Yeni Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göreyse, Darfur'da tecavüze uğrayan kadınlar, şikayet etmek istediklerinde yetkililerin baskısıyla karşılaşıyor, hatta tutuklanabiliyorlar.
2003 yılında bazı Afrika ülkeleri tarafından imzalanan, ancak yürürlüğe girmeyen Protokol, kadınlara temel sosyal, ekonomik ve kültürel haklar sağlıyor. Bunlar arasında, kadına karşı yapılan ayrımcılığın önlenmesi, kadına zarar verecek törelerden korunma, kadınların vücut bütünlüğünün sağlanması, kadınların üreme hakları, Afrikalı kadınlar için en acil haklar arasında gösteriliyor.
Yürürlüğe girmesi için en az 15 üye ülke tarafından imzalanması gereken protokolü, şimdiye kadar, aralarında Libya, Ruanda, Nijerya, Güney Afrika ve Senegal'in de bulunduğu 11 ülke imzalamış bulunuyor. Afrika Birliği'ndeki toplam üye ülke sayısı 53.
Darfur'da tecavüze uğrayan kadınlara baskı
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin inisiyatifiyle hazırlanan "Cinsel Şiddet Kurbanlarının Adalete Erişimi" başlıklı rapora göre, Darfur'da polis, askerler ve milis güçler kadınlara sistematik olarak tecavüz ediyor. Mağdurların haklarını korumakla yükümlü adli makamlarsa harekete geçmekte isteksiz davranıyor.
Haklarını aramaya çalışan kadınlar, zaman zaman hükümet görevlilerince tehdit ediliyor ya da tutuklanarak sessiz kalmaya ve davalarını ger çekmeye zorlanıyor.
Tecavüz suçlularıyla mahkemede yüzleşmeye çalışan kadınlar tecavüze uğradığını kanıtlayamadığı takdirde, Sudan'da yürürlükte bulunan yasalara göre ağır bir suç sayılan zinanın cezasını çekmek zorunda kalıyor.
Afrika Kadın Hakları Protokolü'nün Sudan hükümetince imzalanması, Sudanlı kadınların haklarının korunması için de aciliyet taşıyor.
Darfur çatışmaları sırasında, iki milyondan fazla kişi yerinden oldu; en az 180 bin kişi de öldü. (CŞ/TK)
* Bu haberi Cem Şimşek derledi.