İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi bugün üçüncü yılını geride bıraktı.
Kurulduğu günden bugüne dek, İzmir Barosu altında yalnızca İzmir'de değil, Türkiye'nin diğer illerinde de fiziksel, cinsel veya psikolojik istismara maruz kalmış, kötü muamele görmüş ya da ihmal edilmiş çocukların yanında olmak ve haklarını korumak için pek çok davaya müdahil olma talebinde bulunan İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi, herkesin kolayca ulaşabileceği ve acil durumlarda hukuki sürece anlık müdahale edebilen bir merkez haline geldi.
Merkez, İzmir Adliyesi'nde kendilerine tahsis edilen odada hafta içi her gün adliye mesai saatleri boyunca, bir avukat ve bir stajyer avukat ile hizmet veriyor.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi, Anayasa, Türk Medeni Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu ile merkez olarak kendilerine yol haritası olarak belirledikleri usul ve ilkelerin yer aldığı İzmir Barosu Çocuk Koruma Politikası'nı da yakın zamanda ilan edecekler.
"Çağ dışı düzenlemeleri asla kabul etmiyoruz"
Son dönemde kamuoyuna "evlilik affı" olarak duyurulan cinsel istismara uğrayan çocukların istismar edenle evlenmesi halinde ceza verilmemesi şeklindeki düzenlemeye 18 baro ile birlikte yayınladıkları ve TBMM'ye gönderdikleri bir bildiriyle tepki gösteren Çocuk Hakları Merkezi, çocuğun her türlü istismarı ile mücadeleyi asli bir görev olarak benimsediklerini belirtiyor:
"Bunun sonucudur ki; 'çocuk' ve 'evlilik' kelimelerini yan yana getiren, çocuğun istismarını meşrulaştıran çağ dışı düzenlemeleri asla kabul etmedik ve etmeyeceğiz. Bu konuda yayınlar çıkararak, sempozyumlar düzenlenerek kamuoyu oluşturma çalışmalarımıza devam edeceğiz.
"18 yaşına dek herkesin çocuk sayılacağını, her çocuğun kendisi ile ilgili işlemlere katılma ve görüş bildirme hakkına sahip olduğu, çocuğun özel hayatına, ailesine, konutuna, iletişimine, onur ve itibarına haksız olarak müdahale edilemeyeceği, çocuğun her türlü sömürü, kötü muamele, şiddet ve ihmale karşı korumanın her vatandaş için ödev olduğunu hatırlatıyoruz." (AÖ)