İstanbul Kadıköy’deki Fikirtepe, 1 milyon 300 bin metrekarelik devasa bir ‘beton yığını’na ev sahipliği yapıyor. ‘Kentsel dönüşüm’ adı altında yüzlerce inşaat firmasının boy gösterdiği, milyar dolarların harcandığı, şirketlerin kârına kâr kattığı bu alanda çalışan işçilerin durumuysa adeta kölelerden farksız.
Ailesini geçindirmek için farklı illerden Fikirtepe’deki inşaatlarda çalışmaya gelen işçiler düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları altında yaşam mücadelesi veriyor.
Son olarak Kuzu Grup’a ait şantiyede çalışan işçiler, 15 Ağustos’ta sağlıksız yemeklere isyan ederek, yemekhanede protesto gerçekleştirdi.
Şantiyede çalışan ve ismini vermek istemeyen bir işçi, yaşadıklarını bianet’e anlattı.
Türkiye hak mücadeleleri haritası
“Sorunları dile getirdiğimizde işten çıkarılıyoruz”
“Yemek yerken taze fasulyenin içinden kurt çıktı. İşçi arkadaşlar tepki gösterdi. Birlik olup eylem yaptılar ama yemekhanede bir sürü kamera var. Eylemin en önündeki arkadaşları tespit edip işlerine son verdiler.
Zaten genel olarak sorunlarımızı dile getirdiğimizde, eylem yaptığımızda işten çıkarılıyoruz, hatta başka şantiyelere de bizi işe almasınlar diye haber gönderiyorlar. Bugün biz kendi hakkımızı istediğimizde suçlu konuma düşürülüyoruz.
İşverenler, devlet büyükleri gelsin bir gün burada bizimle yaşasın. Acaba bu şartlarda bir gün bile yaşayabilecekler mi?”
“Her gün çalışıyoruz, izin yok”
“İşveren, sigortamızı asgari ücret üzerinden ödüyor. Sigortaya ek para ödememek için bunu yapıyor. Haftanın her günü çalışıyoruz. Dinlenme yok. Sabah 8’de çalışmaya başlasak yemek molalarıyla beraber akşam 9’a kadar çalışıyoruz. Bazen de 11’e kadar mesaiye kalıyoruz. Resmi tatillerde de normal mesai gibi çalışıyor, çift yevmiye almıyoruz.
İzin hakkımız yok. Ücretli izni bırakın, hiçbir şekilde izin vermiyorlar. Diyor ki ‘Kardeşim gidiyorsan bir daha gelme.’ Bir yıl çalışmışsın, 10 gün dinlenmeye evine gideceksin, aileni göreceksin ‘bir daha gelme’ diyor. Ama işten çıkarırken de bir yıllık kıdem tazminatını vermemeye çalışıyor.”
ATÖLYE BİA / ŞUBAT 2019
İnşaat İşçileri Anlatıyor: Maaşımızı Elden Veriyorlar, Güvencesiz Çalıştırıyorlar
“Emeğimize saygı duyulsun”
“Burada neredeyse yepyeni bir şehir kuruluyor. İşçilerin sayısı 15 bini aşıyor. Biz burada bir şehri ellerimizle kuruyoruz. Emeğimize saygı duyulmasını istiyoruz. Sadece kendi adıma değil tüm işçi arkadaşlarım adına konuşuyorum.
Affedersiniz, tuvaletlerin hepsi kokuyor. Konteynerlerin hepsi birbirine yapışık, ufacık koridoru var. Soyunma odalarımız dahi yok. Altı kişinin yattığı yerde kendimize bir ‘soyunma köşesi’ ayırıyoruz. Büyük şirketlerden de devletten de umudu kestik artık. Bizi görmezden gelmesinler yeter.”
Karabulut: Sorunlar üst üste kördüğüm gibi gidiyor
DİSK’e bağlı Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut’a göre, sağlıksız yemekler işçiler için ‘son radde’ oldu.
Şantiyede kapasitenin üstünde işçi olduğunu belirten Karabulut, “Sorunlar üst üste kördüğüm gibi gidiyor. Türkiye’de gıda fiyatlarının artması yüzünden yemekhanede kalitesiz malzeme kullanılıyor. Diğer yandan işçinin ücretini az tutuyorlar, barınma ve hijyen koşullarını sağlamıyorlar” dedi.
İNŞAAT İŞÇİLERİ
Yükselen Binaların Altındakiler
Gider: Biriken öfkenin dışa vurumu
İnşaat İşçileri Sendikası (İnşaat-İş) Örgütlenme Sekreteri Deniz Gider ise şantiyelerdeki eylemlerin ‘durduk yere’ yapılmadığını, biriken öfkenin dışa vurduğunu söyledi.
“Yemekhanedeki protestonun görüntülerinden hareketle sosyal medyada olumsuz yorum yapanlar şantiyelerde neler yaşandığını bilmiyorlar” diyen Gider, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gurbete gelen işçilerin hem parası düzenli ödenmiyor, ödense de zaten hak ettiği ücreti alamıyor. Yoksulluk içinde yaşayan işçinin bir de yemeğinden kurt çıkıyor. İşçilerin tepkilerini bu şekilde ortaya koyması gayet normal.”
(PÖ/VC)