Bir süredir ülke genelinde yükselen savaş karşıtı muhalif seslere artık meclisten ve hükümetten yükselen homurdanmalar da karışmaya başladı. Hele son birkaç gündür Başbakan Tony Blair'in yeni atakları sonucunda bu sesler iyice arttı. Her ne kadar Blair "Mecliste Irak savaşı konusunda fikir ayrılıkları yoktur" diye ısrarla vurgulasa da (Guardian) bu aykırı seslerin hükümetten de gelmeye başlaması Blair'i iyice rahatsız etmeye başladı.
Hafta başında Dışişleri Bakanı Jack Straw, savaş olasılığının yüzde 60-40 oranında düştüğünü söylemişti. Milletvekilleri Blair ve Straw'un "Savaş kaçınılmazdır" mesajı vermekten vazgeçmelerini, bu konuda kesin bir tutum takınmak için BM kararlarının beklenmesi gerektiğini vurguluyorlar.
İsyancı milletvekilleri
Hükümetin savaşın gerekliliği konusunda BM'nin onayını almaması halinde işler kızışacağa benziyor. 100 kadar milletvekili böyle bir sonucu kabul edemeyeceklerini söyleyip istifaya hazırlanıyor. Bazı bakanların hükümetten istifa edeceği de söylentiler arasında. Bu grubun önde gelenlerinden Hilary Armstrong Irak'ta silah bulunduğuna dair kanıtların açıklanmasını isteyerek Irak'a saldırma gerekçesini yeterince inandırıcı bulmadıklarını, bu konuda ikna edilmeyi istediklerini söyledi.
Birmingham milletvekili Terry Davis ise dünkü meclis toplantısında "Irak'ın elinde silah bulunduğuna en iyi kim karar verebilir, Bush mu, yoksa Hans Blix mi?" diye sorarken, emekli milletvekili Tam Dalyell, "Bu vatanın çocuklarını anlamsız bir savaş için kırdırmayalım" yolundaki bir tartışmayı meclise sundu. Ancak Avam Kamarası sözcüsü Michael Martin, "Oraya gidecek olan gençlerimiz, yapılan eylemin haklılığına inanmış olarak gideceklerdir, buna inancım tam" diyerek başvuruyu geri cevirdi.
Kraliyet Ozanı da isyanda
Savaş karşıtı sesler arasına Kraliyet Ozanı Andrew Motion da katıldı. Görevi Kraliyet ailesi için ısmarlama şiirler yazmak olduğu için muhafazakar olarak düşünülen Motion'in 30 sözcükten oluşan bu şiiri herkesi şaşırttı.
Kendisinden önce savaş şiirleri yazmış olan Tennyson gibi kraliyet ozanları genellikle patriotik (yurtsever) bir tavır takınmışlardı. Motion "Irak'ta silah bulunması halinde yine de bir şeyler yapılması gerekeceğini" söyleyerek "Benim şiirim savaşa gidip gitmememiz gerektiğini tartışan bir şiir değil, ben genelde savaşın haklı olup olmadığını tartışıyorum" dedi. Motion'ın şiiri şöyle:
They read good books, and quote, but never learn
a language other than the scream of rocket burn.
Our straighter talk is drowned but ironclad:
elections, money, empire, oil and Dad
Çevirisi:
İyi kitaplar okuyorlar, alıntılar yapıyorlar, ama
roket patlamasının gürültüsünden başka bir dil öğrenemiyorlar
Bizim aklı başında konuşmamız
seçimler, para, imparatorluk, petrol ve Babamız'ın
Demir yumruğu altında boğuluyor)
Nükleer Silahsızlanma adlı kitabın yazarı Nobel ödüllü Sir Joseph Rotblat da George Bush'u dünyayı nükleer bir savaşın kaygan zeminine çekmekle suçlayarak savaş karşıtı sesler arasına katıldı. Rotblat dünyanın bir terörler dengesi üzerinde durduğunu, her iki yana da kayabileceğini, Bush'un bu dengeyi kaydırmaya yönelik çalıştığını söyleyerek, dünyanın kurtuluşunun nükleer silahsızlanmadan geçtiğini ısrarla vurguladı.
İçeriden sağlayamadığı desteği dışarıdan almak
Parti içinden ve ülke genelinden yükselen bu savaş karşıtı çığlıklar partinin diğer üyelerini de rahatsız etmeye başladı. Iain Duncan Smith dünkü meclis toplantısında "Biz daha kendi üyelerimizi ikna edemiyorken, halkı bu savaşın haklılığına nasıl ikna edebiliriz ki?" dedi. Savaş konusunda gitgide yalnız kalan hükümet kendisine yurt dışından destek arama çabalarına girişti.
Savunma Bakanı Geoff Hoon'un Türkiye'ye yaptığı geziyi İngiltere Türkiye'de işgal için üs arıyor" başlığı ile veren Independent gazetesine göre bu adım savaş desteğini artırmak için bir çaba. Guardian gazetesi de Straw ve Hoon destek sağlamak için denizaşırı misyonda" başlığını kullanarak Independent'in görüşünü paylaştı. Straw Endonezya'da Irak'ın Müslümanlar için bir tehlike" olduğunu söylerken, Hoon da Türkiye'de Saddam'a ne kadar kararlı olduğumuzu göstermeliyiz" mesajını verdi.
Yine de içeriden yükselen sesler yeterince rahatsız edici idi. Sonuçta dün başbakanlıktan bir açıklama yapıldı. Açıklamadan "Birleşmiş Milletler'e denetimlerini tamamlaması için izin vermeliyiz" mesajı çıktı. (BBC Online).
27 Ocak tarihinin "bir savaş başlatma tarihi" olmadığını, yalnızca bulguların teslim edileceği bir rapor tarihi olduğunu vurgulayan Başbakanlık sözcüsü bu konuda ABD ile görüş ayrılıkları bulunmadığını da ısrarla vurguladı.
Görünüşe göre İşçi Partisi hükümetinin savaş konusundaki tutumunu gözden geçirmesi gerekiyor. (EG/NM)