İstanbul Teknik Ünversitesi’nde Ermeni soykırımını anmak için astıkları afişlerden dolayı haklarında soruşturma açılan öğrenciler için basın açıklaması düzenlendi.
İTÜ Ayazağa Kampüsü Rektörlüğü önünde yapılan basın açıklamasına; üniversite asistanları, Eğitim Sen üyeleri ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) vekilleri Beyza Üstün, Garo Paylan ve Sezai Temelli de katıldı.
Milletvekilleri 12 Eylül hukukunun ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı zihniyetinin devam ettiğini ve buna dur denmesi gerektiğini belirtirken, üniversiteliler özgürce eğitim ve öğretim haklarını kullanamadıklarını söylediler.
Öğrenciler adına konuşan İTÜ öğrenci başkanı Çağla Karakaş “çağdaş olma iddiasındaki İTÜ’nün eğitimiyle değil artık soruşturmalarıyla ünlendiğini” ifade etti.
Soykırımı anma afişlerine soruşturma
24 Nisan’da 40 kişilik öğrenci grubuna Ermeni soykırımını anma amacıyla açtıkları afişlerden dolayı soruşturma açıldı.
Üniversite yönetimi; “izinsiz afiş asılması”, “güvenlik görevlileriyle çatışmaya girilmesi” fiillerinin YÖK Disiplin Yönetmeliği hükümlerine aykırı ve disiplin suçu teşkil eden davranışlar olduğu gerekçesiyle 40 öğrenciye soruşturma açtı.
Üstün: Üniversiteler özgür alanlardır
“Öncelikle Eğitim Sen adına eğitim emekçisi olarak buradayım sonra HDP milletvekili olarak” diyen Üstün, üniversitelerin herkesin haklarını, sözlerini özgürce söyleyeceği eğitim alanları olduğunu belirtti.
“Yöneticiler öncelikle bu özgür alanların korumak için yönetime gelirler. Yargılamak, soruşturmak, polisiye uygulamalarını keyfi şekilde kullanmak için değil. Üniversiteler birlikte yaşayacağımız özgür alanlardır. Böyle özgür kurumlara polisin, tomanın girmesi ya da ifade özgürlüğünü kullananların özlük haklarının ellerinden alınması kabul edilemez.”
Temelli: Rektörlerin meşruiyetinin sorgulanması lazım
12 Eylül Hukuku baskısının Türkiye’nin pek çok üniversitesinde devam ettiğini belirten Temelli, “Üniversiter anlayıştan yoksun kalmış, üniversiteleri garnizon zihniyeti anlayışıyla yöneten rektörlerin meşruiyetlerinin sorgulanması gerekiyor” dedi.
“Bugün görüyoruz ki İstanbul Teknik Üniversitesi’ni polisler için yer yapan bir anlayış var. Sürekli polislerin vermiş olduğu bilgilerle üniversite öğrencilerine soruşturma açılıyor. Uzun zamandır süren bu yönelimin son bulması gerekmektedir.”
Paylan: Soykırımını anmak suç, inkar etmek serbest
Paylan ise “Bir ülkenin özgürlüğü üniversiteleriyle ölçülür. Bu üniversitede Ermeni soykırımını anmak bir suç ancak Ermeni soykırımını inkar etmek serbest. Soykırımla yüzleşilmediği sürece Türkiye halkı olarak iyileşemeyiz, kardeşce beraber yaşayamayız” diye konuştu.
Basın toplantısı; öğrencilerin ifade özgürlüklerinin, eğitim ve öğretim haklarının gasp edildiği İstanbul Teknik Üniversite’sinde, öğrenci belgelerinin bir değeri olmadığını düşünen üniversitelilerin belgelerini yakmasıyla son buldu. (SY/ÇT)