Yaklaşık 100 kişinin katıldığı toplantı Katolik yardımlaşma derneği SerMİG 'in Porta Palazzo ana binasında yapıldı. Tavolo Immigrati (göçmenler masası), Torino Belediye'si, Rifondazione Comunista (Yeniden Kuruluş Komünist Partisi) ve Arci gibi birçok sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda göçmenin katıldığı toplantı 16 Aralık'ta gerçekleşti.
Toplantının açılışında yasa tasarısını ayrıntılı hukuki açıdan tahlil eden Av. Gianluca Vitale yeni tasarının genel hatlarıyla gene eskileri gibi göçmeni sadece iş gücü olarak tanımladığını belirtti ve bilhassa KBM'lerin (kısa süreli barınma merkezleri) kapatılması konusunda bir hükümetten açıklama yapılmadığına dikkat çekti.
Yasa tasarısının genel başlıklarıyla özeti şöyle;
Bakan Amato'nun tasarısı da, eskisi gibi göçmenlerin İtalya'ya iş aramak amaçlı girme haklarını tanımıyor. Göçmenler İtalya'ya bir İtalyan işveren tarafından çağırıldıkça girebilirler. Bu durum ise sadece bir kaç belirleyici sayesinde gerçekleşebiliyor.
İşveren ancak işçi aramak amacıyla yurt dışına gitmişse işçi seçme olasılığı var. Bir diğer yol da İtalyan konsolosluklarına veya gene yurt dışındaki iş bulma kurumlarına başvurarak işçi bulmaya çalışmak. İş verenin bir şirket sahibinden öte bazı zamanlarda babasına bir bakıcı arayan basit bir yurttaş olduğunu düşünürsek bu tarz bir yöntem işe yaramıyor.
Yurt dışından getirtilen göçmen işçiden eğer iş veren memnun kalmazsa sözleşmede belirtilen deneme süreci sonrasında işçiyi ülkesine gönderebiliyor.
Çalışma izni ile İtalya'da yaşayan göçmen çalışma sözleşmesi bittikten sonra bir yıllığına yeni bir iş aramak için oturma iznine sahip olabiliyor. Bu sürenin de bitmesi halinde göçmen ülkesine dönmek zorunda.
Tasarı yasadışı göçmenlerle de ilgili yeniliklere sahip. KBM'lerde bulunup sınır dışı edilen göçmenler halen yürürlülükte olan yasaya göre 10 yıl boyunca İtalya'ya giremiyor ancak yeni tasarıya göre süre 5 yıla indiriliyor.
Oturma izinlerinin yenilenmesi konusunda kontrol bu tasarıda da polise ve Emniyet Müdürlüğü'ne bırakılmış durumda.
Göçmen işçilerin aile bireylerini yanlarına aldırmaları konusunda ise eski yasaya bağlılık devam ediyor. Ailevi birleşimler halen sadece birinci dereceden yakınlar için geçerliyken iktisadi garanti söz konusu olsa da ikinci dereceden akrabalar ve diğer yakınların İtalya'ya getirilmesi konusunda herhangi bir yenilik yok.
Yasa tasarısı, halen yürürlülükte olanı gibi Roman etnik kökenli göçmenlerin durumuna bir açıklık kazandırmıyor. Bilhassa eski Yugoslavya yurttaşı olup savaş sırasında İtalya'ya gelmiş olan göçmenler bir kimlik kartına sahip olsalar da şu anda mevcut olmayan bir devletin yurttaşılar.
Böylelikle geri dönüş için ne Sırbistan, ne Bosna ne de Hırvatistan'a kabul edilmeyen bu göçmenler İtalya'dan sınır dışı edilemiyorlar. Öte yandan oturma izni olmadan yakalandıklarından dolayı sınır dışı edilme ile cezalandırılmaları gerektiğinden dolayı da emniyet tarafından oturma izni almaları engelleniyor.
Herhangi bir İtalyan yurttaşı ile aynı suçu işlemiş ve aynı cezayı almış bir göçmen hapis cezası bitiminde İtalyan yurttaşına tanınan sosyal yardım ve yönlendirme hizmetlerinden yararlanamıyor. Bu noktada yıllar boyu süren uyum çalışmaları ya da ödenmiş vergilerin anlamı kalmıyor.
Avrupa Birliği dışından gelen göçmen üniversite öğrencileri ise yeni tasarıda da sağlık hizmetini ücret karşılığında edinme hakkına sahipler. Haftada en fazla 20 saat çalışma hakkına sahip öğrenciler bu durumda işçi haklarını edinmiş olsalar da sözleşme ardından işsizlik hakkına sahip değiller. Öğrenciler iş ve işçi bulma kurumu vasıtasıyla iş bulma hakkına da sahip değiller.
Kısacası birkaç yeni düzenleme haricinde KBM ve oturma izninin iş sözleşmesi ve gelirle bağlılığı başta olmak üzere bir çok konuda yeniliğe sahip olmayan yasa tasarısı Ocak 2007'de öneri halini alacak.
Bu süreçte bakan Amato'nun göçmenler ve derneklerden gelen tavsiyelere ses vermesi bekleniyor.(MÇ/EÜ)