Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), dün çalışanlarının mobbing, düşük ücret, fazla mesailerin ödenmemesi, sendikal hakların tanınmaması gibi hak ihlalleri ithamlarına karşı yaptığı eyleme dair açıklama yaptı.
Çalışanlarını iş yeri barışını bozmakla suçlayan KA.DER, çalışanların örgütlendiği DİSK Sosyal-İş’le masaya oturulmamasının gerekçesi olarak 31 Mart yerel seçimlerini gösterdi.
Sendikaya "Görüşme talebinizi sürüncemede veya cevapsız olarak da bırakmak istemediğimiz için, görüşme talebiniz derneğimiz Genel Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı, bu konuda karar vermeye yetkili Danışma Kurulu toplantımızda görüşülmüştür. Kurullarımızca alınan karar doğrultusunda, görüşmek istediğiniz konuları, sormak istediğiniz soruları, yazılı olarak derneğimize bildirmeniz halinde konu yetkili kurullarımız tarafından değerlendirilerek tarafınıza dönüş sağlanacaktır" cevabını verdiklerini belirtti.
Bunun üzerine eylem yapıldığını belirterek sendikayı iletişimsizlikle suçladı. İletişim kurulmadan yapılan basın açıklaması için de “Sürecin hiçbir tarafı yıpratmadan barışçıl bir şekilde çözüm odaklı ilerlemesini tercih ederdik” dedi.
Ayrıca yetkisiz sendika tartışması için de "Yetkilerinin olmadığı yönündeki hatırlatmamız yasa gereği olup, görüşme içeriği bilinmeden sendikanın kendine yetki verdiğimiz zannına kapılıp daha görüşme başlamadan toplu iş sözleşmesi sürecinin başladığı yanılgısına düşmemesi için yapılan bir hatırlatmadır” notunu düştü.
Çalışanlar ve sendikanın dernekle ‘kapitalist bir şirketle ilişki yürütülür gibi’ iletişim kurduğunu kaydeden KA.DER, bu suçlamayı da kabul etmedi.
"Fazla mesaiye karşılık telafi izni"
KA.DER, çalışanların fazla mesaiye bıraktırılması ve fazla mesai ücretlerinin ödenmemesiyle ilgili iddiaları da reddetti.
Haftalık 45 saatin aşılmadığını aktaran KA.DER “Böyle bir durum olduğunda telafi izni kullanılabileceği personel toplantısında iletildiği halde, bu durum kamuoyuna anlayamadığımız bir şekilde tersi yansıtılmıştır. Geçmişte fazla mesai yapmasak da yoğun çalıştığımız seçim dönemlerinin ardından personelimize ücretli izin kullandırılmış olup, telafi izinleri dernek teamülümüzdür” dedi.
Ardından da çalışanlarının işi gelmediği günlerin ve izinlerinin dökümünü kamuoyuyla paylaştı. Bir çalışanının işe gelmeyerek sendika toplantısına gittiğini belirtti.
Çalışma alanındaki kameralar
KA.DER, çalışanların yüzde 13,5 zam aldıkları iddiasına karşılık da “Derneğimiz kar etmeyen bir kuruluş olduğu ve bütçemiz yürüttüğümüz projelerden aldığımız fonlarla sınırlı olduğu için, enflasyonist koşullarda her ne kadar çalışan ücretlerinin insani yaşam standartlarını karşılamaya yetmeyeceğini bizler de biliyor olsak da, bütçemiz çerçevesinde düzenli ücret artışı yapılmıştır ve bütçemiz elverdiği sürece de iyileştirmeler devam edecektir” açıklaması yaptı.
Mobbing ithamlarını da kesin bir dille reddederek uymak zorunda oldukları yasal prosedürler olduğundan bahsetti. Çalışma alanındaki kamera sisteminin de ofisin kiralandığı zamandan bu yana ‘güvenlik gerekçesiyle’ mevcut olduğunu aktardı. “İçinde bulunduğumuz iş temposunda çalışanların izlenmesi fiilen dahi mümkün değildir ve böyle bir tutumumuz bulunmamaktadır. Kamera takıldığında çalışıp çalışmadığını kontrol için bir kez bakılmıştır” dedi.
"Derneğimiz bir distopya dünyası değildir"
Ardından da şöyle devam etti:
Derneğimiz bir distopya dünyası değildir ve aksi yöndeki varsayım, ima ve yorumlar gerçeğe ve hakkaniyete uygun olmadığı gibi, hak savunucusu örgütümüz için kabul edilemez.
Çalışanlarımızın talepleri derneğimizin imkanları çerçevesinde gerçekleştirilebilir olsa idi, kendileri dahi talep etmeden, sendikaya veya bir aracıya ihtiyaç duyulmadan gerçekleştirildi. Bunu çalışanlarımıza ifade etmemize rağmen dernek koşullarımızın anlaşılmadığını düşünüyoruz.
Sendikal haklarının önünü kesmek ve aynı talepleri sendika aracılığıyla iletmelerini engellemek gibi bir konumda asla olmayız. Derneğimizin çalışma koşullarında bir yenilik olmayıp, işe girdikleri tarihten bu yana aynı koşullarda çalışılmaktadırlar. Sonradan ağırlaştırılan yeni bir koşul mevcut değildir. Süreçle ilgili bizim görebildiğimiz bir hak ihlali veya gaspı bulunmamaktadır.
Feminist ilkeler çerçevesinde kadınlar arası ve kadın örgütlerindeki ilişki ve çatışmaların, öncesinde tüm çözüm yolları aranmadan ve tüm yöntemler tüketilmeden yalnızca tek taraflı ifşa yöntemine başvurularak ilerlemesini benimsemiyoruz. Gelinen bu noktadan sonra dahi; çalışanlarımız, gönüllü çalışan kurul üyelerimiz ve kadınların eşitlik mücadelesinde çok önemli bir misyonu olan derneğimizin yıpranmadan süreçle ilgili barışçıl ve ortak bir çözüm noktasına varılabilmesini ümit ediyoruz ve bunun için üzerimize düşen her türlü katkıya açığız. Süreci feminist ilkelerle ve tüm tarafların insan haklarını koruyacak çerçevede varılabilecek en iyi noktaya taşıyabilmek için, dernek kurullarımız içinde işletmeye devam edeceğimizi bildiriyoruz.
KA.DER'de çalışanlar mobbinge, düşük ücrete ve sendikal hakların tanınmamasına karşı eylemde
(HA)