İzmirliler, Ege Çevre ve Kültür Platformu'nun (EGEÇEP) çağrısıyla Aliağa'da yapılması planlanan termik santralden vazgeçilmesi için harekete geçti.
Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı
"ENKA Enerji Üretim A.Ş. tarafından ithal kömür yakıtlı termik-konvansiyonel santralı için üretim lisansı başvurusu" yapıldığı haberlerinin duyulması üzerine harekete geçen İzmirliler, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'na (EPDK) dilekçeyle başvurarak "Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı”nı ihlal edeceğini düşündükleri santralin yapımına izin verilmemesini istediler.
Bugün öğle saatlerinde Konak'ta eski Sümerbank binası yanında toplanan İzmirliler, imza kampanyasında bugüne kadar topladıkları dilekçeleri bir basın açıklamasının ardından EPDK'ye gönderdiler.
Çevre kirliliği sınır değerleri şimdiden aşıldı
İzmirliler, dilekçelerinde Aliağa’da kurulu sanayi tesisleri nedeniyle ilçe ve yöresinde çevre kirliliği sınır değerlerinin "fazlasıyla aşıldığı"na dikkati çekiyor. Varolan tesislerin yarattığı hava kirliliğinden tüm bölgenin olumsuz etkilendiğini hatırlatarak başvurusu yapılan termik santralin, "teknolojik tüm önlemler alınsa bile", yalnızca Aliağa için değil, İzmir Kenti ve Kuzey Ege kıyıları ve bölgenin tamamı için de "büyük bir çevresel felaket" yaratacağı konusunda yetkilileri uyarıyorlar.
18 yıl önce halkın tepkisi ve yargı kararlarıyla önlenmişti
EGEÇEP, aynı bölgede 18 yıl önce Japon ithal kömürüne dayalı termik santral girişiminin, İzmir'den Aliağa’ya insan zinciri oluşturularak başlatılan halk tepkisi ve onu izleyen yargı kararları ile önlendiğini anımsatıyor. EGEÇEP'e göre "aynı tesisisin yeniden gündeme getirilmesi, binlerce insanın sağlıklı çevrede yaşama iradesinin ve yargı kararlarının arkasına dolanılması ve yok sayılması anlamına geliyor."
EGEÇEP'in çağrısıyla harekete geçen İzmirliler EPDK'ye sundukları dilekçede taleplerini Anayasa'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin bir "sosyal hukuk devleti" olduğunu kayıt altına alan 2. Maddesi, "sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı"nı kayıt altına alan 56. Maddesi ve "idarenin mahkeme kararlarına uyması" zorunluluğunu kayıt altına alan 138. Maddesi'ne dayandırıyor.
18 yılda ne değişti?
İzmirliler yetkililere soruyor: "Bölgenin, tarımı, ormancılığı, turizmi, insanları ve diğer canlıları gözden çıkarıldı mı ki, on sekiz yıl önce vazgeçilen santralin yapımı, Anayasaya ve mevcut bilirkişi raporlarına dayalı yargı kararlarına aykırı biçimde yeniden gündeme getiriliyor?"
Dilekçede, bölge için "çok daha temiz ve ekonomik olan rüzgâr ve güneş enerjisi gibi seçenekler dururken, çevreye zarar vereceği açık" olan santralin yapımından derhal vazgeçilmesi için çağrıda bulunuluyor. (EK/NZ)