Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete ilişkin veriler, şiddetin yaygınlığının, sıklığının, türlerinin ve biçimlerinin, mevcut risklerin, nedenlerinin, sonuçlarının, şiddete maruz kalanların destek alıp alamadığının, şiddetin maliyetinin, şiddetle mücadele etmek için neyin işe yarayıp yaramadığının anlaşılmasını sağlar.
Ayrıca veriler, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik kanıta dayalı politikalar ve müdahaleler geliştirmek, konuyla ilgili olumlu ve olumsuz değişimleri izleyebilmek, mevzuatı iyileştirmek, şikayetlerin, kovuşturmaların, davaların nasıl sonuçlandığını, devletin bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini izleyebilmek ve denetleyebilmek, devleti sorumlu tutabilmek ve değişim için mücadele vermek açısından kritik öneme sahiptir.
Kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetle ilgili veri toplamak devletin şiddetle mücadeleye ilişkin yükümlülüklerinden biridir.
Devletin veri toplama yükümlülüğü oldukça geniş kapsamlı olduğu gibi, verilerin uluslararası standartlara dayalı olarak toplanması, güvenilir, karşılaştırılabilir ve güncel olması, kamuoyuyla paylaşılması ve saklanması da gerekmektedir.
İstanbul Sözleşmesi’nin 11. maddesi Taraf devletlerin veri toplama yükümlülüğünü düzenlemektedir. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş olması, Türkiye’nin bu yükümlülüğünü ortadan kaldırmış değildir. Bu yükümlülük, Türkiye’nin taraf olduğu BM belgeleri ve mevzuatını uyumlaştırma yükümlülüğü altında olduğu AB mevzuatı ile daha da ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
AB mevzuatı da henüz bağlayıcılığı olmaması nedeniyle bir yana bırakılacak olsa bile, BM Kadınlara Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına Dair Bildirge’nin (1993) 4 (k) maddesi uyarınca, Türkiye veri toplama yükümlülüğü altındadır.
Öte yandan BM Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi’nin (CEDAW) 19 sayılı Genel Tavsiye Kararı’nı (1992) güncelleyen Kadınlara Yönelik Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete İlişkin 35 sayılı Genel Tavsiye Kararı (2017) bu konuda çok daha kapsamlı yükümlülükler öngörmektedir. Tavsiye Kararı Paragraf 35/b, Paragraf 35/c, Paragraf 35/d uyarınca, BM Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi’ne taraf devletlerin temel yükümlülükleri, şu şekilde özetlenebilir:
I.İstatistiksel Veri Toplama ve Yayımlama Sistemi Kurma
Kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin her biçimiyle ilgili istatistiksel verilerin düzenli olarak toplanması, analiz edilmesi ve yayımlanması gerekmektedir.
- Kurulması gereken sistemin kapsaması gereken veriler:
- Şiddetle ilgili başvuruların sayısı,
- Koruma kararlarının sayısı ve türü,
- Şikayetlerin reddedilme ve geri çekilme oranları,
- Kovuşturma ve mahkumiyet oranları,
- Davaların sonuca bağlanması için harcanan süre,
- Faillere verilen cezalar,
- Şiddete maruz kalanlara sağlanan giderimler.
- Veriler, şiddet türüne, fail ile şiddete maruz kalan arasındaki ilişkiye, çoklu/kesişimsel ayrımcılık durumlarına ve sosyodemografik özelliklere (ör. mağdurun yaşına) göre ayrıştırılmalıdır.
- Verilerin analizi, koruma mekanizmalarının eksikliklerini tespit etmek ve önleyici tedbirleri iyileştirmek amacıyla kullanılmalıdır.
- Kadınların öldürülmesine veya öldürme teşebbüslerine ilişkin verileri toplamak için gözlemevleri kurmak gibi tedbirleri içermelidir.
II.Araştırmalar ve Çalışmalar Yapma veya Destekleme
- Kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin yaygınlığını, şiddeti artıran faktörleri ve toplumsal cinsiyet ilişkilerini şekillendiren sosyal ve kültürel önyargıları değerlendirmek için:
- Anketler,
- Araştırma programları,
- Kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet araştırmaları
üstlenilmeli veya desteklenmelidir.
2.Bu çalışmalar, ayrımcılığın çoklu/kesişen biçimlerini dikkate almalı ve şiddete maruz kalanların kendini tanımlama ilkesine saygı göstermelidir.
III.Veri Saklama ve Uluslararası Standartlara Uygunluğu Sağlama
1.Kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle ilgili veri toplama ve saklama süreçleri,
- Uluslararası veri korumasına ilişkin mevzuata,
- Uluslararası standartlara ve güvencelere
uygun olmalıdır.
- Toplanan veri ve istatistiklerin,
- insan hakları ve temel özgürlüklerin korunmasına yönelik uluslararası normlara uygun ve
- etik ilkeler çerçevesinde
kullanılması temin edilmelidir.
Ancak, Türkiye’de İçişleri Bakanlığı veya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın veya TÜİK’in bir veri seti bulunmamaktadır. Bu ortamda, bu boşluğu, sınırlı olanaklarıyla basın ve kadın sivil toplum örgütleri doldurmaya çalışmaktadır. Kadın cinayetleri, çocuğa yönelik şiddet, cinayete teşebbüs, taciz, cinsel şiddet, tecavüz ve yaralama olaylarının gün gün tam listesi BİANET tarafından tutulmaktadır. Bazı kadın STK’ları ise, kadın cinayetlerinin veya ev içi şiddet olaylarının listesini tutmaktadır. Anıt Sayaç, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve TKDF bu STKlar arasında yer almaktadır. bianet, Anıt Sayaç ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun sağladığı bilgilerin çoğunluğu basına yansıyan haberlere; TKDF’nin sağladığı bilgiler ise 7/24 hizmet veren “Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı”na yapılan çağrılara dayanmaktadır. Dolayısıyla basına yansımayan şiddet olayları veya Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na bildirilmeyen olaylar, bu verilere de yansımamaktadır.
bianet’in hazırladığı listeye göre, 2024 yılında kadın ve çocuğa yönelik şiddet olaylarının en çok görüldüğü ilk beş il, İstanbul, Antalya, Edirne, Bursa ve Konya’dır. Bu nedenle IPS İletişim Vakfı/bianet koordinatörü Elif Yılmaz’la bin kelimelik bu yazımın, bu illerden Edirne’de 2024 yılında kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetle ilgili olmasına karar verdik.
bianet'in hazırladığı Edirne’ye ilişkin liste üzerinde çalıştığımda, basına yansıyan olay sayısı, fail-mağdur ilişkisi, şiddetin nerede gerçekleştiği, şiddetin biçimi ve türü, başvurulan hukuki işlemler ve sınırlı sayıda olayda maruz kalanın talepleri ve adli makamların aldığı önlemlerle ilgili aşağıdaki bilgilere ulaştım:
bianet'in derlediği 2024 yılında Edirne’de basına yansıyan olay sayısı 467’dir.
Olayların biri hariç, failler erkeklerdir. Bir olayda faillerden biri failin annesi, bir diğerinde kız arkadaşına şiddet uygulayan bir oğlan çocuğudur.
Şiddete maruz kalan kadınların büyük çoğunluğu, faillerini çok yakından tanıyan resmi veya dini nikahlı eş, boşanma veya ayrılma aşamasındaki eş, eski eş, kız arkadaş, eski kız arkadaş, bir olayda nişanlı, bir olayda failin annesi, bir olayda failin eşinin yanısıra kızıdır.
Bir olayda şiddete maruz kalan, Üniversite hastanesi çalışanı kadın doktor, bir diğerinde faillerle ilişkisi belirtilmemiş bir kadındır.
Bazı olaylarda kadının yakınları da şiddete maruz kalmaktadır. İki olayda şiddete maruz kalanlar kadın eş ve kızı, bir olayda kadın eş ve cinsiyeti belirtilmeyen çocuğu, bir olayda kadın eş, annesi ve babasıdır.
Bazı olaylarda fail birden fazladır. Fail, bir olayda iki erkek, bir olayda erkek eş ve oğlu, bir olayda erkek eş ve babası, bir diğerinde erkek eş, babası ve annesidir.
Edirne’de 2024 yılı içinde iki kadın cinayeti, bir şüpheli ölüm, kadın eşe yönelik bir bıçakla rehin alma, üç bıçakla yaralama, bir bıçakla tehdit, bir çatal ve bıçakla yüzünü yaralama, bir sopayla döverek yaralama, bir üzerine araba sürerek öldürmeye teşebbüs, bir tabancayla ateş ederek yaralama ve bir eve pompalı tüfekle ateş olayı basına yansımıştır.
Bunlar dışındaki olayların büyük bir bölümü, kadın eşe yönelik niteliği belirtilmeyen darp, sözlü hakaret ve tehditten oluşmaktadır.
Ayrıca kadın eşi evden kovma, evden çıkmasını engelleme, “uygunsuz” fotoğraflarını ailesine göndermekle tehdit, ısrarlı takip, uyuşturucuya zorlama, fuhşa zorlama, evin kapısını zorlama, evin camını kırma olayları; hane dışında cinsel taciz, çocuklara yönelik iki darp olayı ve bir kız bir de oğlan çocuğuna yönelik cinsel istismar olayı basına yansımıştır.
Olayların büyük çoğunluğu, fiziksel, sözel ve psikolojik şiddet türlerinin birden fazlasını içermektedir.
Şiddet olaylarının büyük bir bölümü, ev içi şiddet olayıdır ve ev içinde gerçekleşmiştir. Bir olayda kadın eşe yönelik şiddet otomobilde, birinde eğlence yerinde, birinde yolda gerçekleşmiştir. Bir olay Üniversite hastahanesinde kadın doktora yönelik olarak, bir olay kadın eşin işyerinde gerçekleşmiş, bir olayda ise maruz kalanın faille ilişkisi ve olay yeri belirtilmemiştir.
Olayların çoğunda, uzaklaştırma kararlarının failler tarafından ihlal edildiği görülmektedir.
Dört olay dışında erkeklerin neyi bahane olarak kullanarak şiddete başvurdukları belirtilmiş değildir. Bahane, iki olayda kadın eşten para alamama, bir olayda kadın eşin TikTok kullanması, bir olayda kadın eşin cep telefonu kullanmasıdır.
Bir olay dışında faillerin sosyo-ekonomik durumları, meslekleri belirtilmiş değildir. Sözkonusu olayda cinayeti işleyen erkek, komiser; öldürülen kadın ise, komiser olan eski eştir.
Olayların büyük çoğunluğu resmi makamlara şikayet edilmiş ve yasal süreç başlatılmıştır. Bazılarında önleyici/koruyucu önlemler alınmıştır. Bazı olaylarda erkekler ya göz altına alınmış veya tutuklanmıştır.
Veriler, kadınlara yönelik şiddetin Edirne’de ciddi bir toplumsal sorun olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle fiziksel şiddet olay sayısı çok yüksektir.
Ancak, diğer illere kıyasla Edirne’de şiddet oranının yüksek olmasının nedenini mevcut bilgilerle saptamak mümkün değildir. Nedenlerden biri, Edirne’de yayımlanan HUDUT adındaki yerel bir gazetenin Edirne’de haberdar olduğu bütün şiddet olaylarını haberleştirmesi olabilir.
Bu olaylar bianet'in listelerine yansıdığı için, Edirne’de kadınlara yönelik şiddet oranı, aynı hassasiyetin gösterilmediği illere kıyasla yüksek çıkmış olabilir. Aynı durum şiddet türleri için de söylenebilir.
Örneğin, ev içi cinsel şiddet ile ilgili hiçbir olay basına yansımamışken, fiziksel şiddet olaylarının yüksek olmasının nedeni, fiziksel şiddetin daha fazla şikayet konusu edilmesinden kaynaklanmış olabilir.
Nitekim benzer bir durum, uluslararası camiada İsveç için söz konusudur. İsveç, veri toplamada kadına yönelik şiddetin kapsamını geniş tuttuğu, İsveç’te şikayet oranı yüksek olduğu ve İsveç verileri şeffaf bir biçimde Dünya kamuoyu ile paylaştığı için, İsveç Dünya çapında şiddetin en yüksek olduğu ülkeler arasında görünmektedir.
Belirtmek gerekir ki, uluslararası standartlara uygun bilimsel veri yokluğunda başta bianet olmak üzere basın organlarının ve STK’ların kadın ve çocuklara yönelik şiddeti belgeleme gayretleri takdire şayandır.
Ancak bu verilerle Türkiye genelindeki durumu anlamak, uluslararası düzeyde, bölgeler ve iller arasında karşılaştırma yapmak, mağdurun yaşı, failin yaşı, engellilik, göçmen veya mülteci statüsü, sosyo-ekonomik durumları, meslekleri gibi durumların, çoklu/kesişimsel ayrımcılık biçimlerinin, şiddetin nedenleri ve sonuçlarının, şiddete maruz kalanların adalete erişim, tıbbi hizmet, hukuki ve psikolojik danışmanlık, barınma, iş bulma gibi konularda destek alıp almadıklarının, şiddete maruz kalan veya tanık olan çocukların durumunun, koruma kararlarının sayısı ve türünün, şikayetlerin reddedilme ve geri çekilme oranlarının, kovuşturma ve mahkumiyet oranlarının, davaların sonuca bağlanması için harcanan sürenin, faillere verilen cezaların, şiddete maruz kalanlara sağlanan giderimlerin ortaya konması, mevcut politikaların şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye katkı sağlayıp sağlamadığının belirlenmesi, zaman içinde meydana gelen değişikliklerin, hizmetlerin iyileştirilip iyileştirilmediğinin ölçülmesi mümkün değildir.
Nitekim uluslararası standartlarda veri yokluğu, Edirne ile ilgili kapsamlı bir analiz yapmamı engellemiştir.
Sonuç olarak, düzenli olarak aynı kategorilerde uluslararası standartlarda veri toplamak, kamuya açık hale getirmek ve saklamak yükümlülüğü, devletin yükümlülüğüdür.
Devlet, yalnızca idari veri değil, anket verisi de toplamakla yükümlüdür. Toplanan veriler için Devlet ulusal koordinasyon kurumları kurmalıdır.
Aksi tutum, BM Kadınlara Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına Dair Bildirge’nin ve BM Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi’nin ihlalini oluşturmaktadır.
SİBER ŞİDDET SUÇ KAPSAMINA ALINDI
Avrupa Komisyonu’ndan erkek şiddetine dair yeni yönerge
10 Mart 2022
PROF. DR. KADRİYE BAKIRCI YANITLADI
Kadınlar, adli yardım sistemine erişebiliyor mu?
13 Nisan 2023
bianet erkek şiddeti çetelelerinin tamamını buradan okuyabilirsiniz.
ERKEK ŞİDDETİ 2024
bianet erkek şiddeti videosu ve infografiği yayında
16 Ocak 2025
2024 Erkek Şiddeti Çetelesi yazıları
Bu yazı, Avrupa Birliği tarafından eş finanse edilmektedir. İçeriği yalnızca bianet sorumluluğundadır ve her zaman Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmaz.
(KB/EMK)