Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, 22 kişinin öldürülmesiyle ilgili “Kızıltepe JİTEM” davasının bugünkü duruşmasında sanıklar ifade verdi.
Ancak asker sanıklar, mağdur avukatlarının sorularına cevap vermeyeceklerini beyan ettiler.
Davanın asker sanıkları, Ergenekon davasından bir süre tutuklu kalan emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan.
“JİTEM’i herkes bilir”
Duruşmada ilk olarak zorla kaybedilenlerin yakınları söz aldı ve katılma taleplerini ilettiler. Duruşmada yaşananları Faili Belli, Twitter hesabından canlı yayınladı.
Zorla kaybedilen Abdulvahap Ateş'in kardeşi Abdulrahim Ateş, “1994’ten beri kendisinden haber alamadık. Bana da işkence yaptılar kardeşimi alıp götürdüler” dedi.
Zorla kaybedilen Zeki Alabalık'ın kadeşi Cahil Alabalık, “Şikayetçiyim, Atila Uğur onu tehdit etmişti” dedi.
Müşteki Onur Birlik de “(zorla kaybedilen) Kemal Birlik amcam. Cezaevinde çıkarken onu alıp götürdüler. Buna sebep olan herkesten şikayetçiyim” diye konuştu.
Kemal Birlik’in ağabeyi Çetin Birlik, “Babam ve büyük abimle birlikte onu almaya gittiklerinde hepsini alıkoydular. Doğu ve Güneydoğu'da JİTEM’i herkes bilir” dedi. Çetin Birlik’in babası ve ağabeyi gözaltında kaybedildi.
“Soruların tamamını reddediyorum”
Müşteki avukatlarından, İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şubesi Başkanı Erdal Kuzu sanıklara soru sordu.
Sanık Eşref Hatipoğlu'na “Abdulvahap Ateş'i tanıyor muydunuz?” sorusu ise Hatipoğlu tarafından şöyle yanıtlandı: “Ben tanımıyorum, PKK yandaşlarının sorularına cevap vermeyeceğim demiştim.”
Sanık Atilla Uğur da aynı şekilde, “Bu soruların tamamını reddediyorum. Ben emrimdeki korucularla aslanlar gibi terör örgütüyle mücadele ettim” dedi.
“Bu bir yüzleşme davasıdır”
Avukat Kuzu ise “Mahkemenin sanıkların bu şekildeki savunmalarına tepki vermemesi bizi tedirgin etti” diye konuştu.
“Esas itibariyle bu bir yüzleşme davasıdır. Bu davanın amacı gerçeği ortaya çıkarmadır. Burada öldürülen insanların faillerini bulmaya çalışıyoruz. 90'lı yıllarda bu ülkenin bir gerçeği vardır, yargısız infaz vardır. Aileler kendi yakınlarının faillerini bulmak istediler. Davanın Mardin'den buraya getirilmesi de cezasızlık politikasının yansımasıdır.”
Mahkemeye JİTEM raporu sundu
Mahkemeye, “Bu bir JİTEM davasıdır. Ve sizin JİTEM 'i araştırmanız gerekir” diye seslenenen avukat Kuzu, JİTEM adına yazılmış "JİTEM 1.Grup Komutanı" imzalı, bir raporu mahkeme heyetine sundu.
Kuzu, “Üzerinde ‘Gizli’ yazıyor, bu belgeleri altında imzası olan Hüseyin Kara'ya soracaksınız. Bu yazışmaları araştırın.”
Ayrıca sanıklar için adli kontrollerden birinin uygulanmasını ve Fatih ile Yavuz isimli itirafçıların tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Müşteki avukatı Ahmet Arıkan da sanıkların tutuklanmasını istedi.
Sanık Ahmet Boncuk'un avukatı Hüseyin Özaslan ise “JİTEM'le ilgili tüm belgelerin istenmesi nedir? Bu hem istihbari bilgiler hem de oradaki çalışanlar açısında tehdit olur. JİTEM yoktur kimse demedi, illa vardır mı demek lazım?” diye taleplere itiraz etti.
Savcı: Adli kontrole gerek yok
Savcı Levent Savaş mütalaasında tutuklama ve adli kontrolün “gereği olmadığını” açıkladı.
Mahkemenin ara kararında, mağdur ailelerinin müştekilik talebi kabul edildi.
Mahkeme heyeti, sanıklardan Atilla Uğur hakkında disiplin soruşturması olup olmadığına bakılması talebini ise “dosyaya yenilik katmayacağı gerekçesiyle” reddetti. Sanıkların duruşmalardan vareste tutulma talepleri reddedildi.
Bir sonraki duruşma 24 Haziran 2016’da. (AS)
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 22 sivilin öldürülmesiyle ilgili açılan ve “güvenlik gerekçesiyle” Ankara’ya taşınan JİTEM davasıyla ilgili iddianameye, işlenen suçlara, öldürülenlerin isimlerine, sanıklarla ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.