SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin, Operation 1325 iş birliğiyle kadınların sesini sosyal medyada yükseltmek amacıyla gerçekleştirdiği “Kadın SES’i” projesinin 2. Elçiler Buluşması gerçekleşti. Projenin ilk buluşması da geçen ay yine online düzenlenmişti. Ayrıca toplantıda Elçiler'in katkı sunduğu ilk video da paylaşıldı. Videoda kadınlar, "Sesini yükselt" diye sesleniyor.
Kadın SES’i projemiz tüm hızıyla devam ediyor. 20 elçimizle birlikte tüm kadınları sosyal medyada sesini yükseltmeye, dayanışmaya ve değişimin öncüsü olmaya çağırıyoruz.
— SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği (@sesdernegi) August 20, 2020
Hakların için online ol! Sosyal medyanın gücünü kullan! #YükseltSesiniDünyaDeğişsin pic.twitter.com/JqkxPmJVOO
İstanbul Sözleşmesi
Buluşmanın ilk bölümünde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun genel temsilcisi Gülsüm Kav ve aynı zamanda Kadın SES’i projesinin elçisi Gülsüm Kav, İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili tartışmaları, sözleşmenin uygulanmasıyla ilgili Türkiye’deki mevcut durumu, karşılaşılan sorunların çözümü için önerileri ve aksiyon planlarını ve Kadın SES’i projesi kapsamında, sözleşmeyle ilgili sosyal medyada nasıl bir baskı yaratılabileceğine ilişkin fikirlerini ve deneyimlerini paylaştı.
“Sözleşmeyi topluma anlatmak çok önemli bir kazanım oldu”
Kav şöyle dedi:
“İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmalı hale getirmeleri, topluma bizim sözleşmeyi anlatmamızı, daha fazla kişinin bunun farkına varmasını, daha fazla kadının ve erkeğin, sözleşmenin ne olduğunu öğrenmesini sağladı.
“Türkiye toplumu, sözleşmenin kadının şiddetten korunma yasasıyla bir ilişkisi olduğunu, sözleşmeyi çok tanımasa bile artık idrak etmiş durumda. Daha fazla sözleşmeyi anlatma imkanı tanımış oldular bize aslında. Bazen böyle durumlar, bizim lehimize de işleyebilir ve bunu bu şekilde işletme becerisini tüm kadın örgütleri, tüm kadınlar, tüm toplum, etik olarak da gereğini yaparak, çok kararlı bir biçimde göstermiş oldu. Sözleşmeyi Türkiye toplumuna anlatmanın çok önemli bir kazanım olduğunu ve bundaki sonraki gelişmeler için çok önemli bir hazırlık olduğunu düşünüyorum.”
Sosyal medyada djital kız kardeşlik…
İkinci bölüm ise yazar Emine Uçak - Erdoğan moderatörlüğünde Pikan Ajans Kurucu Ortak ve İletişim Geliştirme Direktörü Pınar İlkiz’in dijital aktivizm sunumu ile devam etti. Emine Uçak Erdoğan, ön sözünde, dijital şiddet ve aktivizmin iç içe olduğunun ve kadınların hak mücadelesinde, dijital şiddetin, dijital aktivizmi baltalayabileceğini söyledi. Bir yandan da hak savunuculuğu dışında kalan bireysel sosyal medya hesaplarının da gündelik kullanımında politik olabileceğini belirtti.
Uçak- Erdoğan’a göre kadınların “sosyal medyada dijital kız kardeşliği” birbirine destek olmak, hak mücadelesine yardım etme, gündelik hayatı paylaşma üzerinden yürüdü.
“Kampanyalar dijitalin dışına taşınınca başarılı oluyor”
Pınar İlkiz de dijital aktivizmin verimli olması için kampanyanın spesifik, ölçülebilir, başarılabilir ve karşı taraf için de katılabilir olması gerektiğini söyleyerek sunumuna başladı. Herhangi bir kampanyanın başarıya ulaşması sürecinde, dijitalin dışına da desteklenmesinin önemini vurguladı.
İlkiz kampanyanın şeklinin de yürüdüğü mecraya göre değiştiğini söyleyerek, başarılı bir sosyal medya kampanyasının hem kurum hem de onun destekçileri ile birlikte yürüdüğünün altını çizdi.
“Kadınlar daha fazla dijital şiddete maruz kalıyor”
Üçüncü sunumu yapan feminist aktivist ve araştırmacı Nurcihan Temür, siber şiddet kavramını tartışmaya açtı. Geçen hafta 100 kadın siyasetçinin Facebook’a çağrısında alıntılandığı gibi Parlamentolar Arası Birlik (Inter-Parliamentary Union) tarafından yapılan bir araştırmaya göre kadın siyasetçiler için, “… sosyal medya, psikolojik şiddetin – özellikle cinsiyetçi ve kadın düşmanı açıklamalar, aşağılayıcı görüntüler, mobbing, tehdit ve korkutmanın- bir numaralı yeri haline geldi.” Temür de özellikle sosyal medyada görünür olan kadınlar daha fazla dijital şiddete maruz kaldığının altını çizdi.
Temür, konuşmasında, kadın siyasetçilerin başına gelen siber şiddet örneklerini anlattı. Bir örnekte, İngiltere’de bir kadın siyasetçinin kriz merkezleri hakkında bir duyuru yaptıktan sonra 24 saat içinde 600 tecavüz tehditti ile karşılaştığını söyleyerek, sosyal medya paylaşımlarının altına yazılan yorumlar azımsanmayacak bir şiddet şekli olabileceğini gösterdi.
Kadının Sesi'nin yükseltilmesi projesi hakkında
Proje, sosyal medyada daha çok kadının aktif olmasını sağlamak ve “Kadın SES’i”nin yükseltilmesi yoluyla karar mekanizmalarındaki kişiler üzerinde etkin olmayı, toplumsal cinsiyet, toplumsal barış ve sürdürülebilirlik, kadın yoksulluğunun azaltılması, kadına yönelik şiddet, kadının politikaya katılımı, iklim adaleti, medya özgürlüğü, kadın ve kız çocuğu mültecilerin sorunlarının giderilmesi gibi acil konulara ilişkin aksiyon alınması yönünde farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.
Kadın Ses'i elçileri
Kadın SES'i Elçileri arasında; Meltem Cumbul, Burcu Karakaş, Evrim Kepenek, Mehveş Evin, Emine Uçak, Banu Tuna, Ayşegül Doğan, Seren Selvin Korkmaz, Esra Elmas, Pınar Akpınar, Dilara Gök, Şehnaz Kıymaz Bahçeci, Gülsüm Kav, Yasemin Öz, Hülya Tanrıöver, Elif Doğan, Alev Akın, İlayda Eskitaşçıoğlu, Menekşe Kızıldere ve Itır Erhart yer alıyor.
Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu hakkında
Kurucusu Gülseren Onanç.
Yerel ve uluslararası basında toplumsal cinsiyet eşitliği, kadının hak ve adalet arayışı, her alanda kadın liderliği, kadının görünür kılınması, siyaset, iş dünyası ve sanatta kadın temsiline ilişkin haberleri bir araya getiren ve bu konularda özgün içerik üreten bir dijital platformu. (EMK)