İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, Odatv davasında, gazetecilerin Ergenekon davasını itibarsızlaştırmakla suçlanmasına dayanak oluşturan ve virüs yoluyla bilgisayarlarına yerleştirildiği savunulan dijital dosyaların bir bilirkişi heyetince incelenmesine karar verdi.
Mahkeme, bugün (12 Haziran) devam edilen yargılamada, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü’ne yazı yazılarak İTÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden beş kişilik bir uzman ve bilirkişi listesi bildirilmesini talep etti.
İncelemede, bazı sanık gazetecilere ait bilgisayar hard disklerde zararlı yazılım bulunup bulunmadığı, bilgisayarda bulunan dosyaların bu yazılımlar ve virüs saldırısı sonucu oluşturup oluşturulmadığı da belirlenecek.
6526 sayılı Kanunla TMK'nın 10. maddesi uyarınca görevlendirilen ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması ve bu yolla İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin lağvedilmesiyle Ahmet Şık, Nedim Şener, Soner Yalçın, Barış pehlivan, Barış Terkoğlu, Doğan Yurdakul, Coşkun Musluk ve Müyesser Uğur dahil 14 sanığın yargılandığı dava İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilmişti.
Bilirkişi dijital dosyaları inceleyecek
Mahkeme, İTÜ’den oluşturmasını istediği bu beş kişilik listeden üç bilirkişi belirleyerek, iddianamede gazetecilerin suçlanmasına dayanak yapılan 23 dijital dosyanın, TÜBİTAK ve çeşitli üniversite uzmanlarının bugüne kadar sağladığı bilirkişi raporlarının incelenmesi ve rapora bağlanmasını istedi. Yargılamaya 18 Kasım’da devam edilecek.
Gazeteciler, 2011 yılında tutuklanan ve bir yılı aşkın sürelerle cezaevinde tutulduktan sonra tahliye edilen sanık gazetecilerle dayanışma olarak Fransa Gazeteciler Sendikası (CGT) ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) gözlemcisi Patrick Kamenka, Türkiye Gazeteci Sendikası (TGS) genel sekreteri Mustafa Kuleli ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) temsilcisi Erol Önderoğlu da duruşmayı izledi.
AİHM Türkiye’yi mahkum etti
Temmuz 2014’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), OdaTV davasından yargılanan ve 375’er gün tutuklu kalan gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’ın “özgürlük ve güvenlik hakkı” ile 10. maddesindeki “ifade özgürlüğünü” ihlal edildiğine hükmetmişti (BA).