İÜ’de boykot: İnsan düşünce aşamasında özgürse özgürdür

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart günü şafak operasyonuyla gözaltına alınmasıyla başlayan ve 23 Mart’ta tutuklanmasıyla birçok kente yayılan protesto eylemleri birinci haftasına girdi.
Bir taraftan İBB’nin Saraçhane’deki büyük binası önünde halk buluşmaları yapılırken diğer taraftan üniversitelerde boykotlar başladı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) gelen akademik boykot çağrısı İstanbul, İzmir ve birçok üniversiteden de destek buldu.
Çağrıyı cevap veren İstanbul Üniversitesi öğrencileri derslere girmeme kararı aldı.
"Akademik boykot" başlatan öğrenciler fakültelerinde etkinlikler düzenledi.

ODTÜ’de polis, müzakere sonucu verdiği sözleri tutmadı
Önce pankart atölyesi ardından forum
İletişim Fakültesi öğrencileri 25 Mart günü fakültelerinin önünde toplanarak yaratıcı pankart ve döviz atölyesi düzenledi.
Pankart hazırlığından sonra forum yapıldı. Öğrenciler forumda, karşılıklı fikir alış verişi yaparak düşüncelerini paylaştılar.
Ağırlıklı olarak gazetecilik öğrencilerinin yer aldığı foruma, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler, radyo televizyon ve sinema, hazırlık öğrencileri de dahil oldu.
Gazetecilik öğrencilerinin ortak kaygısı olan ifade özgürlüğü, sansür ve gazetecilere yapılan haksız tutuklamalar forumun ilgi odağı oldu.

Anadolu Üniversitesi'ndeki boykotun kapsamı genişliyor
"Biz öğrenciler olarak neler yapabiliriz?"
Öğrenciler, “Geleceğin gazeteci adayları olarak bugün içinde bulunduğumuz durumdan çıkmak için neler yapabiliriz?” tartışmasını yürüttüler.
“Akademik boykotu nasıl uygulayabiliriz?” soruları da forumun temel tartışması oldu.
“Birlik ve beraberlik” çağrısında bulunan öğrenciler, “korkulmaması gerektiğini ve beraber hareket ettikçe mücadelenin güçleneceğini” vurguladılar.
Forumdan sonra bir akademisyen, dersini öğrencilerin isteğiyle bahçede gerçekleştirdi.
Akademisyen, güncel gelişmeler üzerinden “ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve demokrasi” kavramlarını ele aldı.
Hocanın, “Bir insan düşünce aşamasında özgürse özgürdür” sözü ise derse damgasını vurdu.
Öğrencilerin, dikkatle dinlediği derse "küçük" bir müdahale de oldu. Dersin yapıldığı sırada bir öğrenci, akademisyene “Dersi bahçede yapmanızın amacı nedir?” diye sordu. Ancak öğrencilerin tepkisi üzerine öğrenci dersin yapıldığı alandan uzaklaştı.

Gençlik sokakta: Ne hissediyorlar, motivasyonları ne?
“İstanbul Üniversitesi öğrencisi olarak utanıyorum”
Dersin ardından öğrencilere, Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptali hakkında ne düşündüklerini sorduk.
İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi, soruyu şöyle yanıtladı:
“İstanbul Üniversitesi öğrencisi olarak bizim üniversitemizden böyle bir karar çıkması beni çok utandırdı. Ben de yatay geçiş öğrencisiyim. Yarın Meclis’te bütün yatay geçişler iptaldir denecek olsa, benim de diplomam iptal olacak, emeklerim hiç olacak. Bu konuda bir tutum gösterilmezse bu kararı alanlar her şeyi yapma haklarını olduğunu düşünecek ve yapacaklar.”

Üniversitelerde ‘İmamoğlu’ boykotu
“Demokratik hakkımızı korumak için alandayım”
“Öğrencilerin niçin sokakta olduğu” sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Alanda olmaktan ve İstanbul Üniversitesi'nin bu konuda öncü olmasından ayrı bir onur duyuyorum. Biz sadece demokratik hakkımızı korumak için adaletin bu ülkede var olduğunu göstermek için Saraçhane’ye giden insanlarız. Olayı ben hiçbir zaman şahıs meselesi olarak görmüyorum. Dün Ümit Özdağ’a yapıldı, bugün Ekrem İmamoğlu’na yapıldı, yarın da başka bir insana yapılır. Bu tür durumlarda önemli olan bir tutum belli etmektir. Bunun siyasi ideolojinizle alakası olmadığını düşünmüyorum. Bu tamamen tavırdır, kişinin kendisine olan saygısıdır.”

Öğrenciler adalet istiyor, 'ekmek ve gülleri de'
"Boykotun devam etmesi gerekiyor"
Gazetecilik öğrencisi, akademik boykot ile ilgili düşüncesini de şöyle anlattı:
"Derslere girmiyorum ve bunun hocalarımızla alakası olmadığını da belirtmek istiyorum. Bu boykotun İstanbul Üniversitesi'nde olması hem rektörün otoritesini sarsacak hem de fakülte dekanlarının verdiği kararı kendilerine sorgulatacak.
Boykotun devam etmesi ve sönümlenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çağrılar çok önemli çünkü insanların kitlesel olarak bir tepki vermesi gerektiğini düşünüyorum. Dün 30 kişiydik, bugün 50 kişiyiz, yarın belki 70 kişi,bir sonraki gün 100 kişi olacağız. Şu an üniversite kantininden bile alışveriş yapmamaya karar verdim. Bir şey alacaksam büfeden alıyorum."
(ÜGS/RT)
19 yaşındaki Eren’in tutuklanma gerekçesi: "Kayyıma hayır" pankartı

Sayın: Levent Dölek bir fotoğraf karesi gerekçe gösterilerek tutuklandı

Gözaltına alınanlar hangi haklara sahip?

Dünyanın farklı ülkelerinde Newroz kutlamaları

Genç Feministler Federasyonu dernekleşiyor
