O bir öğretmen, kadrosuz çalışıyor, ayda eline 1200 euro geçiyor, 54 yaşında. Araba, motosiklet kullanmıyor; genellikle yürüyor, ya da toplu taşım araçlarına biniyor.
"Pazardan alışveriş ediyorum, giysilerimi de pazardan alıyorum. Bir tek kitap için para harcıyorum. Çocuklarıma da tutumlu olmayı öğretiyorum. Geçtiğimiz gün oğlum için bir kan tahlili yaptırdım ve 70 euro ödedim. Milano gibi zengin bir şehirde yüzlerce çaresiz insan yaşıyor."
Milano gibi pahalı bir şehirde bir ailenin bu maaşla ve de çocukluysa yaşaması mümkün değil. En düşük kiranın 600 euro (bu da banliyö semtlerinde elbette) ekmeğin kilosunun ise 4 euro olduğu Milano'da minimum 600 euro kira ödeyen 1000 euro aylık ücretli birçok aile elde kalan 400 euro maaşla ayın sonunu getiremiyor.
1500 Euro kazanıyor
İtalya'da 6 milyon kişi yoksulluk sınırında yaşıyor. 3 milyon çalışan 600-800 euro, geri kalan 3 milyon çalışan ise 1.000 Euro aylık ücretle ayın sonunu getiremiyor.
Bütün gün sabahtan akşama kadar çalışarak "yoksul işçiler" sınıfını meydana getiren 6 milyon İtalyan vatandaşı bu ülkenin yeni yoksulları. Özellikle 2003'te yoğun olarak hissedilen ekonomik kriz, İtalyanların alım gücünü sıfır noktasına getirdi.
O bir lise öğretmeni, evli ve üç çocuklu, ayda 1.500 euro kazanıyor. Koşullar itiraz edip grev yaptıkları için de maaşından 50 euro kesildi. Eşi işsiz, çünkü çalıştığı şirket küçülme kararı almak zorunda kalınca personelin yarısını işten çıkardı.
Köprü ülke Almanya
Eurostat'ın (Avrupa İstatistik Enstitüsü) verileri de İtalya'daki gelir düzeyinin diğer AB ülkelerine oranla geride kaldığını yansıtıyor.
Yine Eurostat'ın verilerine baktığımızda son dönemde ekonomisi hızla iyileşme gösteren ülkeler arasında İrlanda dikkat çekiyor. İskandinav ülkeleri ise her zaman olduğu gibi Avrupa'nın en iyileri arasında.
Avrupa'nın zengin ve yoksul ülkeleri arasında köprü konumunda kalan ülke ise, Almanya.
Bir zamanlar Avrupa'nın en önemli üretim ve sanayi merkezi olan Almanya da son iki yıldır ekonomik krizin etkisi altında.
Kıtanın yoksulları
Kıtanın yoksulları olarak bilinen ülkeler ise İtalya, Portekiz, İspanya ve Yunanistan. Ama bu ülkelerde farklı dinamikler göze çarpıyor.
Örneğin 1995'te bir Yunan vatandaşının gelir düzeyi Avrupa ortalamasının yüzde 65'ine eşdeğerdi. Bu oran 2002'de yüzde 71'e tırmandı. İspanya'da ise gelir düzeyi yüzde 79'dan yüzde 86'ya çıktı.
Portekiz'de ise yüzde 66'dan yüzde 71'e ulaşarak bir ilerleme gösterdi.
Ama İtalya'ya baktığımızda tam tersi bir tablo hakim. Gelir kotası 1999'da 102 iken 2000'de 101, 2001'de 100'e düştü. 2003'te ise ülke derin bir krizin içine daldı.
Üretim artışları ve maaş zamları
Massimo adını yazmaya utanıyor, "yeni yoksullardan biri olduğu" için de... "Yoksullara karşı sonsuz saygım var" diyor ve ekliyor: Daha önce 900 euro aylık ücretle geçinmeye çalışıyorduk. Artık mümkün değil. Eşim de haklı olarak dayanamadı ve evi terk etti."
Ires-Cgil araştırmasına göre İtalya'da 6 milyon kişi yoksulluk sınırında yaşayarak ciddi bir yaşam mücadelesi veriyor. Yeni yoksulların 3 milyonu 600-800 Euro, geri kalan 3 milyon ise 1.000 Euro aylık ücretle ayı tamamlamaya çalışıyor.
Yeni vergiler, pek çok sağlık hizmetinin özelleştirilmesi, enflasyonun yeniden tırmanışa geçmesi bu kişilerin belini daha da büküyor. İtalya'da 2000 yılında yüzde 18,7 olarak açıklanan üretim artışı karşısında brüt maaşlara yansıyan zam oranı yüzde 3,3'le sınırlı kaldı.
Aynı dönemde aylık ücretlere getirilen zam oranları Almanya'da yüzde 9,1 (üretimdeki büyüme 21,1) Fransa'da yüzde 8 (üretimdeki büyüme 33,6) ve Danimarka'da yüzde 12,9 (üretimdeki büyüme yüzde 18,9)
Satın alma gücü azalıyor
Ancak İtalya'da geçtiğimiz 2003 yılında yirmi yıl sonra ilk defa ücret artışları enflasyonun altında kaldı. Bu da müşterilerin alım gücünü ciddi biçimde düşürdü. 2003'te iki çocuk sahibi, anne ve babanın birlikte çalıştıkları bir ailenin satın alma gücü 720 euro azaldı.
2003'te İtalyanlar 1991 yılına oranla yüzde 0,5 oranında daha yoksullaştı. 1996-2001 arasında İtalyan vatandaşların alım gücü belirli bir artış gösterirken 2003'te ani bir düşüşe geçti.
Caritas'ın kuyrukları
İtalya'daki ekonomik krizin neden olduğu dengesizlikler gelir dağılımında da gözleniyor. Mevcut mekanizmalar, çalışanların haklarını o savunmaktan çok uzak.
Son 10 yıldır üretimden elde edilen gelirin yüzde 20'si çalışanlara yansırken yüzde 80'i vergilere ayrıldı.
İtalya'daki ekonomik kriz gündelik yaşama da yansıyor. Hıristiyan yardım kuruluşu Caritas'ın yoksullar için dağıttığı yardım paketlerine 1.000 euro maaşla geçinmeye çalışan aileler de başvuruyor artık.
İşsizlik ve umutsuzluk
Caritas'ın önünde uzayan kuyrukta evsiz-barksızlar ve göçmenlerin yanında yeni yoksullar da sıraya giriyor. Çoğu çocuk ve ev sahibi olan bu kişiler Caritas'ın peynir, yağ ve ekmekten oluşan yiyecek paketleri için bekliyor.
O işsiz ve adını vermek istemiyor, 45 yaşında, Hazirandan beri işsiz, Milano'nun banliyösü Biella'da oturuyor.
Firmaların kapanması ya da işçileri işten çıkarması nedeniyle o da tekstil sektöründeki işini kaybetmiş: "Bu alanda iş bulmam, üstelik 45 yaşında imkansız görünüyor. Gelecek için nasıl iyimser olabilirim?" (AK/NM)