Adli yılın açılışında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, " Medeni Yasayı sil baştan ele alacağız” yönündeki açıklamasına kadın örgütlerinden tepki geldi.
29 Ekim Kadın Derneği ve Eşitlik İçin Kadın Platformu’ndan yapılan açıklamada, “Medeni Yasa’ya dokunmayın” denildi.
“Parlamento eliyle haklarımızı gasp etmek istiyorlar”
29 Ekim Kadın Derneği’nin açıklaması özetle şöyle:
“Özellikle nafaka hakkı üzerinden başlatılan, kadını şiddete razı etmeye çalışan önermeler, bugün aile hukuku ile kazanılmış olan aile birliğinin, emek eksenli eşitlik temelinde inşası yerle bir edilmeye çalışılıyor.”
“Medeni Yasa'nın sil baştan ele alınması, yüz yıl önce çağ dışı ve insan haklarına aykırı bulunarak vazgeçilmiş olan Mecelle'ye dönüş amacını taşıyor. Bilindiği gibi Medeni Yasa, salt aile hukuku ve özellikle kadının haklarını değil kadın ve erkek tüm bireylerin kişilik haklarını güvence altına alıyor."
"Medeni Yasa'da, doğumdan ölüme tüm haklar, laik ve demokratik bir anlayışa dayanıyor. 1926 dan bu yana, bu yasanın, daha ileri taşınması için özellikle kadınların verdiği mücadele, parlamentonun bugünkü yapısına dayanılarak yok edilmek isteniyor.”
“Biz kadınlar, Adalet Bakanına sesleniyoruz. Kazanılmış haklarımızı güvence altına alan Anayasa'ya ve Medeni Yasa'ya dokunmayın diyoruz. Yapılmak istenenin laik ve demokratik bir hukuk sisteminden geri dönüş olduğunun bilincindeyiz."
"Medeni Yasa'nın bireylere vermiş olduğu örgütlenme hakkına dayalı olarak kurulmuş olan derneğimiz ve tüm demokratik kuruluşların haklarına sahip çıkma kararlılığında olduğunu bir kez daha duyuruyoruz. Özellikle parlamentoda temsil edilen siyasi partileri de orta yolculuktan vaz- geçmeye çağırıyoruz. Geri gidişte bir orta yol yoktur.”
“Tehlikenin farkındayız”
EŞİK'ten yapılan açıklama da şöyle:
“Herkes çok iyi bilmelidir ki; İktidarın Medeni Yasa değişikliği, yeni Anayasa yapmak gibi başlıklar açmasının nedeni sadece; toplumun dikkatini ekonomik çöküşten uzaklaştırmak veya yerel seçimlerde farklı kesimlerin oy desteğini almak için uyguladığı bir taktik değildir. Aksine, laiklik ve demokrasiden yana tüm çevreler kendi iç yapılanmalarına ve tüm toplum ekonomik krize odaklanmışken, kendi siyasi planını hayata geçirmek, 21 yılda fiilen aldığı mesafeyi nihayete erdirmektir.”
“Ülkede adalet, eşitlik, özgürlük, huzur ve barış isteyen, haklara saygılı, şiddetsiz ve demokratik bir yaşamdan yana olan herkese soruyoruz; kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’ların tıpkı Afganistan ve İran’da olduğu gibi nefes almasının dahi yasaklanacağı bir noktaya doğru hızla sürüklendiğimizi görmek ve bunun hayati önemine göre davranmak için başka ne yapılması ve söylenmesi gerekiyor?”
“Ataerkil sistemin bütün baskı araçlarını dini kullanarak perçinlemenin “Türkiye Yüzyılı” hayalinin bir parçası olduğunu, bunun ülkenin bütün yakıcı sorunları kadar hayati önemde olduğunu bugün değilse ne zaman kabulleneceğiz?"
"Hiçbir koşul öne sürmeden, hiçbir öncelik hiyerarşisi yapmadan ve birlikte mücadeleyi öteleme gerekçesi üretmeden ortak ve etkili bir karşı duruşu sergilemenin vakti gelmedi mi? Muhalif siyasi partilerin, yerel seçimlerden önce Medeni Yasa’nın ve Anayasa’nın virgülüne dahi dokunulmaması için en geniş işbirliğini kurması önümüzdeki en önemli demokrasi sınavı değil mi?”
“Biz kadınlar uzun zamandır bu tehlikenin farkındayız. Özellikle son üç yılda çok geniş yelpazeden kadınların buluştuğu EŞİK Platformu’nda etkin bir mücadele ortaya koyduk. Ne her gün kadına karşı artan şiddet ve ayrımcılık ne de seçim sonuçları nedeniyle yılgınlığa düşmedik ve asla vazgeçmedik. Ancak bu mücadele sadece kadınları ilgilendirmiyor."
"Yaşam için, özgürlük için, eşitlik için laiklik ilkesini özel hayatta güvenceye altına alan, seküler bir yaşamı hepimiz için mümkün kılan Medeni Yasa’yı savunmak zorundayız. Başta muhalefet partileri olmak üzere herkesi göreve ve sorumluluk almaya çağırıyoruz.
“Evrensel hukukun güvencesi altında, eşit, şiddetsiz ve özgür bir yaşam için Medeni Yasa’yı savunmak ülkenin kuruluşuna emeği geçenlere borcumuz, geleceğimize ve bu ülkenin tüm çocuklarına karşı sorumluluğumuzdur. Medeni Yasa’ya dokunma, uygula!”
(EMK)