Bursa'nın İznik ilçesinde, göl kıyısında bulunan bazilika çevresindeki mezarlıklar kazılarla ortaya çıkarılıyor.
Papa 14. Leo’nun ziyaret etmesi beklenen ilçede, sualtı kazıları 2015’ten bu yana Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin'in koordinasyonunda sürüyor.
Sualtı arkeolojik kazı ve araştırmalar kapsamında, son olarak bazilika çevresinde Hıristiyanlara ait olduğu değerlendirilen mezarlıklar bulundu.
Islak zemin arkeoloji çalışmalarıyla açılan mezarlardaki iskeletler çıkarılarak, antropolog tarafından incelenip belgeleniyor.
Mezarlığın kırılan kiremitleri tamir edildikten sonra iskeletler tekrar ait olduğu yere konuluyor.
Kuraklık, İznik Gölü'ndeki batık bazilikayı görünür hale getirdi
Kutsal Pederler Kilisesi
İznik'in, 325 yılının 20 Mayıs-25 Temmuz tarihlerinde toplanan Birinci Konsil'e ev sahipliği yapması açısından önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Şahin, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada özetle şöyle dedi:
"Birinci Konsil'in yapıldığı alana daha sonra 'Kutsal Pederler Kilisesi' ismi verilen bir kilise yapılmış. Şu anda bizim kazısını sürdürdüğümüz kilisenin Kutsal Pederler Kilisesi olduğu, kazı sonuçlarında ortaya çıkmış oldu. Bundan dolayı da Papa, İznik'e geleceğinden ve burada bir ziyaret gerçekleştireceğinden bahsetti. Bu ziyaretin asıl nedeni 325 yılında toplanan Birinci Konsil'in 1700'üncü yıl dönümü olması. Gelmiş olduğumuz an itibarıyla İznik, inanç turizmi açısından tekrar çok önemli bir konuma geldi.
“Bizler bu ziyaret kapsamında özellikle kilisenin çevresinde yer alan mezarları açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Kazı yaptığımız kilise, arkeolojik verilere göre, yani 1250'lerden sonra tamamen gömülerek suların altında kaldı. Bundan dolayı da geçmiş olduğumuz süre zarfında tamamen unutulduğunu ve dikkatlerden kaçtığını söyleyebiliriz.
“Kilisenin çevresi, kiliseye yakın defnedilmek isteyen inançlı ve hatırı sayılır Hıristiyanların gömüleriyle dolu. Sürdürdüğümüz kazı programı çerçevesinde mümkün olduğunca kazılarda mezarın asıl sahiplerini mezardan uzaklaştırmamaya çalışıyoruz. Mezarları açıyoruz, gerekli belgelemeleri yapıyoruz. Tekrar iskeletiyle birlikte üzerini kapatıp, kırılan kiremitlerini sağlamlaştırıp olduğu gibi korumaya çalışıyoruz. İleride genetik araştırmalar söz konusu olursa antropologlarımız tekrar açıp gerekli bölümlerinden DNA'larına ulaşabilecek örnekler alacaklardır. Biz etik olarak iskeletleri, poşetlerin içerisine alıp depolara kaldırmayı pek uygun bulmadık. Bir anlamda da rahatsız etmemeye çalışıyoruz.” (TY)
.jpg)
.jpg)
