"Belki 10 - 15 tane kitap vardır ama İstiklal Caddesi'ndeki kitapçıların yarım rafı bile olsa Kürtçe kitaplara ayırdığını gördünüz mü?"
Bu sorunun sahibi, kurulduğu 1996 yılından beri Kürtçe kitaplar yayınlayan Avesta Yayınevi'nin koordinatörü Abdullah Keskin.
bianet'e konuşan Keskin, 1990'ların başında Kürtçe kitap yayınlamanın zor olduğunu, 2000'lerde devlet baskısının azaldığını ama bu kez de "piyasa baskısı" nedeniyle yeteri kadar Kürtçe kitap satılamadığını anlatıyor:
"Kitap satışları 10 yıl öncesine göre çok daha kötü. 1990'lı yıllarda devletin baskısı vardı. Şimdi ise başka sorunlar yaşıyoruz. İstiklal Caddesi üzerindeki kitapçıların vitrinlerinde Kürtçe kitap görmüyorum; koymuyorlar. Bırakın İngilizce kitaplarda olduğu gibi Kürtçe kitaplara bir stant ayrıldığını, yarım raf bile ayrılmıyor. Kürtçe kitaplar günümüzde yasak değil ama şimdi de piyasa gerekçesiyle kitaplar satılmıyor.
Milliyetçilik yasaklardan daha tehlikeli
Toplumda yükselen milliyetçiliğin, yasaklardan daha tehlikeli olduğuna dikkat çeken Keskin "Kimi kitapçılardan 'müşterilerimiz Kürtçe kitaba tepki gösteriyor' gibi gerekçeler duyduk. Bu devletin baskısından kötü" diyor.
Kürt Dili ve Eğitimi Hareketi'nin (TZP Kurdi) anadilinde eğitim kampanyasına fiili olarak katılmadıklarını belirten Keskin, "Bizim işimiz zaten anadilinde eğitimin alt yapısını oluşturmak" diye konuşuyor:
"Türkiye'de en sonunda Kürtçe anadilinde eğitim yapılacak, bu temel bir insan hakkı; insanlar kendi dillerinde yazıp, konuşabilmeli. 'Dil kırımı' kavramını ortaya atan dilbilimcilerin ortak kanaati şu; bu kadar gaddar bir asimilasyon politikasına maruz kalmış bir dil, ikinci resmi dil kabul edilse bile gündelik hayattaki uçurum giderilmediği sürece yıllar içinde unutulmaya mahkum. Yıllardır uygulanan asimilasyon politikası, Kürtçe'nin okullarda okutulmaması nedeniyle insanlar kendi dilinde okuyamaz hale getirildi.
"Katalanlar, mutlaka kendi dillerinde yazarlar, belediye bunu denetler. Geçen gün Saray Muhallebicisi'nde Yunan turistler çok olduğu için Yunanca menü gördüm, keşke Kürtçe de menü basılsa. Bir dil ancak böyle önlemlerle yaşatılabilir."
Kürtçe kitapları en çok İstanbul ve Diyarbakır'da sattıklarını söyleyen Keskin, "Bastığımız bir kitap Diyarbakır'da ortalama 200 - 300 kadar satıyor. Mehmet Uzun'un 'Dicle'nin yakarışı' kitabı bin 500 sattı" diyor.
Avesta Yayınevi'nin yayınladığı 320 kitabın yaklaşık yarısı Kürtçe. Yayınevi Kürtçe 10 tane de çocuk kitabı yayınladı.
Mephisto ve Pandora Kürtçe kitap satıyor
Keskin'in sözleri üzerine Beyoğlu'ndaki büyük kitapçılar arasındaki Mephisto ve Pandora'yı aradık. Her iki kitapçıda Kürtçe kitaplar için ayrılmış bir stant yok ama Kürtçe kitaplar satılıyor.
Kitapçılarda daha çok Mehmet Uzun'un kitapları var. Kürtçe sözlük, dil bilgisi kitapları da bulunuyor. Her iki kitapçı, sipariş üzerine Kürtçe kitap getiriyor.
"Kürtçe kitap standı neden yok?" sorusuna ise Mephisto ve Pandora'daki görevliler aynı cevabı veriyor: "Çok satıldığını söyleyemeyiz." (SP)