2022 yılında yola koyulan ve herhangi bir tarzda kategorize edilme sıkıntısından fersah fersah uzakta müzik yapan Ja, Klar, son EP’lerinin ikinci şarkısı “Aynı Evin Kutsalı”nı BBI Music etiketiyle tüm dijital platformlarda dinleyiciyle buluşturdu.
Kopuş ve ayrılıklarla birlikte gelen ayakta kalma mecburiyetini, yoğun bir tekinsizlikle anlatıldığı şarkıyı ve grubun kategorize edilmeme halini, Ja, Klar'dan Emre Özdemir ve Seda Portakal'la konuştuk.
Her şeye mi “Ja, Klar”? Ya da nelere “Ja, Klar?”
Yenilikçi müziğe ve dinleyicilerine; müziğin olduğu ve bulunduğu durumun yanı sıra, nereye gidebileceğini de anlamaya çalışan kitlelere “JA, KLAR”.
Nasıl bir araya geldiniz?
İkimiz uzun yıllar öncesinden okuldan tanışıyoruz. Ayrıca zaman zaman eski Peyote dönemlerinde de karşılaşıyorduk. Daha sonra bu karşılaşmalarımızı ve konuşmalarımızı müziğe evriltmeye karar verdik. Hayalini kurduğumuz, yapmak istediğimiz müzik konusunda aynı noktalarda olduğumuzu gördük ve bu süreç bizi şu ana getirdi.
Müziğinizi hem söylemde hem de icrada bir kalıba sokmuyorsunuz. Röportajlarınızdan okuduğuma göre bunun farklı müzik disiplinlerinden gelmenizin etkisi olmuş. Kesişimde zorluk çıkarıyor mu bu durum size?
Farklı arka planlardan gelişimiz ve farklı şeyleri sevişimizin etkisiyle müziğimizi bir kalıba sokmuyoruz, çoğu zaman sokmaya çalışsak da beceremiyoruz. Aslında başından beri yaratmaya çalıştığımız şey bu farklılıkların kesişimlerine odaklanarak bir JA, KLAR sound’u oluşturmak. Sürekli üretmeye çalışıyoruz ve her yeni parçamızla biraz daha arzuladığımız sound’a yaklaşıyoruz. Hangi tarz müzik yaptığımız soranlara genellikle hangi grupları harmanlamaya çalıştığımızı söylüyoruz. Bunlar da genellikle; Björk etkileşimli Enter Shikari, Snarky Puppy, The Comet is Coming gibi gruplar oluyor.
Emre Özdemir: Benim klasik müzik eğitimli olmam, öte yandan hardcore, post-rock, math-rock gibi türleri çok sevmem, icra etmem sebebiyle bambaşka bir karışım ortaya çıkıyor.
Seda Portakal: Ben de Emre’nin türlü tarzlardan etkilenen altyapısı üzerine duygulanımlarımı vokal melodilerine dönüştürüyorum. Beraber ürettiğimiz bu diyalektik yapı her gün biraz daha gelişiyor ve nicelerine dönüşmeye hazır. Arzuladığımız sound’a yaklaşmak için birazcık daha zamana, ayrıca desteğe ve şans verilmesine ihtiyacımız olduğunu not düşmek isteriz.
Şarkılarınızın içeriklerinin de sound’la aynı durumda olduğunu düşünüyorum. Müzisyenlerin kendine sınır koymadan yaptıkları müziği “hücum kayıt”la özdeşleştiririm genelde ben. Ama tersi de geçerli sanırım. Önünüzde sonsuz seçenek var. Kaydı bitirdiniz. Şarkı çıktı. “Şurada, şunu kullansaydık,” gibi keşkelerinizin olma ihtimali yüksektir diye düşünüyorum. Katılır mısınız buna?
Emre Özdemir: Müziğimizde birçok elementi tek bir parçaya sığdırmaya çalıştığımız için aslında tam tersi; şunu çıkartalım, şunu azaltalım dediğimiz bir durumda kalıyoruz. Çünkü üzülerek belirtiyorum ki; artık çok sıradan şeylere alıştığımız için arzu ettiğimiz deneyselliği kısmamız gerekebiliyor. Aslında benim hiç keşkelerim olmadı, çok planlı bir yaratma ve besteleme sürecim oluyor. Kayıt sürecinde keşfettiğim yeni şeyleri müziğimize ekliyorum ve sonrasında sunuyorum bunu. İstişare ediyoruz, çoğu zaman herkesi ikna etmek zorunda kalsam da, bu uğruna karşılıklı savaştığımız, tutkulu süreç müziğimize oldukça katkı sağlıyor.
Seda Portakal: Benim ise bazı bazı keşkelerim oluyor. Fakat bu keşkeler yeni bir şey üretmek için bir motivasyona dönüşüyor ve her bir keşkemi yeni bir şarkıda kullanmak için not alıyorum. Bu da aslında heyecanla yeniden bir şeyler üretmek için bir motivasyon kaynağı oluyor. Bu süreç bana eksiklerimden korkmamayı öğretti.
Yeni şarkınız “Aynı Evin Kutsalı” yayınlandı. Var mı özel bir hikâyesi?
Seda Portakal: “Aynı Evin Kutsalı”, her şeye rağmen kendi ayakların üzerinde durabilmeye çalışmanın hikâyesi. Evden ayrılışın, aileden kopuşun,kendiyle yüzleşmenin hüzünlü ve isyankar bir söylemi.
“Aynı Evin Kutsalı”nın sound’undan sözlerine kadar serzenişten ziyade isyankâr bir şarkı olduğunu düşünüyorum. Hatta biraz manifestoya kaçan bir tarafı da var. Bunalmış gibisiniz biraz. Siz neler söylemek istersiniz?
Seda Porakal: Haklısınız. Bu durum müziğimizin evrimiyle doğru orantılı diye düşünüyorum. Hedeflediğimiz gibi daha fazla dinamiklerin değiştiği, daha agresif bir sound. Benim vokalimle bunu dizginleyen fakat sözleriyle hâlâ agresifliğini koruyan bir genre yaratma yolunda ilerlemeye çalışıyoruz. İlk yayınladığımız albümden son teklimize karar dinlenirse agresiflik ivmesinin yavaş yavaş tırmandığını dinleyiciler görecektir.
Seda’nın vokalleri ve enstrümanların aynı “şiddetteki” baskınlığı şarkıyı tekinsiz bir hale getirmiş. Şarkıyı dinlerken bir nota sonrasını bilememek güzel bir tedirginlik yaratıyor. Daha konsantre bir halde dinliyoruz şarkıyı. Derdiniz (varsa elbette) her neyse, onu anlatmak için yaptığınız bir tercih miydi bu?
Emre Öztürk: Ben tüm içtenliğimle “Şarkıyı dinlerken bir nota sonrasını bilememek güzel bir tedirginlik yaratıyor,” yorumunuza çok çok çok teşekkür ediyorum, yapmaya çalıştığımız şeyi görüp bunu dile getirmeniz bizi çok mutlu etti. Kendi adıma bu konuyla ilgili bir derdim var, dinleyicilere istediklerini hemen vermemek veya geç vermek hatta ansızın vermek benim müzik yaparken sevdiğim ve tercih ettiğim bir şey. Tabii ki bu görünürlük açısından birçok sorunu beraberinde getiriyor.
Seda Portakal: Dinlenmiyorsun, kabul görmen zorlanıyor, yapmaya çalıştığın şeyi tarif etmen, sahne bulman ve diğer sanatçı/gruplarla sahne paylaşman zorlaşıyor. (Ve başka türlü çeşitli nice tahmin edilebilir sebeplerden…) Tekinsizlik, son dönem parçalarımızda özellikle tasarlanmış bir durum. Vokal melodilerin tanıdık ama müzikle birliğinin bizden ama değil hissinin yarattığı tedirginlik, içinde bulunduğumuz tanıdık olan her şey yabancılaşıyor hissini aktarma isteğinden kaynaklanıyor.
Ja, Klar’ın önümüzdeki planları arasında neler var?
Röportajın genelinde de bahsettiğimiz gibi, müziğimiz hâlâ evrilmeye devam ediyor. Önümüzde dönemlerde seyirciyle daha çok buluşmak istiyoruz, bunun için görsel ve işitsel her alanda çalışmaya devam ediyoruz. Bu yaz iki adet daha teklimiz çıkacak. Dinleyicilerin takipte kalmasını ve yorumlarını bekliyoruz.
(BS/EMK)