Ankara Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Görüşen'in Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMY) 6/1 maddesinde düzenlenen "Terörle mücadelede görev yapan kamu görevlilerini hedef göstermek" iddiasıyla soruşturma başlatmasından sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iki habercinin cezalandırılmalarını istedi.
Gazetecilerin suçu: Yasaklanan bilgileri temin
"Terör" suçlarına bakmakla yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce hazırlanan iddianamede, emniyet ve MİT'e genel nitelikli izleme yetkisi tanıyan mahkeme kararlarının "gizli" nitelikte olduğu iddia edildi.
İddianamede, söz konusu kararların haberleştirilmesinin "yasaklanan bilgileri temin" anlamına geldiği belirtildi. Aynı zamanda kararı veren hâkimin isminin haberde gösterilmesinin, "hâkimin terör örgütlerine hedef gösterilmesi" anlamına geldiği ileri sürüldü.
"Telekulak"ı ortaya çıkarmaya üçer yıl hapisli dava
İddianamede, iki gazetecinin, Ceza Yasası'nın (TCK) "yasaklanan bilgileri temin" başlıklı 334. maddesi ve TMY'nin "açıklama ve yayınlama" başlıklı 6. maddesi uyarınca üçer yıl hapis ve para cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak olan haberciler, ay içinde Ankara'dan talimatla ifade verecekler.
Jandarma Genel Komutanlığı'na verilen benzer bir genel nitelikli izleme kararını değerlendiren Yargıtay 9. Ceza Dairesi, kişi ve telefon numarası belirtilmeden herkesin iletişimini izleme yetkisi tanınmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetmişti.
TGC'nin Basın Özgürlüğü Ödülü'nü aldılar
Tahincioğlu ve Göktaş, bu haberleriyle 24 Temmuz'daki Geleneksel Gazeteciler Günü'nde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) Basın Özgürlüğü Ödülü'nü almıştı.
Göktaş, haklarında soruşturma açıldığında bianet'e "Gazete olarak fotoğraf basmadık ve gerekli duyarlılığı gösterdik. Hiçbir şekilde kimseyi hedef haline getirmedik. Bu tüm Türkiye'yi ilgilendiren büyük bir skandal" demişti.
Vatan gazetesinde 1 Haziran 2008'de çıkan "Türkiye'yi Sarsacak Belge" haberinde, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 25 Ocak-25 Nisan 2007 döneminde, Türkiye'de telekom hizmeti veren bütün şirketlerin telefon üzerinden gerçekleşen iletişimlerin dökümlerini elde etmek için hukuksal girişimde bulunduğunu, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan konuyla ilgili yapılan başvuruya onay verdiğini belirtiyordu.
Tahincioğlu da, Milliyet gazetesinin 2 Haziran 2008 tarihli sayısı için "İzleme İtirazı" başlıklı haberi kaleme almıştı. (EÖ/EÜ)