Fotoğraf: etuc.org
Dünyanın en büyük işçi sendikaları federasyonu olan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) Genel Konseyi, hakkında yolsuzluk iddiaları olan Genel Sekreter Luca Visentini’ye güvensizlik oyu vererek görevden aldı.
ITUC, hafta sonu yaptığı toplantının ardından yaptığı açıklamada, Visentini aleyhindeki iddiaları araştırmak üzere kurulan özel bir komisyonun “Katar veya Fas’tan yapılan bağışların ITUC’un politikalarını veya programını etkilediğine dair hiçbir kanıt bulamadığını” söyledi.
Ancak devamında “Luca Visentini’nin ITUC Genel Sekreteri olarak Genel Konsey’in güvenine artık sahip olmadığını” ifade etti.
Açıklamada, Visentini’nin yerine geçecek kişinin belirlenmesi için “olağanüstü bir ITUC Dünya Kongresi” düzenleneceğini duyurdu.
Konfederasyonun başkanı Akiko Gono, “Geçtiğimiz birkaç aydaki olaylar ITUC’un itibarına önemli ölçüde zarar verdi” dedi.
Visentini, eski bir Avrupa Parlamentosu üyesi Pier Antonio Panzeri’nin kurduğu bir yardım organizasyonundan para aldığını itiraf etmişti. Visentini, Panzeri’nin kurduğu Brüksel merkezli sivil toplum kuruluşu Fight Impunity'den 50 bin euro’dan daha düşük bir meblağ bağış aldığını söylemişti.
Ancak Visentini rüşvet iddialarını yalanlamış, bağışın ITUC Genel Sekreteri olma kampanyasını yürütme maliyetlerinin bir kısmını karşılamak için olduğunu belirtmişti. Visentini ayrıca paranın hiçbir şekilde bir yolsuzluk girişimiyle bağlantılı olmadığını veya Katar konusundaki pozisyonunu etkilemeyi amaçlamadığını söylemişti.
Visentini’nin bu açıklamadan bir ay sonra Panzeri, Avrupa Parlamentosu’nun kararlarını etkilemek için Katar ve Fas'tan yapılan nakit ödemeleri içerdiği söylenen yolsuzluk ağı hakkında bilgi verme sözü vererek savcılarla bir savunma anlaşması yapmıştı.
Katargate hakkında
Medyada yaygın olarak Katargate olarak anılan Katar yolsuzluk skandalı Avrupa Parlamentosu yetkililerinin, lobicilerin ve ailelerinin Katar, Fas ve Moritanya hükümetlerinden çıkar sağlamak maksadıyla dahil oldukları yolsuzluk, kara para aklama ve organize suça katılma iddialarını içeren, halen sürmekte olan bir siyasal skandal.
Kolluk güçleri soruşturma kapsamında Belçika, İtalya ve Yunanistan'da skandala adları karışanların konut ve bürolarında 1,5 milyon Avro nakit para ele geçirdi.
Skandalın başlıca sorumluları olarak dönemin Avrupa Parlamentosu başkan yardımcısı Yunanistan'ın PASOK partisinden AP üyesi Eva Kaili ve İtalya'nın Demokratik Sosyalizm Partisi'nden gelen ve 2022'den bu yana bağımsız olan eski AP üyesi Antonio Panzeri suçlanıyor. Her iki milletvekili de S&D grubundan. Ayrıca Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Luca Visentini ve S&D grubundan asistan Francesco Giorgi de gözaltına alındı.
Başta Katar olmak üzere adı geçen ülkelerin, Avrupa Parlamentosu'ndan, insan hakları sicillerinin olduğundan iyi gösterilmesini sağlayacak resmi belge veya açıklamaların yanı sıra siyasal destek elde etmek maksadıyla suçlanan kişilerin de içinde olduğu bir şebekeye rüşvet verdikleri iddia ediliyor.
Katar ise AP'nin bazı ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek için stratejik konumdaki kişilere rüşvet verdiği yönündeki iddiaları yalanladı.
Katar Avrupa Birliği Misyonundan yapılan açıklamada, "Basında haberleri çıkan bazı kişilere yönelik suçlamalarla Katar'ın ilişkilendirilme çabalarının kesin bir dille reddedildiği", Katar devletinin birtakım iddialarla ilişkilendirildiği bu haberlerin, asılsız olduğu ifade edildi.
İnsan Hakları Komitesi, yasama yetkisi olmamasına karşın, Katargate skandalının merkezinde yer alan insan hakları konusunda Parlamento kararlarının hazırlanmasından sorumlu. Fas da dahil olmak üzere diğer ülkelerin de siyasi destek karşılığında AB milletvekillerine mali teşvikler teklif ettiği yönünde yaygın olarak spekülasyonlar devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta Fas parlamentosu, AP milletvekillerinin Rabat hükümetinin sivil toplum ve medya özgürlüğü konusundaki tutumuna yönelik sert eleştirilerinin ardından Avrupa Parlamentosuyla ilişkileri askıya almayı kararlaştırdı.
(HA)