Fotoğraf: NATO zirvesinde "üçlü Memorandum" hatırası/tcbb.gov.tr
Türkiye, Finlandiya ve İsveç'ten heyetleri, Türkiye'nin iki İskandinav ülkesinin NATO üyeliklerine onay vermek için öne sürdüğü ön koşulları müzakereyi sürdürmeyi kararlaştırdılar.
Karar, bugün Finlandiya'nın başkenti Helsinki yakınlarındaki Vantaa kentinde, Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in 28 Haziran'da imzaladıkları Memorandum çerçevesinde kurulan Daimi Ortak Mekanizma'nın ilk toplantısında alındı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal'ın başkanlığındaki Türkiye heyetinde adalet, dışişleri, içişleri, milli savunma bakanlıkları ve Milli İstihbarat Teşkilatı temsilcileri yer aldı.
İsveç heyetine Başbakanlık Devlet Sekreteri Oscar Stenström, Finlandiya heyetine Dışişleri Bakanlığı Daimi Devlet Sekreteri Jukka Salovaara başkanlık etti; adalet, güvenlik ve istihbarat kurumlarından temsilciler hazır bulundu.
Görüşmede ele alınan konular
Daimi Ortak Mekanizma'nın çalışma usullerinin belirlendiği ve Memorandumda kayıt altına alınan hususların uygulamaya sokulmasına yönelik gelişmeler gözden geçirildi, gelecek dönemde atılması gereken somut adımlar ele alındı.
Finlandiya ve İsveç, Memorandumda kayıt altına alınan taahhütlere sadık kalacaklarını tekrarladılar.
Reuters'in haberine göre de, Finlandiya dışişleri bakanlığı da toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, "Katılımcılar[ın] Üçlü Memorandum'un uygulanmasına yönelik somut adımları tartıştı[klarını] ve mekanizmanın sonbaharda uzman düzeyinde toplanmaya devam edeceği konusunda anlaştı[klarını]" söyledi.
Türkiye'nin beklentileri
Çavuşoğlu, geçen hafta yaptığı açıklamada, İsveç ve Finlandiya'nın henüz mutabakatta taahhüt ettiklerini yerine getirmediğini ve bu yönde atılan bir somut adım görmediklerini belirmişti.
TIKLAYIN-Türkiye, Finlandiya ve İsveç ile ay sonunda buluşuyor
Bakan, mutabakat zaptı sonucu kurulan ortak komite toplantısına ilişkin, "Bir an önce hangi adımlar atıldı, atılmadı, neden atılmadı bunları görmek istiyoruz ama bizim için bir zaman baskısı yok.
"Terörle mücadelede elbette (zaman baskısı) var ama neticede NATO üyesi olmak isteyen ülkeler onlar. Onlar da ağustos ayını teklif ettiler ve 26 Ağustos'ta bu mekanizmanın ilk toplantısını inşallah gerçekleştirecek" demişti.
Ankara, İsveç ve Finlandiya'dan 73 kişinin iadesini istiyor.
TIKLAYIN-Erdoğan el yükseltti | İsveç'ten, 73 siyasal sürgün istiyor. Yoksa...
İsveç ve Finlandiya yetkilileri iade listesindekilerin önemli bir bölümüne yönelik taleplerin daha önce yüksek mahkemelerde reddedildiğini bildirmişlerdi.
TIKLAYIN-İsveç Yargıtay Başkanından "Türkiye'ye iade" açıklaması
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ iki ülkeyi mutabakat zaptı imzalamalarına rağmen "tek bir terör suçlusunu dahi henüz Türkiye'ye iade etme[mekle]" eleştirmişti.
Arka plan
Finlandiya ve İsveç, 15 Mayıs'ta NATO ve ABD ile sürdürdükleri diplomatik danışma süreçlerinin ardından Ukrayna savaşı sonrasında Rusya'nın ülke savunmaları için tehdit oluşturduğu gerekçesiyle NATO üyeliğine başvurmaya karar verdiklerini açıklamışlardı.
Cumhurbaşkanı Edoğan NATO'ya yeni üye katılımının bütün üye ülkelerin mutabakatını gerektiren NATO sözleşmesine dayanarak İsveç ve Finlandiya'nın üyeliklerine onay vermeyeceklerini açıklamıştı. Erdoğan itirazlarını İsveç ve Finlandiya'nın insan hakları ihlalleri gerekçesiyle kimi kalemlerde Türkiye'ye uyguladıkları silah ambargoları ve her iki ülkenin iktidarın "terörist" olarak nitelediği muhalif sürgünlere sığınma hakkı tanımasına dayandırmıştı.
Erdoğan, bir gazetecinin "NATO'ya üyelik konusunda İsveç'ten bir heyetin Ankara'ya geleceğini biliyoruz. Her iki ülke ile yapılacak görüşmelerde Türkiye'nin tutumu ve beklentileri ne olacak?" sorusuna "NATO'ya girmelerine biz 'evet' demeyiz" diyerek yanıt verdi.
Erdoğan "Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık, net bir tavrı söz konusu değil." dedi. "Kaldı ki bu süreç içerisinde bu terör örgütlerine karşı kalkıp 'Biz karşıyız' deseler bile, ki tam aksini, teslim etmeleri gereken bazı teröristlerle ilgili teslim etmeyeceklerine dair açıklamaları var.
Erdoğan, 17 Mayıs'ta Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyelik talebini Yunanistan'ın daha önce ayrıldığı NATO'nun askeri yapısına geri dönme süreciyle özdeşleştirerek bir hadise atıfta bulunmuş ve "bir delikten iki kez Müslüman sokulmaz." demişti. "Daha önce biliyorsunuz Yunanistan NATO'dan çıkmıştı. O dönemin [Ankara] yönetimi tekrar Yunanistan'ın NATO'ya girmesini sağladı. Şimdi ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum. Peki NATO'nun en önde gelen ülkeleri Yunanistan'a her türlü desteği veriyor mu, veriyor. Yunanistan'da üsler kuruyorlar mı, kuruyorlar. Biz bunlara nasıl inanacağız?" diye sormuştu.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ve ABD Dışişlerinin devreye girmesiyle, Türkiye'nin "kaygıları"nın giderilmesi hedefiyle yürütülen diplomatik süreçler sonunda üç ülke 28 Haziran'da Madrid'de toplanan NATO zirvesinde 10 Maddelik bir Memorandum imzalamış ve Türkiye'nin üyelik başvurusu önündeki itirazını kaldırmıştı. Ancak, İsveç ve Finlandiya'nın üyeliklerinin TBMM'de onaya sunulmasını "Memorandum" hükümlerinin yerine getirilmesiyle koşullamıştı.
Bu Memorandum'da İsveç ve Finlandiya Erdoğan'ın iade listesindeki siyasal sürgünleri iade sözü vermemekle birlikte, "terörle mücadele" mevzuatlarını sertleştirme ve Türkiye'nin "PKK ve FETÖ ile iltisaklı" olduğunu iddia ettiği güçlerle aralarına mesafe koymayı taahhüt etmişlerdi.
Nitekim bu gelişmelerden sonra PKK ve Kürtler konusu İsveç iç politikasının da merkezi konularından biri halini aldı. Eylül'de Genel seçimlere gidecek olan ülkede İsveç Başbakanı Magdalena Andersson, şimdiden "AB tarafından terör örgütü olarak belirlenmiş PKK'nın bayraklarını sallayan Sol Parti ile koalisyon hükümeti kurma[yacağını] açıkladı.
(AEK)