Yönetmenliğini Ahu Öztürk’ün yaptığı İstanbul’a göç etmiş, evlere temizliğe giderek hayat mücadelesi veren iki kadının anlatıldığı Toz Bezi filmini hatırladınız mı?
Bir gün, filmin afişinin basıldığı pulların yer aldığı bir zarf aldığınızı hayal edebiliyor musunuz?
Ya, Türkiye’de evlerde kayıt dışı çalıştırılan ev işçilerinin sendikası, İMECE Ev İşçileri Sendikası’nın logosunun yer aldığı pullarla dolu bir zarf aldığınızı düşünebiliyor musunuz?
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir milletvekili Serpil Kemalbay, bunu sadece düşünüp hayal etmedi hayata da geçirdi.
Kendisi de İMECE Ev İşçileri Sendikası’nın kurucularından olan ve kadın emeğinin her platformda savunan Kemalbay, ev işçilerini daha görünür kılmak için bu yöntemi denedi.
Meclis’te kendisine ayrılan iletişim bütçesinin bir kısmını bu işi ayırdı. Kemalbay'ın önerisi ile İMECE Ev İşçileri Sendikası’nın logosu, ev işçileriyle ilgili filmlerin afişlerini pullarını gönderilerinde kullanmak için pul olarak bastırıldı.
Amaç, ev işçilerini görünür kılmak
Mektuplarda ve gönderilerinde bu pulları kullandıklarını anlatan Kemalbay, bir kısım pulu da hak mücadelesi veren kişilerin iletişim sorunlarını ilgili mecralara iletmeleri için kullanıyor . Bu şekilde pulların kullanım oranı artıyor.
Bu pulları bastırırken amacının ev işçilerin emeğini daha görünür kılmak olduğunu söyleyen Kemalbay, şöyle diyor:
“Tek amacımız bu değildi. Ev işçileri ile ilgili belgesel çeken yönetmenlerimize de onların emeklerinin ne kadar kıymetli olduğunu göstermek için filmlerinden dört afişi pullara bastırdık. Bunlardan biri Ahu Özyurt’un yönetmenliğini yaptığı Toz Bezi, Emel Çelebi’nin yönettiği Gündelikçi, Nursel Doğan’ın Dışarısı Nasıl? ve Sinem Atakul’un yönetmenliğindeki Gurur Yarası.
“Yönetmenlerimiz de bu konuya dikkat çektikleri ve ev işçilerini görünür kıldıkları için onlara da bir teşekkür niyetiyle filmleri pula dönüştürdük.”
İmece Ev İşçileri Sendikası hakkında Kadın Araştırmaları ve Dayanışma Merkezi olarak 2001 yılında kuruldu. 2004'te İmece Kadın Dayanışma Derneği'ne dönüştüler. 2006 yılından bu yana sistematik olarak ev işçileri ile birlikte ev işçiliği konusunda faaliyetler yürütüyor. Yine aynı doğrultuda ev işçilerinin örgütlenmeleri ve sendikalaşmaları için mücadelesi veriyor. En önemli sorun: Sigortasızlık Ev işçilerinin en acil olarak çözülmesi gereken sorunu sigortasız çalıştırılmak. İşverenler çalıştırdığı ev işçisini sigortalı yapacaklar ama nasıl yapacaklar? Önlerinde bir sürü engel var. Fabrika sahibinin sorumlulukları gibi bir kişi çalıştıran işverenin de önüne aynı sorumluluk olarak çıkıyor. Sendikadan Minire İnal, Karşı Mahalle'ye verdiği söyleşide durumu şöyle anlatıyor: "Maalesef sigortalı olan ev işçileri de ya şirketten ya marketten sigortalı. Bizim örgütlenmemize de bu engel oluyor. Sendikamızın üye sayısını artıramıyoruz. Çünkü iş kolu farklı oluyor. O nedenle bir an önce bu ILO C189'un imzalanması lazım (Ev işçilerine insana yakışır iş sözleşmesi), ev işçilerinin iş yasasına alınması lazım. Yani biz işçiyiz. Ev işi iş, ev işçisi işçidir." Ev işçilerinin hakları konusunda şu anda mevcut en önemli metin ILO'nun 2011 yılında kabul ettiği ILO C189 "Ev İşçileri için İnsana Yakışır İş" sözleşmesi. Türkiye henüz bu sözleşmeyi imzalamadı. Sendika, hükümetin bu sözleşmeyi imzalaması için çalışmalar yürütüyor. |
(EMK)