Muradova'nın tutukluyken şiddete maruz kaldığı için öldüğünü uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, tepki olarak Türkmenistan'ın Paris Büyükelçiliği'ni bir süre işgal ederken New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), ölüm koşullarıyla ilgili açıklama beklediklerini bildirdi.
CPJ: "Tanıklıklar kötü muamele şüphesini güçlendiriyor"
"Muradova'nın ölümüyle yas tutuyoruz" şeklinde bir açıklayan yapan CPJ İcra direktörü Joel Simon, "Türkmen yetkililer, ölümün ne zaman ve hangi koşullarda gerçekleştiği konusunda henüz bir açıklama yapmazken, bu gizleme çabası ve vücudunda yara izleri bulunduğuna dair resmi olmayan tanıklıklar kötü muamele şüphesini güçlendiriyor" dedi.
Bulgaristan'da faaliyet gösteren Türkmenistan Helsinki Vakfı, Muradova'nın cesedi üzerinde yapılan gözlemler sonucunda, boynunda çok sayıda bere, başında da yara bulunduğunun tespit edildiğini bildirdi. Muradova'nın çocukları otopsi yapılmasını talep ediyorlar.
RSF grubu Büyükelçiliği işgal etti
Muradova'nın ölümünü öğrenen RSF'den 20 kişilik bir grup, Türkmenistan Büyükelçiliği'ni işgal ederek hem olayı protesto etti hem de halen tutuklu olan iki gazetecinin serbest bırakılmasını talep etti. RSF eylemcilerini Paris polisi zorla binadan uzaklaştırdı.
RSF'nin edindiği bilgilere göre Muradova'nın çocuklarına dün (14 Eylül) Aşkabat morgunda annelerinin cesedi gösterildi. Muradova'nın başında yara ve birçok darbe izi bulunduğu bildirildi. Bazı tanıklar, tutukluluğu sırasında ve davası görülürken Muradova'nın kötü muameleye uğradığını söylediler.
Olayı skandal olarak nitelendiren RSF, uluslararası toplumdan olaya tepki göstermesini istedi: "Uluslararası toplum, ABD ve Rusya olup bitenler konusunda Türkmenistan'dan bilgi talep etmeli. Kayıtsızlık ve cezasızlık basın özgürlüğü düşmanlarından zarar gören gazeteciler için en kötü muameledir." (EÖ)