İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, 1 Ocak 2019 ile 31 Aralık 2019 tarihleri arasında Adli Yardım Bürolarına 6284 sayılı yasa kapsamında yapılan başvurular üzerine verilmiş olan tedbir kararlarını inceleyerek bir istatistik oluşturdu.
12 bin 101 kadın başvuru yaptı
Rapor oluşturulurken 1.253 tedbir kararı incelendi. 2019 yılında Adli Yardım Bürolarına toplam başvuru sayısı 13.795 olup, 12.101 başvuru kadınlar tarafından yapıldı. Başvuruların 2.842'si 6284 sayılı yasa kapsamında tedbir kararı alınması talepleriydi.
TIKLAYIN - İstanbul Sözleşmesi'nin tüm maddeleri...
Rapora göre 2019 yılında 13 bin 975 kişi baroya adli yardım başvurusu yaptı. Başvurulardan 12 bin 101'ini kadınlar yaparken şiddet mağduru kadınların 2 bin 842'si 6284 sayılı yasa kapsamında tedbir kararı alınmasını istedi. Baroya yapılan başvuruların yüzde 98'i ev içi şiddet mağduru.
İncelenen 1253 dosya içinde 313 dosyada uzaklaştırma ve müşterek konutun şiddet mağduruna tahsis edildiği kaydedildi. Şiddet mağduru kadınlardan sadece 1'inin işyerinin değiştirildiği, verilen koruyucu tedbirlerden "Aile konutu şerhi konulması ve ayrı yerleşim yeri belirlenmesine" ilişkin karara da rastlanmadığı tespit edildi.
Şiddeti yüzde 92 oranında eş uyguluyor
Hâkimler tarafından verilen tedbir kararlarının sadece yüzde 23'ünün 6 ay süreli verildiği, mahkemelerin tedbir kararlarını giderek 1, 2 ay gibi kısa süreli verdiği ve tedbir kararlarının ihlal edilmesi durumunda uygulanan "zorlama hapsine" dair bir karara rastlanmayan raporda, şiddet mağduru ile şiddet faili arasındaki yakınlık derecesine de bakıldı.
İncelenen 1253 dosyadan 1218'inde tedbir talebi kabul edilirken, 35'inde tedbir talepleri reddedildi. Ret kararlarına gerekçe olarak da "Yetkili mahkemeye gönderme ve tedbir süresinin dolmadığı" gösterildi.
Kadına yönelik şiddet, yüzde 92 oranında eş, yüzde 4 oranında eski eş, yüzde 2 oranında ise aile bireyleri tarafından uygulandı. İncelenen kararlarda çocuklara yönelik herhangi bir koruyucu ve önleyici tedbir kararı da bulunamadı.
15 tedbir kararında ise tarafların eski veya devam eden ilişkisinin bulunduğu (ilişkileri nişanlı, eski nişanlı, dini nikahlı, sevgili, vs. olarak tanımlanmış ) tespit edildi. Sadece 3 tedbir dosyasında taraflar arasında bir ilişki bulunmadı. Kadına yönelik şiddetin yoğunlukla ev içinde uygulandığı ve şiddete uğrayan veya uğrama ihtimali bulunan kadınların yüzde 98 oranında ev içi şiddet mağduru oldukları tespit edildi.
"Kadına yönelik şiddet, insan hakları ihlalidir"
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, raporla ilgili şunları söyledi:
"Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin artarak devam ettiği gözlemlenmektedir. 2015'te 303, 2016'da 328, 2017'de 409 ,2018 'de 440 , 2019 yılında da 474 kadın cinayeti işlendi. İstanbul Sözleşmesi'ne dayanılarak düzenlenen 6284 sayılı yasa kadınların yaşam hakkını güvence altına alan, şiddet mağdurunu koruyan ve şiddetin önlenmesi için tedbirler içeren en önemli yasadır.
"İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması, sözleşme ve yasaya karşı yürütülen haksız ve mesnetsiz saldırıların sonlandırılması ve uygulamada yaşanan sorunların acilen giderilmesi kadına yönelik şiddetin azalmasını ve giderek şiddetin önlenmesini sağlayacaktır.
"Tedbir kararlarının incelenmesi sonucunda haksız ve mesnetsiz olarak hedef alınan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın “şiddet mağduru kadını” koruduğu sayısal veriler olarak ortaya çıkmıştır. Kadına yönelik şiddet insan hakları ihlalidir. Kadına yönelik şiddet toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadına yönelik ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır.
"İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği sağlanana ve kadına yönelik şiddet sona erene kadar mücadelemize devam edeceğiz."
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(SO)