Firat Cewerî, Gunnar Ekelöf şiirlerini okurken(Fotoğraf: Murat Bayram/bianet)
Gunnar Ekelöf’ün şiirlerinin Kürtçesi kulağıma değdiğinde, televizyon haberciliğini bıraktığım günlerden beri giymediğim takım elbisenin verdiği rahatsızlığı unutuverdim. Şiirler, Konstantinopolis'te Bizans cellatlarınca kör edilen Kürt bir prensi anlatıyor, Kürt prens “kör dengbêjlerin*” ülkesine yollanıyordu...
İsveç’in İstanbul Konsolosluğu'nun büyük salonunda bekleyen, şık giyimli misafirler Ekelöf şiirlerinin Kürtçe'sine kulak kesildi.**
Şiirleri Kürtçe’ye çeviren Firat Cewerî, bizzat okuyordu. Ekelöf’ün şiirlerinde bahsettiği prensin kör olmaktan çok, en son gördüğü kişinin celladı olduğunu anlattığı bölümlerde, Cewerî duraksayıp yutkunuyor, şiiri yaşıyor gibi görünüyordu.
Firat Ceweri Ekelöf’ün şiirlerinin yanısıra “İsveç edebiyat antolojisi”, Astrid Lindgren’in “Emil”, Gunilla Bergström’ün “Alfons” dizilerilerini, Hjalmar Söderberg’in “Doktor Glas” romanını, Edith Södergran’ın “Olmayan Ülke” ve Pär Lagerkvist’in “Barabbas” kitaplarını Kürtçe’ye çevirdi.
Borcumu ödedim
Fırat Ceweri, İstanbul Avesta Yayınevinde (Kaynak: Fırat Ceweri kişisel arşivi)
Deniz Mahabad’ın bianette yayınlanan röportajında, Cewerî İsveç edebi eserlerini Kürtçe’ye çevirmekle borcunu ödediğini dile getirmiş.
“...Uzun zamandır çevirmek istediğim bazı İsveççe eserler vardı, onları bitirdim. Bu eserler Avesta Yayınları arasında çıktı. Bu eserleri İsveççeden Kürtçeye çevirirken İsveç’e bir nevi borcumu ödemiş oldum. Çünkü İsveç sayesinde Kürtçemi geliştirdim, onlarca eseri Kürtçe yazabildim. Kürtçe yazarken cezalandırılmadım, tam tersine, ödüllendirildim.”
Cewerî’ye ödülü ve ödülün yaşattıklarını E-mail yoluyla sorduk.
İsveç Akademisi kimlere bu ödülü verir, ödülün tam adı nedir (İsveççe-Türkçe)?
İsveç Akademisi'nin en çok bilinen ödülü, kuşkusuz Nobel edebiyat ödülüdür ama İsveç Akademisi, Nobel edebiyat ödülü dışında, birkaç ödül daha veriyor. O ödüllerden biri de benim bu yıl aldığım ödüldür.
Akademi, bu ödülü İsveç edebiyatını başka dillere çeviren yazar ve çevirmenlere veriyor. Bu ödülün İsveççe ismi; “Svenska Akademiens pris för översättning av svensk litteratur”dür. Türkçesi; İsveç Akademisi'nin İsveç edebiyatı çeviri ödülüdür. Bu ödül, İsveç Akademisi'nin yeni vermeye başladığı bir ödül; 2017 yılında başladı.
Ödülü aldığınızı öğrendiğiniz anı anlatır mısınız, neler hissettiniz?
Birkaç günlüğüne bir Brüksel yolculuğuna çıkmıştım. Brüksel'de bulunduğum süre içerisinde bana gelen postayı eşim pek kullanmadığımız bir masanın köşesine koymuştu.
Ben döndükten üç gün sonra, akşam İsveç Yazarlar Birliğini'nin bir etkinliğine gitmem gerekiyordu. Akşama doğru, "Yazarlar Birliği'nin etkinliğine gitmeyeceğim" dedim eşime. Yazarlar Birliği deyince, eşim, "Aa, sana Yazarlar Birliği'nden bir mektup vardı," dedi. Hemen kalkıp bana mektubu getirdi.
Baktım, İsveç Yazarlar Birliği'nden değil de, İsveç Akademisi'ndendi. Şaşırdım. İsveç Akademisi bana niye mektup göndermiş olabilir diye düşündüm. Zarfı biraz heyecanla açtım. Mektubu okudum. İsveç Akademisi, beni İsveç edebiyatı çevirme ödülüne layık gördüğünü ve ödülün değerinin 100 bin İsveç Kronu olduğu belirtmişti. Sevindim. Kendimi bir anda çok mutlu hissettim.
Bir nefes aldıktan donra, eşime ironi bir hava attım, "İsveç Akademisi'nin, beni Akademinin bir üyesi olarak seçmelerini bekliyordum, oysa bir ödül vermişler" dedim. Sonra kahkahayla güldük. Evet, çok mutlu oldum. Ama mutluluklar hüzün gibi değil, geçicidir.
* Fotoğraf: Murat Bayram/bianet
İsveç'in Türkiye başkonsolonsu, Therese Hydén, Gunnar Ekelöf şiirlerinin okunduğu programda açılış konuşması yaparken.
Bu ödülün siz ve Kürt edebiyat dünyası için önemi nedir?
Bütün yazarlık serüvenim Kürtçe olmuştur. Her ne kadar ülkede, çok genç yaşlarımda yazmaya başladıysam da, ilk kitabım 1980 yılında İsveç'te çıktı. Maratonum durmaksızın devam etti.
Yaklaşık kırk yıl içinde, yazdığım ve çevirdiğim kitapların sayısı da nerdeyse 40'ı buluyor. Bir İsveç vatandaşı olarak bütün bunları Kürtçe yaptım. Önüme çıkan bütün zorluklarla karşı, yumruğumu havada sallayarak değil de, sessizce mücadele ettim. Hatta şunu diyebilirim; bir İsveçlinin sabrıyla yaptım. Yazdım, çevirdim; çevirdim, yazdım.
Bu çalışmaların, İsveç Akademisi gibi prestijli ve tarafsız bir kurum tarafından dikkatle izlenmesi, görülmesi ve bunun sonucu öylesi değerli bir ödüle layık görülmesi, beni oldukça mutlu etti. Çalışmalarımın boşa gitmemiş olması, kaçak olan Kürtçe'nin, dünyanın en prestijli edebiyat ödülü dağıtan Nobel salonlarına taşınmış olması, benim "Keşke bu dil için daha çok şey yapmış olsaydım", dememi sağlıyor.
Kürtler de; Kürt kurumları, partileri, hükümetleri, zenginleri de İsveç Akademisi hassasiyetini göstermiş olsalardı, bu dil için çok büyük işler yapabileceğimizi çok açık söyleyebilirim. Bu ödül, beni sevindirip mutlu ettiği gibi, sanıyorum Kürt edebiyat dünyasını da o derecede sevindirip mutlu etmiştir. İsveç Akademisi'nin bu ödülü, baskı altında olan dilinizle dünya edebiyatı sofrasına hoşgeldiniz demektir.
Kürtçe-İsveççe dilleri ve edebiyatlarının benzer yönleri var mı?
İsveççe de, Kürtçe gibi Hint-Avrupa dil ailesine mensuptur. Gramer olarak yakınlığın yanı sıra, birçok benzer kelimelerimiz de vardır. İzninizle, hemen aklıma gelen birkaç örnek vereyim:
Kürtçe, İsveççe, Türkçe
Hesp=Hest=At
Por=Hår (hor) olarak okunur=Saç
Navik=Navel=Göbek
Nav=Namn=İsim
Tu=Du=Sen
Dilsel olarak Kürtçe ve İsveççe arasında bu benzerlikte yüzlerce kelime vardır. Ama edebiyat için aynı şeyi söyleyemem. İsveççe ve Kürtçe edebiyatı arasındaki benzerlik, Kürtçe ve Türkçe arasındaki benzerlik kadar değildir. Tematik, dil, tempo, tasvir...
* Firat Cewerî, İsveç'in İstanbul Konsolonsluğunda (Fotoğraf: Murat Bayram/bianet)
Yapmak istediğiniz veya yapmakta olduğunuz İsveç edebiyatı ile ilgili Kürtçe bir çalışmanız var mı?
İsveç edebiyatından Kürtçeye çevrilmesi gereken çok sayıda değerli eserler var. Keşke bütün bunları Kürtçe'ye çevirme zamanım, imkanım olsaydı. Fakat şu an temel uğraşım olan romanlarıma dönmüş bulunmaktayım.
Firat Cewerî Firat Cewerî Mardin doğumlu. İlk gençlik yıllarını Nusaybin'de geçirdi. Yirmili yaşlarına varmadan Kürtçe edebiyata yöneldi. 1980 yılının hemen öncesinde sürgün edilerek İsveç'e yerleşti. O zamandan beri edebiyatın çeşitli alanlarında Kürtçe eserler veriyor. Daha çok öykü alanında yoğunlaşan Cewerî aynı zamanda dünya edebiyatından klasik ve modern onlarca eseri Kürtçeye çevirdi. Nûdem dergisini on yıl boyunca aralıksız çıkardı. Modern Kürt edebiyatının temel taşı olarak nitelendirilen Hawar dergisini yeniden toparladı ve Nûdem yayınları arasından basılmasını sağladı. İsveç PEN kulübü yönetim kurulu üyeliğinin yanı sıra uzun yıllar Sürgündeki Yazarlar Komitesi'nin de başkanlığını yaptı. Firat Cewerî İsveç Yazarlar Birliğinin üyesi. Kürtçe ve İsveççe edebî çalışmalarını sürdüren Cewerî'nin öyküleri İsveççe, Almanca, Farsça, Arapça ve Türkçeye çevrildi, filme uyarlandı. Türkiye'de daha "Geç Bir Sonbahardı", "Birini Öldüreceğim", "Lehî" ve "Maria Bir Melekti" adlı romanlarıyla tanınan Cewerî halen İsveç'te yaşıyor.*** |
(MB/BK)
*Dengbêj: Kürtçe söyleyen ses sanatçısı.
* *Kürt yazar ve Çevirmen Firat Ceweri'nin İsveççe'den Kürtçe'ye çevirdiği İsveçli şair Gunnar Ekelöf'ün şiirlerini Avesta Yayınları kitaplaştırdı. İsveç'in İstanbul Konsolosluğu Ekelöf Şiirlerini Okuma Gecesi düzenledi(05.12.2017). Gecede Rewşen Çeliker bir minikonser verdi.
***Firat Cewerînin biyografisi, Deniz Mahabad’ın bianette yayınlanan, Cewerî ile yapılan röportajından, alındı.