25 yıldır özellikle geleneksel aile yapısının ve sosyal bariyerlerin kadınların hayallerini gerçekleştirmesinde engel teşkil ettiği Asya'da kadın haklarını desteklemek için çalışan Aruna Rao Inter Press Service'e (IPS) verdiği röportajda böyle dedi.
Rao hükümetlerin yönetimde cins ayrımcılığını ortadan kaldıracak kurumsal değişikliklere odaklanması gerektiğini vurguladı.
"Bugünkü gelişim yaklaşımları üç açıdan problemli. Birincisi gelişmekte olan ülkelerin bazıları düzenli olarak büyürken ortaya çıkan servet fakirlerin durumunu iyileştirecek şekilde dağılmıyor."
"Sosyal servislerden herkes faydalanamıyor."
Azalan sosyal harcamaların, sıkı vergilendirme politikalarının, devlet kurumları ve servislerinin özelleştirilmesinin kadınlar ve fakir kesim üzerinde negatif etkisi olduğunu belirten Rao, bu gelişmelerin ya sosyal servislerin tamamen bitmesi ya da çok pahalılaşması sonucunu doğurduğunu söyledi.
"Bu gelişmeler servisleri fakir kesimin erişimine kapatıyor."
Üçüncü problem olarak ekonomik büyümeyi sırtlayan kurumların kadınları görmezden gelmesini gösteren Rao, Çin ve Hindistan'daki ekonomik büyümenin kadınlara istihdam sağladığını belirtti.
"Ama ihracata dayalı yeni ekonomik büyüme zenginliğin belli kişilerin elinde toplanması sonucunu doğurdu. Kadınlara sağlanan devlet koruması ve fakir kadınların yaşam garantileri ellerinden alındı."
"Kadınlar ve kızlar daha fazla sömürülüyor."
Hindistan'da geniş orta sınıfın ekonomik büyümeden istifade ettiğini söyleyen Rao, ekonomileri ihracata dayalı her iki ülkede de kadınların zorlu çalışma koşullarında ve zayıf bir emek koruması altında çalışmak durumunda kaldıklarını vurguladı.
"Hindistan'da ve daha az ölçekli olmakla beraber Çin'de artan zenginlik fakir kadınlara yönelik servislere yatırım yapılmasını sağlamadı. Kadınlar iş bulmak için göç ediyor, taşındıkları yerlerde altyapısı olmayan evlerde yaşıyorlar."
Kadınların üretici kaynaklara erişiminin kısıtlı kaldığını belirten Rao konuşmasını "fakir ailelerin toprağı kadının üstüne yapma isteği olsa bile kayıt ücretlerinin yüksekliği bunu neredeyse imkansız kılıyor" diyerek sürdürdü.
"Kadınların sesini duyurma görevi hükümetin"
"Hükümete önemli bir rol düşüyor. Düzenleyici ve destekleyici bir çerçeve yaratılmalı; bankalar ve diğer kuruluşlar kadınların kaynaklara ulaşımına aracı olacak şekilde düzenlenmeli."
Rao 2005'te Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin (Millennium Development Goals - MDG) ilk amacı olan okullarda kız ve erkek sayısını eşitlemenin başarısız olduğunu söyledi. Kadınların ekonomide ve politik temsildeki durumları da iyileştirilemedi.
"Yönetim sistemleri kadınların haklarının farkına varmasında ve seslerini duyurmasında önemli bir rol oynuyor. Hükümetlere büyük görev düşüyor." (GG/EÜ)