Avrupa Birliği ülkelerinden İtalya'da, 13 yaşındaki bir çocuğa kürtaj uygulanmasıyla ilgili Turin'deki bir yargıcı eleştiren Libero gazetesi eski genel yayın yönetmeni Alessandro Sallusti, "yayın yoluyla iftirada bulunduğu" iddiasıyla 14 ay hapse mahkum edildi.
Son olarak da, İtalya Yargıtay'ı, 26 Eylül'de ülke çapında tanınan gazeteciye "ağır iftira" suçlamasıyla verilen bu mahkumiyeti onadı.
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, bir AB ülkesinde "hakaret" ve "iftira"ya dair basın fiillerinin hala hapisle cezalandırıldığını belirterek yargı kararını kınadı.
Sallusti, Libero gazetesinin yayın yönetmeni olduğu Şubat 2007'de mahlasla suçlamaya konu yazının yayımlanmasına izin verdiği için suçlu bulundu. 13 yaşındaki bir çocuğa kürtaj uygulanmasını yorumlayan söz konusu yazıda, ülkenin kuzeyindeki Turin kentinde görevli bir yargıca yönelik "gerçekdışı iddialar" içerdiği ileri sürülüyordu.
Milano Savcılığı infazı durdursa da...
Gazeteci, şu anda eski Başbakan Silvio Berlusconi'nin kardeşinin sahibi olduğu Il Giornale gazetesinin yazı işleri müdürlüğü görevini yürütüyor. Yargıtay kararının açıklanmasından sonra Sallusti, Il Giornale'deki görevinden istifa ederek yargı kararının gereğini yapacağını açıkladı. Bu arada, Milano Savcılığı, cezanın infazını durdurmaya karar verince gazeteci cezaevine girmekten son anda kurtulmuş oldu. Ancak Sallusti'nin mahkeme giderlerini ödemek durumda kalacak.
RSF, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında basın yoluyla işlenen suçların son derece sınırlı ve orantılı bir şekilde cezalandırılması gerektiğine işaret ettiğine yer vererek, bu anlamda verilen hapis cezalarını "kabul edilemez" bulduklarını açıkladı. RSF, suça gerekçe yapılan yazının içeriğine değinmediklerini ve yorumlama gereği duymadıklarını da bildirdi.
RSF: İtalya bunu yaparsa AB ne kadar güvenilir olur?
"Bu mahkumiyet kararı talihsiz olduğu kadar İtalya sınırlarının çok ötesinde yankılara da neden oldu. AB'nin kurucu bir ülkesi basın özgürlüğüne dair Avrupa standartlarını uygulama konusunda ayak sürüdüğü bir ortamda AB aday ülkelerden bunu beklemekte ne kadar inandırıcı olabilir? İtalya, haksız ve tehlikeli bu karardan dönmelidir"
Türkiye de bunu hep yapıyor
Türkiye de, İtalya gibi, basın yoluyla hakaret/iftira fiillerini hapisle cezalandırmaya devam eden ülkeler arasında yer alıyor. Türkiyeli gazeteciler, özellikle kamu görevlilerinin adı geçtiği haber ve içeriklerden dolayı kolaylıkla hapisle karşı karşıya kalabiliyorlar.
Cüneyt Özdemir ve Taraf'a dava
Son olarak, Yargıtay 14. Dairesi Başkanı Fevzi Elmas, N.Ç'ye yönelik tecavüze dair Yargıtay kararını sorgulayan haberleri nedeniyle gazeteci Cüneyt Özdemir'e dava açtı. Bakırköy 14. Sulh Ceza Mahkemesi'nde 16 Ekim'de başlayacak davada Özdemir'in 3 aydan 2 yıla kadar hapsi isteniyor.
Ayrıca, Sedat Selim Ay'ın Terörle mücadeleden sorumlu İstanbul Emniyet müdür yardımcılığı görevine getirilmesini eleştiren haber ve köşe yazıları nedeniyle Taraf gazetesi yetkilileri, köşe yazarı ve muhabirlerinden şikayetçi olmuştu. Bu konudaki soruşturma sürüyor.
Ay'ın şikayetleri sonrası, altı yıldır tutuklu bulunan gazeteci Füsun Erdoğan, Ay'ın görev yaptığı birimin işkencesine tabi tutulduklarını savunarak gazeteye açılan soruşturmada ifade vermek istediklerini bildirdiler.
Gazeteci Asiye Zeybek Güzel de, 1 Şubat 1997'de Ay'ın da görev yaptığı birimde 15 şüpheliyle birlikte yaşadıklarını "Gözaltında Bir Tecavüz Öyküsü" isimli kitabında aktarmıştı. AİHM, Türkiye'yi işkenceyi etkili soruşturmadığı gerekçesiyle mahkum etmişti. (EÖ)