İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Orhanlı Köyü’nde Küçük Menderes Enerji Petrol Jeotermal Maden Elektrik Üretim Mühendislik ve İnşaat A.Ş. tarafından küçük değişiklikler yapılarak revize edilen proje, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na tekrar sunuldu.
Doğa Derneği’nin aktardığına göre, bilimsel raporlar, hukuki kazanımlar ve yöre halkının itirazlarına rağmen Bakanlık, projenin ruhsatını ve Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu yeniden onayladı. Orhanlı köyü sakinleri ÇED olumlu kararına karşı 98 kişi ve beş kurum ile birlikte dava açtı.
Kurulması durumunda İzmir Yarımadası’na özgü erkence türü zeytinlerden oluşan zeytin ormanlarına büyük zarar verecek olan Jeotermal Enerji Santralleri (JES) projesi, hem bu yörede geçimini sağlayan köylüleri hem de Orhanlı köyünde üretilen sağlıklı ve temiz gıdaya erişen insanları olumsuz etkiliyor.
• İzmir’in zeytinyağı ve organik gıda ambarı olarak anılan Orhanlı köyü, İzmir’de hayvancılığın ve tarımsal üretimin devam edilen en büyük nüfusa sahip köylerden.
Gıda güvenliği tehdidi
JES projesinin İzmir’in ve Türkiye’deki milyonlarca insanın gıda güvenliğini tehlikeye attığını belirten S.S Orhanlı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkan Yardımcısı Galip Ener, şöyle dedi:
“Köyümüzde nesillerdir, hiçbir kimyasal zehir kullanmadan zeytinyağı üretimi gerçekleştiriyoruz. Bu bölge İzmir’in erkence türü zeytin ormanlarıyla dolu. Orhanlı köyümüz aynı zamanda organik sertifikayla üretim yapan birçok üreticinin geçimini sağladığı çok önemli bir alan. İzmir’in ve hatta Türkiye’nin gıda ihtiyacını karşılamada Orhanlı köyü üreticilerinin çok büyük payı var.
“İklim krizinin, kuraklığın ve buna bağlı olarak gıda krizinin kapımızda olduğu böylesi bir dönemde, bu tarımsal üretim havzasını yok edecek projeler tamamen mantık dışıdır. Artık enerji projeleri tasarlanırken bunlar göz önünde bulundurulmak zorunda. Çünkü çok yakın bir gelecekte çocuklarımızın karnını doyuracak iki lokma gıda bulamadığımızda iş işten geçmiş olacak. Orhanlı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi olarak, köyümüzün toprağına, havasına, suyuna sahip çıkacağız. Çiftçilerimiz, çobanlarımız köyümüzde üretmeye devam edecek.”
Kadim Üretim Havzası tescili
Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik açısından kritik öneme sahip olan Önemli Doğa Alanları’ndan biri içerisinde bulunan Orhanlı köyü, aynı zamanda Doğa Derneği’nin yürüttüğü çalışmalar neticesinde bir Kadim Üretim Havzası olarak tescillenmiş durumda.
Davacıların avukatlığını üstlenen, Doğa Derneği Hukuk Danışmanı Avukat Cem Altıparmak açtıkları dava hakkında şunları söyledi:
"İklim değişikliği ile mücadele etmenin en önemli araçlarından bir tanesi de iklim değişikliğine uyum sağlamaktır. Bir politika olarak iklim değişikliğine uyum, iklim krizinin nedenlerini (ormansızlaştırma, biyoçeşitliliğin, ekosistemlerin yok edilmesi, tarım alanlarının, sulak alanların, su kaynaklarının yok edilmesi vb.) görmezden gelip, bunlara engel olmak için hiçbir şey yapmadan, sadece yenilenebilir enerji üretimini desteklemek demek değildir.
“Eğer bir yenilenebilir enerji projesi, kurulacağı bölgenin özelliklerini, sosyal ve ekonomik döngüsünü hiçbir şekilde dikkate almıyorsa, bir uyum politikasından değil, tam tersine iklim krizinin olumsuz sonuçlarını çoğaltan bir uyumsuzluktan bahsedilebilir sadece. Davamızda olan da budur.” (TY)