Hafıza Merkezi Berlin ve IPS İletişim Vakfı/bianet’in hazırladığı 10 bölümlük podcast serisi İyi Günde Kötü Günde, “ırkçılık” bölümüyle yayında. Seri, ilkbahar sezonunda yayınlanan beş bölümün ardından sonbahar sezonuna ırkçılık bölümüyle başlıyor.
TIKLAYIN - "İyi günde kötü günde" bir arada yaşamak
İyi Günde Kötü Günde" podcast serisi Hafıza Merkezi Berlin ve IPS İletişim Vakfı/bianet’in yürüttüğü bir proje kapsamında hazırlanıyor. Projenin koordinatörleri Hafıza Merkezi Berlin’den Özlem Kaya ve IPS İletişim Vakfı’ndan Öznur Subaşı, proje danışmanı Özgür Sevgi Göral, proje editörü ise Müge Karahan.
“İyi Günde Kötü Günde” podcast serisinin altıncısı olan “Irkçılık” bölümün konukları, araştırmacı Nesrin Uçarlar ve Nor Zartonk’tan avukat Arno Kalaycı Türkiye’de ve dünyada ırkçılığa dair yürütülen tartışmalar üzerinde duruyor ve ırkçılıkla mücadele yöntemlerini anlatıyor.
“Irkçılığa milliyetçilik diyorlar”
Programda ırkçılığın ABD ve Fransa gibi ülkelerde geçirdiği dönüşümleri aktaran Nesrin Uçarlar, ayrıca Türkiye’de ırkçılığın olmadığı yönündeki önkabulün nedenleri ve sonuçları üzerinde duruyor:
“Türk ve Müslüman irade Türkiye'de ırkçılığın hüküm sürdüğünü kabul etmek istemiyor. Irkçılığa milliyetçilik adını vererek ve milliyetçiliği vatan sevgisi, edep adap meselesi ya da ahlaki bir tutum kılığında güzelleyerek bir norm olarak dayatıyor.
“Irkçılığı milliyetçilik adıyla meşrulaştıran ve güzelleyen, milliyetçiliği de siyaset üstü bir duygulanım olarak tanımlayan bu siyasal ve toplumsal iradenin resmi savunması genellikle Türk milliyetçiliğinin ten renginde vücut bulan ırkçılıkla işi olmadığı, Türklüğü benimseyen herkese açık ve herkesi kapsadığı yönünde.
“Norm dışı olanın imhası”
“Oysa Türklüğün inşası sırasında ten rengine denk gelen bir kafatası ölçüsü referansına başvurmak istendiğini biliyoruz. Daha sonra bu tür biyolojik referanslar yetersiz ve geçersiz hale gelince yerini dini ve kültürel tektipliliğe, Türk ve Müslüman normlara terk ediyor. Ermeni Soykırımı ve Dersim Katliamı gibi ve daha pek çok şedit uygulamalarda kristalleşen, olağan siyasetin yapı taşını oluşturan ve norm dışı olanın imhasına yönelik bu ırkçılık bütün bir ekonomik, sosyal ve siyasal yapıyı sistematik olarak şekillendiriyor diyebiliriz.”
Irkçılıkla mücadelede kurumlar
Avukat Arno Kalaycı ise genç kuşak Türkiyeli bir Ermeni olarak, dünden bugüne değişen ve değişmeyen ırkçı politikaları değerlendirdikten sonra Nor Zartonk deneyimi üzerinden ırkçılıkla mücadelenin yöntemlerine değiniyor ve ırkçılıkla mücadele ederken kurumlar kurmanın önemini ortaya koyuyor:
“Bu topraklarda Ermenilerin tarihsel varlığı unutuluyor. Ermenilere karşı mevcut önyargılar besleniyor. Karikatür gibi bir örnek ama birçok Ermeni'nin, okullarda, işyerlerinde kendilerine Ermenistan'dan ne zaman geldiniz gibi sorular sorduğunu söylediğini duymuşsunuzdur. Birçoğumuzun başına geldi. Buradan hareketle Agos Ermenilerin seslerini duyurma, kendini anlatma ihtiyacının bir sonucuysa, Nor Zartonk da Hrant Dink'in ölümünün ardından adalet ve eşitlik için birlikte mücadele etme ihtiyacının bir sonucu bence.
“Her şeye rağmen birlikte yaşam iradesi”
“Dolayısıyla bu kurumlar Ermenilerin kimliğini, hafızasını korumasını ve aktarmasını sağlarken kendini ve derdini anlatma, büyük toplumla diyalog kurma, kendisinin ve ülkesinin kaderine dair söz söyleme araçları ve bu bağlamda aslında her şeye rağmen bence birlikte yaşama iradesi.”
Irkçılık bölümü, önceki programlarda olduğu gibi konukların, bir arada yaşam hayallerini ve temennilerini aktarmalarıyla son buluyor.
İyi Günde Kötü Günde podcast serisi
İyi Günde Kötü Günde’nin yeni bölümleri 20 Eylül’den itibaren iki haftada bir podcast platformlarından dinlenebilir.
İyi Günde Kötü Günde yazı dizisi
1 - Aile: İyi günde kötü günde... / Alev Özkazanç
2 - Cezasızlık varken, bir arada yaşamak mümkün mü?
5 - Yaratıcılık ve müzik: İyi günde kötü günde
İyi Günde Kötü Günde’nin "Irkçılık" bölümünü aşağıdaki podcast platformlarından dinleyebilirsiniz.
Spotify
ApplePodcast
Youtube
(SO)