İsveç Parlamentosu Hıristiyan Demokrat Parti üyesi Désirée Pethrus, "Kürt sorununda çözüm için acilen adım atılmalı" diyerek, ifade ve özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini açıkladı, adil yargılanma hakkının temel insan hakkı olduğunu vurguladı.
Pethrus, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) adı altında yürütülen soruşmayla tutuklanan Bakırköy Cezaevi'ndeki gazeteci Zeynep Kuray ile Prof. Dr. Büşra Ersanlı'yı ziyaret etti.
Bu ziyaretin hemen ardından görüştüğümüz Pethrus, cezaevi girişinde kendisine de elle arama yapılmasından dolayı çok şaşkın olduğunu anlattı.
"Bir parlamenter olarak ziyarete gittiğim cezaevinde yapılan muamele beni şaşırttı. Bir kadın görevli beni ayrı bir odaya götürerek elle vücut araması yaptı."
"Ersanlı ne gibi bir zarar verebilir?"
Ersanlı'nın da cezaevinden hastaneye götürülürken ellerinin kelepçelendiğini öğrendiğinde bir şaşkınlık daha yaşadığını söyledi.
"Ersanlı yurtdışında da tanınmış bir akademisyen, ve 60'lı yaşlarında bir kadın. Elleri kelepçeli olmasa da nasıl kaçabilir ya da etrafındakilere ne yapabilir ki? Ondan ne gibi bir tehlike gelmesinden korkuluyor?"
Pethrus, "Onun neden hapishanede olduğunu bile anlayamıyorken bu muameleyi anlamam mümkün değil" diyor.
"Gidişatın yanlış yönde olduğunu görüyorum"
Ersanlı gibi birçok kişinin uzun süreler boyunca tutuklu kaldığını ve yargılanmalarının bile henüz başlamadığını ifade eden Pethrus "Haklarında kesin deliller olmadan hapishanedeler ve hakim önüne çıkmayı bekliyorlar, bunu anlamakta güçlük çekiyorum" diye konuştu.
Pethrus adil yargılanma hakkının önemine dikkat çekti ve Türkiye hükümetinin konuyla ilgili acilen adım atması gerektiğini söyledi.
"Türkiye'nin bir Avrupa Birliği ülkesi olabileceğini, bu yolda ilerlediğini düşünüyordum. Türkiye'yi AB'nin bir parçası gibi görüyordum. Şimdi ise aksine, gidişatın yanlış yönde olduğunu üzülerek görüyorum."
"Kürtler de bu ülkenin bir parçası"
Kürt sorunun yıllardır sürdüğünü ve çözüme bir türlü ulaşılamadığını ifade eden Pethrus, Kürtlerin de bu ülkenin bir parçası olduğunu ve çözüm için ciddi çaba sarf edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
''Türkiye, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü konularında dünyanın birçok ülkesinden geride. Bu aslında küresel bir sorun, temel insan hakkı olan ifade özgürlüğünün önüne Terörle Mücadele Yasaları engel olarak konuluyor. Oysa insanlara böyle bir suçlama yöneltmek için elinizde kesin kanıtlar olmalı.
"İfade özgürlüğünü kullanmak terörist bir eylem değildir. Toplumun korku içinde olması, ülkenin geleceği için çok tehlikelidir. O nedenle toplumun ifade özgürlüğü, etnik hakları için mücadele vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bunlar temel insan haklarıdır ve hükümetin görevi bunu sağlamaktır."
"Türkiye'den gelen haberler üzücü"
Son yıllarda hükümetin Kürtlere ve muhaliflere yönelik tavrının sertleştiğini ifade eden Pethrus, kötü yönde bir ilerleme olduğunu söyleyerek, buna örnek olarak, gösteri hakkını kullanan halkın, gazetecilerin, öğrencilerin basit protestoların ardından hapse atılmasını gösterdi.
"Türkiye'den aldığım haberler üzüntüyle karşılıyorum." (AS)