Kadın Cinayetlerine Karşı Feministler, 17 Ağustos’ta evli olduğu erkek tarafından öldürülen göçmen kadın Nigina Sattarova için Ümraniye’de bir araya geldi.
Kadınlar Ihlamurkuyu Metro Çıkışı’nda buluştuktan sonra Nigina Sattarova’nın öldürüldüğü Aytaşı Sokağı’na yürüdü.
Yürüyüş boyunca “Yaşasın feminist mücadelemiz”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Erkek vuruyor, devlet koruyor” sloganları atan kadınlara basın açıklamasında erkek şiddetinin cezasız bırakıldığına vurgu yaptı.

Doç. Dr. Atılgan: "Haksız Tahrik" içinde eril gizli özne taşıyor

“Haksız Tahrik” indirimi neden bir “erkeklik hakkı”na dönüşüyor?
“Erkek dayanışması var”
Eylemde şu basın açıklaması okundu:
Nigina Sattarova Pazar gecesi Ümraniye’de, sokak ortasında kocası Ümit S. tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü bu katliamın “aile içi bir tartışma” neticesinde gerçekleştiğini söyledi.
Biz kadınlar bu cinayetin arkasındaki erkekliği, kadınlara şiddet uygulamayı, onları öldürmeyi hak gören patriyarkayı, aile içi tartışma denilerek şiddetten şikayetçi oldukları karakollardan evlere gönderilen kadınları çok iyi tanıyoruz. Katili de, katile destek çıkanları da, cinayeti mümkün kılanları da tanıyoruz.
Erkek şiddetine karşı kadınları çaresiz bırakıp şiddet uygulayan erkeklerin insafına terk eden, aileyi kutsarken kadınların yaşamlarını gün be gün yok eden bir iktidar var karşımızda. Bu iktidardan ve patriyarkadan güç alan, kadınları dövseler de onları öldürseler de başlarına bir şey gelmeyeceğini bilen erkekler var. Nereden mi biliyorlar?
Daha geçtiğimiz günlerde Yargıtay’ın onadığı, Ceyda Yüksel'i katleden Serkan Dindar'a verilen haksız tahrik indiriminden, haksız tahrik kararına gerekçe olarak Ceyda'nın cinsel ilişkiyi reddetmesini gösterebilme cüretinden.
Uyguladığı fiziksel şiddetin cezasını 1 gün kapalı cezaevinde kalarak infaz eden erkeklerden.
Kadınları korumakla görevli İçişleri Bakanı’nın, koruma kararı varken öldürülen kadınları kapıyı açarak kendilerini öldürtmekle suçlayabilmesinden.
Ümit S.’nin yakalanır yakalanmaz Nigina’yı kıskançlık nedeniyle öldürdüğünü söylemesi tesadüf mü? Biliyoruz ki değil. Katil biliyor ki kendisine işlediği suçun affını verecek bir anahtar kıskançlık. Bir kadının boğazını satırla kesmenin gerekçesini bulmaya hazır bir erkek dayanışması var çünkü.
“Nigina Sattarova’nın hikayesini bilmiyoruz”
Nigina Sattarova göçmen bir kadın. Bu da maruz kaldığı suçu daha meşru hale getiriyor erkekler için, erkekleri kollayanlar için. Göçmen kadınların deneyimlerinden biliyoruz ki bu ülkede göçmen kadınlar şiddete maruz kaldıklarında polise gitmekten korkuyor, çünkü biliyorlar ki giderlerse Geri Gönderme Merkezlerine götürülecekler.
Bu korku onları çaresiz bir durumda bırakırken, erkeklerin gözünde ise şiddet uygulamaya daha da elverişli hale getiriyor.
Biliyoruz ki pek çok göçmen kadın erkekler tarafından ülkelerine geri gönderilmekle tehdit ediliyor. Erkekler kimi zaman pasaportlarını ellerinden alıyor ve hatta resmi başvurularını engelleyip Türkiye’de kalış statülerinin kaçak duruma düşmesine neden oluyor.
Yani göçmen olmaları da kadınlara yönelik bir şiddet aracı olarak kullanılıyor. Yine el birliği ile, devlet ve erkek işbirliği ile kadınların yaşamları cehenneme çevriliyor.
Nigina Sattarova’nın hikayesini bilmiyoruz, belki de asla öğrenemeyeceğiz. Sokak ortasında boğazı kesilerek öldürülmesine gelen yolda Ümit S.’nin ona gün be gün şiddet uyguladığını bilmek için ise hikayesini öğrenmeye ihtiyacımız yok. Tanıdıkları, yakınları erkekler tarafından öldürülen her kadının hikayesi aynı: kendisine sistematik şiddet uygulayan bir erkek, kadından ihtiyaç duyduğu dayanışmayı esirgeyen devlet ve toplum.
Bizler bu hikaye değişene kadar mücadele etmeye, kadın cinayetlerine karşı feministler olarak isyan etmeye devam edeceğiz.

Erkek Şiddeti Çetelesi
(EMK)









