İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Kadıköy Rıhtım Meydanı'nda "Demokratik toplum için barışa ses ver" şiarıyla miting yapıldı.
Kadıköy’de bulunan Söğütlüçeşme Durağı’nda bir araya gelen siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve inisiyatifler, bir süre çalınan şarkılar eşliğinde halay çekti.
Yürüyüşte Barış Anneleri, “Hawırdora aştiyê ew ku em bikaribin bi zimanê xwe yê dayîkê li her derê bi serbestî biaxivin (Barış, ana dilimizi her yerde özgürce konuşabildiğimiz ortamdır)”, Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi, “Barışın sesini kadın dayanışmasıyla haykırıyoruz”, DEM Parti, "Demokratik toplum için barışa ses ver”, Marmara Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUHAY-DER) “İnfaz yakmalara son tutsaklara özgürlük” pankartı taşıdı.
Yürüyüşte aynı zamanda açılan pankartlarla demokratik toplum için atılması gereken adımlardan biri olarak Kürtçenin resmi eğitim dili olarak kabul edilmesi istendi. Yürüyüşte ayrıca Cumartesi Anneleri/İnsanları ile Barış Anneleri’nin de fotoğraflarını taşıdı.
Gazze unutulmadı
Taşıdıkları döviz ve sloganlarla barıştaki ısrarını sık sık vurgulayan kitle, daha sonra Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin “Savaşa ve sömürüye karşı demokrasi ve barış kazanacak” pankartı eşliğinde kortejler halinde meydana doğru yürüdü. Sloganlarda Filistin ve Gazze de unutulmadı. Sık sık “Filistin halkı yalnız değildir” sloganları atıldı.
Kitle, kortejler halinde sloganlarla Rıhtım Meydanı’na giriş yaptı. Yapılan saygı duruşunun ardından miting başladı. Mitingde, "Bijî Serok Apo (Yaşasın Başkan Apo)" ve "Bê Serok jiyan nabe (Öndersiz yaşam olmaz)" sloganları atan kitle ayrıca PKK lideri Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının olduğu bir pankart açtı.

Daha sonra hazırlanan ortak metnin Kürtçesini Zeynep Yıldırım, Türkçesini Nebil Sarıkaya okudu.
“Refah içinde yaşamasının tek yolu barıştır”
Çatışma ve savaşların, yoksulluğa, sömürüye ve göçe neden olduğu belirtilen açıklamada, tüm bunlara karşı halkların eşit ve demokratik şekilde yaşaması için mücadele edildiği ifade edildi. Açıklamanın devamında ise şunlar yer aldı:
“Savaş halinin getirdiği yıkımların son örneği Filistin’de yaşanıyor. Soykırım, dünyanın gözleri önünde açıkça ilan edilerek yapılıyor. Uluslararası kuruluşlar katliama engel olacak etkili bir tutum ortaya koymuyor hatta katliama destek veriyor. Halklar ise dünyanın her yerinde ayakta, insanlık mirasına sahip çıkıyor. Türkiye’deki siyasi iktidar daha önce İsrail’e karşı göstermelik olarak verdiği tepkileri bile vermez durumda. Ayrıca komşumuz Suriye’de de geçici hükümet, Dürzi ve Alevilere yönelik saldırılardan ve katliam denemelerinden geri durmamaktadır. Tüm bunlar bölgemizde halkların ne kadar zor koşullar altında var olmaya çalıştığının kanıtıdır. Bölgemizde katliamları durdurmanın tek yolu halkların eşit, adil ve barış içinde bir dünya için verecekleri mücadeledir.
Demokrasi ve barış için yıllardır başta Kürt halkı olmak üzere tüm halkların yürüttüğü mücadelenin sonucu olarak tarihi bir imkan doğdu ve barış tartışılıyor. Ancak bir yandan barış tartışılırken diğer yandan baskılar sürüyor. İçeride hukuksuzlukların ve baskının, dışarıda savaş politikalarının sürdüğü bu çelişkili atmosferde barış hedefleyen bir sürecin hakkıyla ilerlemesi mümkün değildir. Tarafların, siyasi aktörlerin kendilerini rahat ifade edebilmeleri ve çalışma yürütebilmeleri adına gerekli hukuki altyapının kurulması gerekmektedir. Tüm demokratik kanalların sürece katılımının önünün açılması zorunludur. İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri olarak, savaşsız, sömürüsüz, laik, eşitlikçi bir gelecek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Zeytinlikleri, ormanları madencilik faaliyetlerine açıp doğaya, yeşile, ekolojik bir yaşam bile savaş ilan eden bu zihniyeti yeneceğiz. Halkların güvenlik ve refah içinde yaşamasının tek yolu barıştır. Savaşsız, sömürüsüz bir dünya bizlerin elleriyle kurulacaktır. Herkesi bu umudu büyütmeye çağırıyoruz.”
Öcalan: Gerçek barış, yalnızca silahların susması değildir
Mitingde, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla gönderdiği mesaj da okundu. Öcalan mesajında şunları söyledi:
“Barış ve demokrasi için mücadele edenlere…
Barış ve demokratik çözüm çağrımız, sıradan bir siyasi hamle değil; stratejik bir adım ve tarihsel bir dönüm noktasıdır. Bu çağrıyla birlikte hem Türkiye’de hem de Ortadoğu genelinde, savaşların ve yıkımların yerini barışa dayalı demokratik bir yaşamın alacağı yeni bir dönemin kapıları ardına kadar açılmıştır.
Bu, yalnızca bir temenni değil; güçlü bir imkan ve ciddi pratik adımlarla inşa edilmesi gereken somut bir gerçekliktir. Çünkü gerçek barış, yalnızca silahların susması ya da çatışmaların sona ermesi değildir. Gerçek barış; özgürlüğün, demokrasinin ve toplumsal adaletin yaşamın bütün alanlarında vücut bulmasıyla mümkündür. Bu toplumsal dönüşüm, halklarımız için sadece bir hak değil; aynı zamanda önümüzdeki yeni dönemin temel görevidir.
Halklarımızın mücadelesiyle barış, demokrasi ve özgürlük değerleri mutlaka kökleşecek, toplumsal yaşamda karşılığını bulacaktır. Artık bu ülke, barışı ve demokratik yaşamı hem hakkı hem de görevi olarak görenlerin yurdu olacaktır.
1 Eylül vesilesiyle halklarımızı bu tarihi göreve sahip çıkmaya, barış ve özgürlük yürüyüşünü daha da büyütmeye çağırıyorum.
Herkesin bu dönemin ciddiyetini kavrayarak kendini gözden geçireceğine ve barışın ruhuna uygun hareket edeceğine olan inancımla hepinizi bitmeyen sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
(HA)

