Çiğli, Güzeltepe mahallesinde basın açıklaması yapan siyasi parti ve oluşumlar, olayın gerçekleştiği Şehit Erdal Kılıç Karakolu'nun kapatılmasını, sorumlu polislerin ve Çiğli Emniyet Müdürü'nün görevden alınmasını, cezalandırılmasını istedi.
bianet'in görüştüğü İnsan Hakları Derneği (İHD) Ege Bölge Temsilcisi Necla Şengöl, dosyanın takipçisi olacaklarını, çocukları rehabilitasyon için Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na (TİHV) yönlendirdiklerini, bütün gözaltı sürecinin usulsüzlüklerle dolu olduğunu söyledi.
Gece boyu karakol karakol gözaltı
Birgün'ün manşetten verdiği Erkan Çınar'ın haberine göre, üç çocuk 8 Mayıs gecesi karakolun önünden geçerken zorla içeriye alınıyor ve bir saatten fazla süreyle dövülüyorlar. Başları duvara vuruluyor, hayalarına tekme atılıyor, ayakla boyunların basılarak nefessiz bırakılıyorlar. Aileleriyle bağlantı kurmalarına izin verilmiyor. Çiğli Emniyet Müdürlüğüne, oradan da Asayiş Müdürlüğü'ne götürülüyorlar. Egekent Devlet Hastanesi'ne götürüldüklerinde şişlik ve morlukları azaltmak için üzerlerine buz konuyor.
Ailelerse eve dönmemiş olmaları üzerine karakol karakol çocuklarını aramaya başlıyor. Çocuklar ancak ertesi gün saat 15:00'te savcılığa çıkarılıyorlar.
Savcı işkenceyi fark edince
Ailelerin 10 Mayıs'ta başvurduğu İHD İzmir Şubesi'nin verdiği bilgiye göre, polisler çocukların kafalarını yangın tüplerine kendi kendine vurduğunu iddia ediyor. Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı tutanağa inanmayarak "Sırtınızdaki, hayalarınızdaki darbeleri de siz mi yaptınız" diyerek çocukları Adli Tıp Kurumu'na yolluyor. İşlem başlatıyor.
Şengöl: Usulsüzlük dolu
Adli Tıp Kurumu'nun raporunu henüz görmediklerini söyleyen Şengöl'e göre, bütün gözaltı süreci işkencenin izlerinin üstünü örtmeyi amaçlayan usulsüzlüklerle dolu:
"Çocuklar gözaltına alınırken doktor muayenesine götürülmüyor. Çocuk Şube'ye teslim edilmeleri gerekirken üç merkez gezdirildikten sonra, savcılığa çıkarılmadan önce Çocuk Şubesi'ne götürülüyorlar.
"Gözaltı çıkışındaki doktor muayenesinde polis de bulunuyor. Bulunmaması gerek. Bu doktor raporu darp izlerini saptıyor. Aileleriyle iletişime izin verilmiyor. Ağrı kesici istekleri karşılanmıyor. Savcılığa saatler sonra çıkarılıyorlar."
"Liselilere baskı arttı"
Ağırlıkla dar gelirli, Kürt Alevilerin yaşadığı Güzeltepe'de bugünkü basın açıklamasında konuşan K.K.'nin babası K.K., "Bu mahalle halkı, ezilen, yoksullukla mücadele eden, alınteriyle para kazanan bir halktır. Bizleri ve çocuklarımızı acımasızca hor görüp, küçük düşürüp işkence ve dayakla sindirmeye, korkutmaya çalışmak bu ülkeye zarar verir" dedi.
Açıklamada Halkevleri, ÖDP, SDP, EMEP, ESP, İHD'nin yanı sıra Devrimci Liseliler (Dev-Lis) de bulundu.
Şengöl, son dönemde, özellikle 1 Mayıs öncesi ve sonrasında İzmir'de liseli gençlere yönelik polis baskısının arttığını gözlediklerini, okul önünde tehditlerden ajanlık tekliflerine kadar birçok duyum ve başvuru aldıklarını söyledi. (TK/GG)
* Bu habere Erkan Çınar katkıda bulundu. Fotoğraf: Erkan Çınar