İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Bornova İlçesi'nde altı ay önce bir büfe önündeki kolinin içinde yaşayan "Yamuk" adlı kediyi tekmeleyerek öldüren Ege Üniversitesi öğrencisi Ufuk Günaydın hakkında "mala zarar verme'' suçundan 4 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Bugün görülmesi gereken davanın ilk duruşması, hakimin rahatsızlığı nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi.
Konuyla ilgili bianet'e açıklama yapan davanın takipçilerinden HAYTAP (Hayvanları Koruma Derneği) İzmir Temsilcisi Şule Baylan, hayvan hakları savunucuları olarak mahkeme önünde toplanmalarının tek nedeninin bu dava olmadığını, genel olarak hayvanlara yönelik her türlü şiddete karşı seslerini çıkartmaya çalıştıklarını ifade etti.
"Hayvana eziyet TCK'ya alınmalı"
Şule Baylan, bu davanın bir hayvanı öldürmek nedeniyle hapis cezası istemiyle açılan ilk dava olduğunu ve bu açıdan son derece önemli olduğunu söylüyor ve ekliyor:
*Eğer bir insan sahipli bir hayvanı öldürürse bunun üç yıl hapis cezası var ve bu ceza paraya çevrilebiliyor. Bu suça ceza verilmesinin nedeni de, hayvanı öldürmek değil, "mala zarar vermek"
* Eğer hayvan sahipsizse, hayvana istediğiniz kadar vahşet uygulayın, sadece 650 lira ceza ödüyorsunuz.
* Bizim talebimiz, hayvana eziyetin Türk Ceza Kanunu'na alınması ve ertelenemez hapis cezası verilmesi. Bu, toplumdaki şiddeti de engelleyecektir.
Kedi, köpeğini tırmalamış!
Soruşturma aşamasında savcılığa ifade veren Ufuk Günaydın, olaydan önceki gün köpeği ile aynı yerden geçerken, kedinin köpeğini tırmalayarak yaraladığını söylemişti.
Olay günü, aşırı alkollü şekilde bir arkadaşı ve köpeği ile birlikte kedinin bulunduğu yerden geçtiklerini anlatan Günaydın ifadesinde şöyle demişti:
"O sırada bir kedi hırlaması duyduk. Köpeğimi tırmaladığı gece de aynı sesi çıkarmıştı. Arkadaşım kutunun içinde olduğunu söyledi. Kutunun üç tarafı kapalıydı. Arkadaşıma kutuyu çevirmesini söyledim. Maksadım, kediyi dışarı çıkarıp cezalandırmaktı. Ama arkadaşım kutuyu kaldırırken ürktü, kutuyu tekmeledi. Ben de tekme atarken yere düştüm. Bu duruma iyice öfkelendim. İki kere tekme attım."
"Hukuk sistemi hayvanları 'eşya' olarak görüyor"
Toplumdaki en zayıf halka olan hayvanlara yönelik şiddeti engelleyemezsek, toplumdaki giderek artan şiddetin önüne geçilemeyeceğini de düşünen HAYTAP Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, hukuk sisteminin hayvanları "eşya" olarak görmesinden şikayetçi:
* Türk hukuk sisteminde hayvanlara ilişkin yasaları ve uygulamaları incelediğimizde maalesef sahipli hayvan ile sahipsiz hayvan arasında bile ayırımı yapıldığını ve bunlara uygulanacak cezaların da farklı olduğunu görüyoruz.
* Sahipsiz hayvan maalesef maddi değeri olmayan bir "eşya" olarak kabul edilmekte iken sahipli hayvan ise
"kıymeti ne kadar ise o oranda tazminat" olarak ölçülüyor.
* Sahipli hayvana eziyet eden, ceza kanunu kapsamında mahkemelerde fatura değeri olan bir "şey" olması nedeniyle yargılanabilirken, sahipsiz hayvana eziyet kabahatler kanunu kapsamında değerlendirilip mahkemeye bile çıkamıyor. (EKN/EÖ)