Kadın İşçilere Cinsel Taciz

Mersin Serbest Bölgesi'ndeki yolsuzluk iddialarına, yasal çalışma koşullarına uyulmadığı da eklendi.. Konu hakkında açıklama yapan DİSK'e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Tarsus Bölge Temsilcisi Nihat Göğüş Serbest Bölge'lerin 1983 yılında Özal tarafından yabancı sermayeye kolaylık sağlamak amacıyla hayata geçirildiğini söyledi.

Açıklamasında serbest bölgelerde;

*Artezyen suların kullanıldığını,

*Kızlara cinsel taciz yapıldığını

*Kaçak işçi çalıştırıldığını ileri sürdü.

Düşük vakaları

Genç kızların ve çocukların ağırlıklı olarak çalıştırıldığı Mersin Serbest Bölgesi'nde, iş güvencesinin olmadığı ve yasal prosedüre uyulmadığı belirtildi. İş yerlerinde cinsel taciz, bazen 20 saate varan günlük çalışma süresi, ağır çalışma koşullarından dolayı kadın işçiler arasında görülen çalışma sırasındaki düşük vakaları yaşandığı saptandı.

Artezyen suyu

Nihat Göğüş, Serbest Bölge'de Mersin Su ve Kanalizasyon İşletmesi'nin (MESKİ) temin ettiği sağlıklı suların, pahalı olduğu , gerekçesiyle kullanılmadığı, bunun yerine artezyen suyunun kullanıldığını belirtti. Yapılan laboratuar incelemesi sonucunda bu suyun; bakteriyel özellikte olduğu ve işçilerin yüzde 80'inde böbrek, idrar yolları ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına yol açtığı belirlendi. Alınan sonuçların yetkililere iletildiği, fakat sorumluları hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı belirtildi.

Kaçak işçi

Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Bölge Müdürlüğü'ne, kaçak işçi çalıştırıldığı yönünde verilen raporların işleme konulmadığı sendika tarafından iddia edildi. Nihat Göğüş, " Sözkonusu işyerleri, denetimlerden bir gün önce haberdar edilip, çocuk ve kaçak işçileri saklıyor ve ya gönderiyorlar" şeklinde konuştu.

Göğüş, "Uluslararası tekeller kendi ülkelerinde terk ettikleri emek yoğunluklu üretim tekniklerini burada kullanıyorlar. Serbest Bölge'de kullanılan Kanserojen içeren kumaş yıkama tekniği işçi sağlığı açısından ciddi bir tehlike oluşturuyor" dedi.(GK/YV/YÖ)