"Söylediklerinde polemik yaratacak bir boyut olmadığını" belirten Okuducu, "Ben AKP'li kadın milletvekillerinin yeteneklerine, birikimlerine, çalışmalarına yönelik hiçbir değerlendirme yapmadım. Sadece onların, temelinde sosyal demokrasinin olmadığı bir partide, CHP'li kadınlara göre daha zor siyaset yaptıklarını söylemek istedim" diye konuştu.
"CHP'de siyaset yapmanın kadınlar açısından avantaj olduğunu" savunan Okuducu, CHP'nin feminist bir parti olmasını da, "kadınların bütün temel taleplerinin CHP'nin parti programındaki taleplerle örtüşmesiyle" gerekçelendirdi.
"CHP kadın erkek eşitliğini savunan, programında kadın sorunlarını ve buna yönelik çözüm önerilerini alan tek partidir" diyen Okuducu, kadın örgütleriyle sürekli temas halinde olduklarını söyledi.
Okuducu, "Demokratik Halk Partisi'nin (DEHAP) kadın yöneticilerinden Gülbahar Gündüz'ün polis olduğu söylenen kişilerce tecavüze uğraması olayının da takipçisi olduklarını, ancak olayı şova dönüştürmemek için sessiz kaldıklarını" öne sürdü.
"Türk Ceza Kanunu'nda kadınlar aleyhine işleyen maddelerin değiştirilmesi için sonuna kadar mücadele edeceklerini açıklayan" Okuducu, şunları söyledi:
"Kadın bakış açısı CHP'ye yansıyor"
* Bugüne kadar siyaset, hep erkeğe özgü görülmüş. Bu bakış, kısmen CHP'de de var. Kadın milletvekilleri sayısı az, ama giderek artıyor.
* CHP'de, iki cins arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmak için cinsiyet kotası uygulanıyor. Bütün yönetim organlarında iki cinsiyetten biri en az yüzde 25 oranında bulunmak zorunda.
* Bunlar, bizim CHP'de siyaset yapmamızın avantajlarıdır. Dolayısıyla bizim işimiz, bir sağ partide siyaset yapmaya çalışan kadınlara göre daha kolaydır.
"Kadınların temel talepleri, CHP'ninkilerle örtüşüyor"
* Bundan 4-5 yıl önce Genel Başkanımız Deniz Baykal CHP'nin feminist bir parti olduğunu ifade etti. Sayın Baykal'ın feministten kastı, kadınların bütün temel taleplerinin CHP'nin talepleriyle örtüştüğünü anlatmaktı.
* Yani bu ülkede yaşayan kadınların sorunları ve o sorunların çözümlerine ilişkin talepleri, CHP'nin gerek ana programında gerekse kadın programında dile getirilen taleplerdir.
* CHP'nin kadın kolları 1996'dan bu yana örgütlüdür. Biz 1997-98 yıllarını kadın çalışmaları açısından mutfak yılı olarak geçirdik. O iki yıl içerisinde görüşmediğimiz, tartışmadığımız kadın kuruluşu kalmadı. CHP'nin şimdiki kadın programı da, o alışmalar üzerine şekillenmiş ve topluma sunulmuştur.
"Kadınlarla ilgili sorunların takipçisiyiz"
* Gülbahar Gündüz, Şemse Allak ve kadınlarla ilgili diğer olaylarda yetirence duyarlı olmadığımız yönündeki eleştirilere katılmıyorum.
* Biz kamuoyuna yansıyan ve medyatik bir boyut kazanan olaylarda, şov nitelikli hiçbir tepki vermedik, vermeyiz de... Ama olayı sahiplenmek, olayın soruşturması ve yasal düzlemde takibi için gerekenleri yapmak konusunda bir eksiğimiz yok.
* Böyle ciddi olaylarda tepkilerinizi şova dönüştürürseniz sonuç almanız zorlaşır. Daha dikkatli, sebebi ortadan kaldırmaya yönelik bir politika izlemelisiniz.
* Gülbahar Gündüz olayının bütün çıplaklığıyla ortaya çıkması için, CHP'li bazı erkek milletvekili arkadaşlarımızla yakın bir zamanda meclise, yazılı bir soru önergesi vereceğiz.
* TCK'yla ilgili bizim çok büyük bir çalışmamız oldu. Yasada, kadınlar aleyhine işleyen maddelerin değiştirilmesi için ciddi çalışmalar yapıyoruz. Sonuna kadar, bu işin takipçisi olacağız. (BB/NK)