Türkiye’nin ilk Kadın Partisi, İçişleri Bakanlığı’na kuruluş dilekçesini sundu, ardından Anıtkabir’de bir tören düzenledi.
Kadınsız demokrasi olamayacağını söyleyerek yola çıkan Kadın Partisi’nin amacı tüm yasa ve kanunlara, yönetmeliklere, genel ya da yerel yönetim kararlarına kadın bakış açısı getirilmesi ve bunun yaşama geçirilmesi:
“Toplumsal cinsiyet ayrımına ve eşitsizliğine karşı, din, dil, etnik köken, cinsel yönelim ve her türlü ayrımcılığa karşı, askeri ve sivil darbelere, nefret söylemine karşı mücadele etmek için yola çıkıyoruz. Yaşam tarz ve biçiminin bireylerin özgür seçimleri olduğunu biliyoruz ve hepsinin saygın olduğuna ve yargılanamayacağına inanıyoruz.
“Her şeyin en iyisini bildiğini iddia eden değil, dinleyen ve birlikte mücadele eden bir siyaset anlayışıyla, isyanı olanların sesi ve sözü, mücadele platformu olacağımıza söz veriyoruz.”
Partinin kurucu başkanı Benal Yazgan, 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçiminde Kadın Partisi Girişimi’nin İstanbul 1. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı olmuştu. Yazgan KA.DER Kadıköy Şubesi’nin de kurucuları arasında yer alıyor.
Kotalar tersine dönüyor
Kadın Partisi, sıralamada fermuar sistemini savunuyor ancak siyasi arenada eşit temsil sağlanana kadar “Eşitlik Formülü-Hakkaniyet Formülü” uygulayacağını belirtiyor.
Bu formüle göre, genel seçimde Meclis’teki kadın oranı kadar erkek aday kotası, yerel seçimde ise kadın belediye başkanı ve meclis üyesi kadar erkek aday kotası uygulanacak.
Seçim barajı
Kadın Partisi üyelerin parti yönetiminde etkili olduğu ve kararlara doğrudan katılabildiği bir sistemi savunuyor.
Siyasi partiler ve seçim kanununun demokratik temsili sağlayacak şekilde değiştirilmesini; seçim barajının en fazla yüzde 3 olmasını, siyasi partilere yapılan hazine yardımının seçime girme yeterliliğine sahip bütün partilere eşit olarak dağıtılması için mücadele edileceği belirtiliyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimi
Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, hiç kadın aday gösterilmemiş olmasını eleştiren Kadın Partisi, “Bu durum Kadın Partisi’nin kurulmasının aslında gecikilmiş olduğunun göstergesidir” diyor. (ÇT)