Değişiklik istemini TBMM'ye ve komisyonlara ileten İzmir Barosu İşkenceyi Önleme Grubu'ndan aktivist Avukat Mehmet Akdöl, tasarı önerdikleri şekilde değiştirilirse, ceza yasasında işkenceyi önlemeye ilişkin düzenlemelerin uluslararası standartlara kavuşacağını da vurguluyor.
Ancak Avukat Mehmet Akdöl, TCK tasarısında işkenceye ilişkin 97 ve 98. maddelerde yapılan düzenlemelerde, "failin netleştirilmesi," "zamanaşımı" ve "ceza artırımı" konularında eksiklikler bulunduğu görüşünde.
İşkenceye iştirak ve fail kapsamı genişletilmeli
Akdöl, TCK'nın 243. maddesi yerine geçecek olan tasarıdaki 97. maddenin birçok yönden uluslararası standartlara uygun nitelik taşıdığını, ancak fiille beraber "faillerin" de açık olarak belirtilmesi gerektiğini söylüyor.
Av. Akdöl, tasarıda işkenceyi yalnızca bilfiil uygulayan kişilerin cezalandırılmasının öngörüldüğünü, "fail" olarak pratikte durumun farklı olduğunu belirtiyor:
* İşkence kamu görevlileri tarafından icra ediliyor. Kamu görevlileri arasında ciddi bir hiyerarşik bağlantı var. İşkence için emir veren, ihmali olan, işkence ve kötü muameleyi görmezlikten gelerek uygulanmasına sebep olanlar işkenceyi fiili olarak uygulayanlar kadar, hatta daha da fazla sorumludur. Bu yüzden fail kapsamına bu şahısların da alınması gerekir.
* Tasarının 97. maddesinin 4. bendinde "iştirak" fiilinin cezalandırılacağı belirtilirken "kamu görevlileri yanında bu tip eylemlere iştirak edenlerden" sözedilmekte.
Av. Akdöl, "bu maddede 'kamu görevlisi' kelimesinin yer alması bizim bahsettiğimiz hassasiyeti gidermiyor" diyor ve ekliyor:
"Tasarıda 'iştirak' deyimi ile kasdedilen, işkenceye azmettiren ve yardım eden kişi. Ancak 97/4'de belirtildiği gibi "iştirak" fiili genel hükümlerle çözümlenemez. Açık bir tanımlama gerekli."
Ruhsal travma
Tasarıda "işkence fiilinin neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış işkence suçu" da 98. maddede düzenleniyor.
Akdöl, düzenlemede genellikle fiziki travmalara yer verilmesini eleştirerek "İşkence yalnızca fiziki değil, geçici veya kalıcı derin ruhsal travmalara sebep olmaktadır. Onun için ruhsal travmanın da 98. maddede düzenlenmesi gerekiyor," diyor.
Yasadışı gözaltı ve kaçırmalar
Akdöl, Türkiye'de karşılaşılan diğer bir yasa dışı olaya, "kaçırma ve yasa dışı gözaltı"lara işaret ederek, yeni tasarıda bu eylemin cezasının arttırılması gerektiğini söylüyor:
"Mağdurların, herhangibir yasal gözaltı işlemi yapılmadan veya herhangibir gözaltı evine götürülmeden, güvenlik görevlisi olup olmadığı bilinmeyen şahıslar tarafından işkenceye maruz kaldıkları görülüyor. Özellikle işkenceye karşı kamuoyunun duyarlılığı ve yasalardaki yeni düzenlemeler dolayısıyla artan bu eğilim çok tehlikeli."
Av. Akdöl, hem bu eylemin önüne geçilmesi, hem de işkencenin engellenmesi için bu tip uygulamaların işkence suçunu ağırlaştıran bir etken olduğunu düşünüyor.
"Çünkü neredeyse bu eylemi yapanların haklarında soruşturma açmak imkansız hale geliyor. Kamu görevlileri kendi kimliklerini gizleyerek bu eyleme başvuruyorlar. Dolayısıyla burada birden fazla suç oluşuyor. Bu nedenle 97 maddede verilecek cezaların bir kat arttırılmasını istedik."
Şu anda TCK'nin 243. maddesinde kamu görevlilerinin bu fiilleri işlediklerinde alacakları cezalara ilişkin ayrıntılı bir düzenleme yapıldığını ve bu düzenlemenin bir benzerinin yeni TCK tasarısının 97. maddesinde de yapılması gerektiğini belirten Avukat Akdöl, taslakta değişmesi gereken önemli bir konunun "zamanaşımı" olduğunu söyledi:
Soykırımı ve zamanaşımı
"Taslağın soykırım ve insanlığa karsı işlenen suçlara ilişkin maddeleri olumlu. Soykırımın da insanlığa karşı işlenen suçların da uluslararası planda insanlık suçu olarak değerlendirilmesi taslakta göz önünde bulundurularak, bu tip suçlarda zamanaşımı işlemez deniliyor."
"Türkiye'de işkence davalarında cezasızlık olgusunu yaratan en önemli unsur zamanaşımı olması. İşkence de insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğuna göre işkence suçlarında 'zamanaşımı olamaz' diye tasarıya eklenmesi gerekir.
Eğer bu eklenmezse bazı davalar cezasız kalabilir. Bu tehlike ortadan kaldırılmalıdır."
Akdöl, ayrıca tasarıda yer alan "eziyet" bölümünün ayrı bir madde olarak düzenlenmesi, "işkence"yi düzenleyen maddenin başlığının "işkence, soykırım ve insanla karşı işlenmiş suçlar" diye düzenlenip işkencenin bu bölümde yer alması gerektiği düşüncesinde.(YS/BB)