Türkiye Barış Meclisi, Kürtçe ve Türkçe olarak hazırladığı "Barış İçin Eşit Yurttaşlık Bildirgesi"ni Taksim İstiklal Caddesi'nde dağıttı. Bildirgenin Kürtçe kısmını görüp almayan, uzun bulup yere atan ya da reklam panolarına asılmasını isteyen de var.
Meclisin ülke barışına katkı sunmak amacıyla akademisyen ve aydınların katılımıyla gerçekleştirdiği iki çalıştayın sonucunda Türkçe ve Kürtçe olarak hazırlanan bildirgede, 12 Haziran Genel Seçimleri'nde sadece Türkiye'yi bir dönem yönetecek bir parlamento seçilmediğini aynı zamanda "yeni anayasa" yapabilecek bir meclisin belirlendiği belirtildi.
"Demokratik anayasanın, barış koşullarının sağlandığı, toplumun bütün kesimlerinin özgür biçimde hazırlık sürecine katıldığı bir ortamın yaratılmasıyla gerçekleşebileceğine inanıyoruz ve bunun için önce barıl diyoruz"
"Oyumuz barış, eşitlik ve özgürlük için"
Bildirgede yer alan talepler şöyle:
Oyumuz ,seçim barajının düşürülmesi; daha fazla demokrasi ve özgürlük; hakikatlerin araştırılması; kamusal alanın yeniden düzenlenmesi; anadilde eğitimin anayasal güvenceye kavuşturulması; ırkçı, ayrımcı ve cinsiyetçi olmayan anaysa; sosyal adaletsizliğin giderilmesi; inanç ve vicdan özgürlüğü; barış, eşitlik ve özgürlük için.
Bildirgeyi dağıtanlardan Barış Meclisi Genel Sekreteri Gülten Uçar, " Bu bildirgeyi Türkiye'de gidilen seçime katkı amaçlı hazırladık. Seçimlerde oy kullanacak, belirleyici olan halktır, o yüzden sokağa inerek, direk halkla paylaşmak istedik" dedi.
"Bu talepler ancak sosyalizmle gelir"
Bildiriyi okuyan Ontex işçisi Mustafa Bozkurt, bildirgedeki taleplerin ancak sosyalist bir düzen ile gelebileceğini düşünüyor.
"Ben bir işçi olarak, insanların din, inanç ve kendi dillerini özgürce konuşabildiği düzenin bu kapitalist sistemle mümkün olmayacağını düşünüyorum."
Bildirgeyi "barış" kelimesini duyunca aldığını söyleyen öğrenci Sıla Demirkıran, "Bu kadar hır gürün içinde barışa dair birşeyler yapan insanların olması çok güzel. Keşke burada yazanlar reklam panolarına asılsa da insanların beynine reklamlar sloganları yerinebu talepler yerleşse" dedi.
"İki dilde olması kolaylık"
Öğrenci Hüseyin Erdoğan bildirgeyi ilk gördüğünde Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) tarafından dağıtıldığını düşündüğünü söyledi.
Talepler arasında en çok anadilde eğitimin kendisi için önemli olduğunu çünkü üniversite sınavına hazırlandığını ve dersleri çalışırken sıkıntı yaşadığını söyledi.
"Bildirgenin iki dilde olması kolaylık sağlıyor. Çünkü bilmediğim birçok Türkçe ve Kürtçe kelime var; böyle olunca karşılaştırıyorum" dedi.
Ev kadını Zühre Aydoğan, taleplerin hepsine katıldığını ancak kamusal alanın yeniden düzenlenmesinin ne anlama geldiğini anlamadığını söyledi.
"Kürtçe kısmı görüp ürkenler var"
Bildirgeyi dağıtanlardan Bıra Özbadem, bildirgeyi Kürtçe ya da uzun diye almayıp, yere atanların olmasının, kendisini umutsuzluğa ittiğini ama elindekileri bitirene kadar dağıtmaya devam edeceğini söyledi.
"Kürtçe kısmını tuttuğumuzda ürküp geri verenler ya da elini uzatıp birden geri çekenler var. Türkçe kısmını tutunca daha çok alıyorlar." (NV/EÖ)