Kadın Adayları Destekleme ve Dayanışma Derneği (KA-DER) Ankara Şubesi Başkanı İlknur Üstün kadınların sadece Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı'na getirilmesinin "siyasete hakim olan eril mantığın sonucu olduğunu" belirtti.
"Nüfusun yarısını kadınlar oluşturuyor ve toplumsal sorunlardan en fazla onlar etkileniyor. Dolayısıyla bu sorunların çözümü için kadınlar da eşit derecede görev alabilmeli. Tüm bakanlıkların icraatları kadınları yakından ilgilendiriyor ve kadınların sosyal hayatlarını etkiliyor."
22 Temmuz seçimleri öncesinde kadınların siyasette temsili üzerine yükselen talepler ve yaşanan atışmalar yeni hükümetin kurulması sürecinde de devam ediyor.
Meclise giren kadın vekil sayısı 2002'ye göre iki katına çıktı ve 50'ye ulaştı. Kadın örgütleri Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) yeni oluşturacağı kabinede kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasını; kadın vekillerin icracı bakanlıkların da başına getirilmesini istiyor.
"Kadınlar karar ve yönetim mevkilerine gelmeli"
Finlandiya'da 20 bakanın 12'si kadın. Kadınların birlikte gruplar kurduğu ve ortak çalışmalar yürüttüğü Latin Amerika ülkelerinde kadınların siyasete katılımı için yapılan düzenlemeler sonuç veriyor. Fransa'da son başkanlık seçimlerinin ardından Nicholas Sarkozy'nin oluşturduğu kabinede 15 bakanın yedisi kadın.
Bu oranları hatırlatan Üstün şöyle devam etti:
"Sadece bakanlıklarda değil komisyonlarda da kadınlar olmalı. Meclisteki 50 kadın vekil dayanışma ve işbirliği içinde hareket etmeli. Meclis'te söz almaları, önerge vermeleri çok önemli."
Partiler kadını dışlamada ısrarcı
"İşsizlik ve yoksulluk da dahil birçok sorun en fazla kadınları etkiliyor. Sorun sadece kadın bakış değil; bu ayrıca demokratik, adil ve eşitlikçi yönetimle ilgili sorunlarımız olduğunun da göstergesi."
Meclis'teki kadın vekil sayısının artışa rağmen yetersiz olduğunu ifade eden Üstün, partilerin kadını dışlama ve kadına yönelik ayrımcılık konusunda birleştiğini söyledi.
"AKP sözlerini uygulamaya geçirmeli"
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kadın söylemindeki değişimi olumlu olarak niteleyen Üstün, bu gelişmelerin kurumsal yapıya yansımasının ve yazılı hale getirilmesinin önemine dikkat çekti.
Üstün'e göre, AKP'nin kadın haklarını gözettiği sonucuna ulaşmadan önce parti yapılanmasında eşitlikçi bir dönüşüm görülmesi gerekli.
"Kurumsallaşma gerçekleşmeden AKP kadın haklarını savunuyor demek fazla iyi niyetli bir yaklaşım olur. Kadın vekiller aynı zamanda siyasi parti içindeler ve bu yerler erkek egemen. Kadın vekiller bunun ne kadar dışına çıkabilecekler göreceğiz." (GG/EÜ/BA)