Hafıza Merkezi Berlin ve IPS İletişim Vakfı/bianet’in hazırladığı on bölümlük podcast serisi İyi Günde Kötü Günde “Hafıza” bölümüyle yayında.
TIKLAYIN - "İyi günde kötü günde" bir arada yaşamak
"İyi Günde Kötü Günde" podcast serisi Hafıza Merkezi Berlin ve IPS İletişim Vakfı/bianet’in yürüttüğü bir proje kapsamında hazırlanıyor. Projenin koordinatörleri Hafıza Merkezi Berlin’den Özlem Kaya ve IPS İletişim Vakfı’ndan Öznur Subaşı. Proje danışmanı Özgür Sevgi Göral, proje editörü ise Müge Karahan.
Bu bölümün konukları ölüm, yas ve hafıza üzerine çalışan antropolog Derya Aydın ve Hafıza Merkezi İletişim Koordinatörü Kerem Çiftçioğlu, unutturma politikalarına direnen hafıza çalışmalarını, geçmişin hesaplaşılamayan felaketlerini gelecek kuşaklara aktarmanın yöntemlerini anlatıyor.
Geçmişle yüzleşme
Filistin’de Zochrot adlı bir kurumda Nakba’ya dair geçmişle yüzleşme çalışmalarına tanıklık eden Derya Aydın, programda dünyadan ve Türkiye’den geçmişle yüzleşme örneklerine değinirken özellikle de Filistin ve Türkiye’deki farklı hafıza kırım yöntemleri üzerinde duruyor:
“Türkiye'de de bütün bir Türkiye coğrafyası göz önünde bulundurulduğunda ciddi bir hafıza kırımı söz konusu olduğunu görmek mümkün. Türkiye’nin her tarafı öyle. Ege’sinden Akdeniz’ine, Karadeniz’ine kadar. Her tarafında aslında gitmiş olanların orada yaşadıklarına dair önemli oranda kalıntılar ortadan kalkmış görünüyor. Ben biraz Kürdistan özeline odaklanarak bakmak istiyorum. Örneğin aslında hani Filistin örneğine baktığımızda bir yerleşimci sömürgeciliğin söz konusu olduğunu, Filistin haritasının adım adım küçüldüğünü görmek mümkün ve bu böyle de okunuyor aslında. Ama işte Kürdistan'a dönüp baktığımızda, özellikle Türkiye bölümüne, Kuzey Kürdistan olarak ifade edilen bölüme baktığımızda bu türden kavramlarla çok ifade edilmiyor. Ancak sömürgecilik gibi bir kavramla ifade edilmese de aslında tarih boyunca iskan politikalarından umumi müfettişlere, sonrasında 90’ların zorunlu göçünden, köy yakmalar ve köy boşaltmalara ve en son belki de kent savaşlarından kayyum rejimine kadar aslında benzer bir sürecin söz konusu olduğunu görmek çok zor değil.”
Umut temelli iletişim
Konuşmaya “Hakikat ile hikâye”nin masalını anlatarak başlayan Hafıza Merkezi İletişim Koordinatörü Kerem Çiftçioğlu ise Hafıza Merkezi’nde yürüttükleri farklı çalışmalara değindikten sonra geçmişin felaketlerini gelecek kuşaklara aktarmanın yolları üzerinde duruyor ve kendisinin bilhassa benimsediği umut temelli iletişim yönteminin detaylı tarifini yapıyor:
“Böylesine ağır bir ihlal ile ilgili iletişimi nasıl yaparız, anlatmayı nasıl yaparız? Ben 2014'te Hafıza Merkezi'nde başladığımdan beri bu soru üzerine düşünürken farklı yöntemlerle, farklı yaklaşımlarla tanıştım. En son tanıştığım, umut temelli iletişim. Bu umut temelli iletişim diyor ki, insan hakları iletişimini aslında korku ve tehdit değil, umut ve fırsatlar üzerine kurmalı. [...] Belgelediğimiz olayları yorum katmadan olgusal olarak aktardığımız, paylaştığımız durumda bile zaten son derece karanlık bir tabloyla ilgili haber veren, belgeleme yapan, ifşa yapan yapılarız misyon olarak. Bir taraftan da şöyle bir gerçek var. İnsanlara ancak bir miktar umut aşılayarak onları aslında mücadeleye kazanabiliriz.”
İyi Günde Kötü Günde podcast serisi
"Hafıza" bölümü, önceki programlarda olduğu gibi konukların, bir arada yaşam hayallerini ve temennilerini aktarmalarıyla son buluyor.
İyi Günde Kötü Günde yazı dizisi
1 - Aile: İyi günde kötü günde... / Alev Özkazanç
2 - Cezasızlık varken, bir arada yaşamak mümkün mü?
3 - Korku siyaseti ve sinema / Fırat Yücel
4 - Nefret neyle yıkanır? / Rober Koptaş
5 - Yaratıcılık ve müzik: İyi günde kötü günde / Mustafa Avcı
6 - “Kesinlikle istenmeyen kişiler olduğumuzu biliyoruz” - Hale Gönültaş
İyi Günde Kötü Günde’nin “hafıza” bölümünü aşağıdaki podcast platformlarından dinleyebilirsiniz.
Spotify
ApplePodcast
YouTube
(SO)