Hafıza Merkezi Berlin ve IPS İletişim Vakfı/bianet’in hazırladığı on bölümlük podcast serisi İyi Günde Kötü Günde “yaratıcılık” bölümüyle yayında!
TIKLAYIN - "İyi günde kötü günde" bir arada yaşamak
İyi Günde Kötü Günde" podcast serisi Hafıza Merkezi Berlin ve IPS İletişim Vakfı/bianet’in yürüttüğü bir proje kapsamında hazırlanıyor. Projenin koordinatörleri Hafıza Merkezi Berlin’den Özlem Kaya ve IPS İletişim Vakfı’ndan Öznur Subaşı, proje danışmanı Özgür Sevgi Göral, proje editörü ise Müge Karahan.
Bu bölümün konukları sanatçı Fatoş İrwen ve küratör, yazar Övül Durmuşoğlu yaratıcı sanatsal biçimlerin bir arada yaşam için açtığı imkânları, farklı ortaklıklar kurarken güncel sanatın nasıl bir rol üstlendiğini anlatıyor.
Yaratıcılığın imkanları
Övül Durmuşoğlu içinde yer aldığı ve bir arada yaşamakla ilişkilenen güncel sanat çalışmalarını anlatırken yaratıcılığın, dünyayla ilişkilenmek ve birlikte yaşamak bağlamında bize ne gibi imkânlar sunduğunu örneklerle ortaya koyuyor. Sanatın dünyadaki olaylarla ilişkilenmeye nasıl vesile olduğunu anlatırken Ukrayna’dan bir örnek veriyor:
“Maria Prymachenko’nun işleri, Rusya'nın, Ukrayna'yı işgalinin ilk günlerinde yaktığı bir müzenin içerisindeydi. 25 işi vardı. Öncü kadın sanatçılardan Maria Prymachenko. Ukrayna için çok önemli bir değer. Bir şekilde kurtarmışlar işlerin bir kısmını ama nerede olduğu, nasıl olduğu bilinmiyor. Maria Prymachenko’nun iki savaşla ilgili yaptığı çok önemli işler var.
"Bir tanesi ‘Nükleer Savaş Lanetlenmeli’ diye bir iş, öbürü de yine aynı şekilde ‘Savaşın Tehdidi’ diye başka bir iş. Hem folk sanatından […] folklorik sanattan hem de avangard akımlardan beslenmiş bir sanatçı. Ve normalde sadece dekorasyon için kullanılan bir sanat dillendirme biçimini kendi politik ve sosyal görüşlerini dile getirmek için de kullanmış Prymachenko ve onun sayesinde de biz Ukrayna’yla ya da orada yaşanan durumla başka bir iletişim kurabiliyoruz.”
Bir aradalıklara ve yaraya merhem
Sanatçı Fatoş İrwen ise sanatının, yaratıcılığının hem büyüdüğü topraklarda hem de hapishanede geçirdiği yıllarda ona nasıl özgürleşme alanları açtığını, içinde bulunduğu durumdan çıkış/kaçış imkânı sağladığını anlatırken hapishanede koğuş arkadaşlarıyla birlikte yaptıkları sergilerden, oradaki bir arada yaşama deneyiminden bahsediyor:
“Aslında sistem zaten bunun üzerine kurgulanmıştır. […] olumluya dair her şeyi yitirdiğinizi hissetmeniz çok yoğun bir şekilde hedeflenir. Fakat politik olarak belli bir tavırla, bunun adına sanat diyebiliriz, bunun adına siyaset üretmek, politika üretmek diyebiliriz, yaşamı sürdürmenin kanallarını çoğaltmak üzere, böyle bir politik tavırla hareket ettiğiniz zaman küçücük bir hücrede de […] küçücük deliklerden sızma potansiyelini o bedeninizde siz yaratabilirsiniz.
"Ve sanat aracılığıyla bunu yapmak çok mümkün, bunu yaşamak çok kıymetli. Sanat benim için hayatımda ilk defa bu kadar kıymetli bir şey oldu. Çocukluğumdan beri üreten biriyim. Hani güncel hayatta da hep üreten insanlarız ama bunu bu kadar yoğun bir şekilde yaşayabileceğimi hakikaten düşünmemiştim. […] O yüzden o bir aradalıklara, yaralara merhem olabilecek bir potansiyeli olduğunu görmek çok müthiş bir enerji ve güç veriyor.”
Yaratıcılık bölümüyle birlikte serinin ilk yarısı tamamlanıyor ve İyi Günde Kötü Günde sonbahar dönemine kadar bir yaz molası veriyor.
İyi Günde Kötü Günde podcast serisi
"Bir arada yaşam" konusunu odağına alan serinin sonbahar döneminde devam edecek bölüm temaları şöyle: ırkçılık, hafıza, yalan, antroposen ve arkadaşlık. Bölümler 15 günde bir salı günleri, ilgili yazılar da perşembeleri yayınlanmaya devam edecek.
İyi Günde Kötü Günde yazı dizisi
1 - Aile: İyi günde kötü günde... / Alev Özkazanç
2 - Cezasızlık varken, bir arada yaşamak mümkün mü?
İyi Günde Kötü Günde’nin Yaratıcılık bölümünü aşağıdaki podcast platformlarından dinleyebilirsiniz.
Spotify
ApplePodcast
Youtube
(SO/NÖ)