Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davanın sekzinci celsesinin ilk duruşması İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
35 sanıklı davanın bugünkü (28 Kasım) duruşmasında tutuklu sanıklardan Ramazan Akyürek, Ogün Samast, Tamer Bülent Demirel, Osman Gülbel, Ali Poyraz ile tutuksuz sanıklardan Ahmet İlhan Güler duruşmaya katıldı.
Yasin Hayal, Hamdi Egbatan, Şükrü Yıldız, Mehmet Ali Özkılınç, Özkan Mumcu SEGBiS aracılığıyla bulundukları cezaevlerinden duruşmaya katıldı.
Tutuklu sanıklardan Ali Fuat Yılmazer ile tutuksuz sanıklar duruşmaya gelmedi.
Dava Ali Fuat Yılmazer’in müdür olduğu dönemde İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcısı Tamer Bülent Demirel'in savunmasıyla devam etti.
Tamer Bülent Demirel'in savunması
Demirel savunmasında şunları söyledi:
* Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. İddianame delillere değil değerlendirmelere dayanıyor.
* 1992'de İstihbarat'a başladım. 1999'da Diyarbakır'dan İstihbarat Daire Başkanlığı'na geldim. 2006 yazında C Şube Müdür Yardımcısıyken Düzce'ye tayinim çıktı. 2008 yazına kadar Düzce'de çalıştım sonra yeniden Daire Başkanlığına tayin edildim.
* Dink'in öldürüleceğine ilişkin 9 No'lu F4 raporu yazıldığında C Şube'de vekaletim olduğu hususu gündeme geldi. Hayal'in ismi geçtiği için bu evrak benim zaten görmem gereken bir evrak. Üzerine de “İstabul'a yazılmayan husus varsa görüşelim” diye not düşmüşüm. Bu rapor sadece İstihbarat Daire Başkanlığı'na gönderildiğinden, iki ili ilgilendiren bu konuda Trabzon'un tüm hususları İstanbul'a ilettiğinden emin olmak için, bilgi sadece bizde kalmasın diye bu şerhi yazdım.
* Şubeye vekalet edip etmediğimi hatırlamıyorum. Ama vekalet ediyorsam İstihbarat Daire Başkanlığı Yardımcılarına bu konuda bilgi vermişimdir.
* Konunun [davayı kastediyor] Trabzon ve İstanbul illerini ilgilendirdiğini düşünüyorum. Çünkü bizim açımızdan görev koordinasyondur, bu bilginin İstanbul'a ulaşmış olmasıdır. Benim sorumlu olduğum C1 bürosunda Yasin Hayal'le ilgili çalışma yapılmış ve illerle paylaşılmıştır.
* Koruma ilgili ilin görevidir. Koruma alınacaksa İl Koruma Komisyonu vardır. İstihbarat Daire Başkanlığının koruma aldırdığı herhangi bir şahsı ben bilmiyorum.
Demirel'in sorgusu
Demirel'in savunmasının ardından çapraz sorguya geçildi. Mahkeme, Demirel'e Dink'in öldürüleceğine ilişkin Trabzon'un hazırladığı haber raporuyla, Trabzon'dan İstanbul'a yazılan yazıyı sordu.
Yazıya "Dink öldürülecek" yazılmamıştıTrabzon İstihbarat Şube 15 Şubat 2006'da düzenlediği 9 No'lu F4 raporunda “Yasin Hayal, Hrant Dink'i ne pahasına olursa olsun öldürecek” ifadelerini kullanmıştı. Ancak 17 Şubat 2006 tarihli Trabzon İstihbarat Şube'den İstanbul İstihbarat Şube'ye yazılan notta “ne pahasına olursa olsun öldürecek” ifadesi “ses getirici eylem” olarak değiştirildi. Sanıklardan Muhittin Zenit mahkemedeki ifadesinde ifadenin Engin Dinç ve Özkan Mumcu tarafından “dizayn edildiğini” söyledi. Mumcu da Dinç'in “ifadenin eleman ağzıyla yazıldığını” belirterek değiştirdiğini söyledi. Dinç ise iddiaları reddederek “Böyle bir şey varsa suçtur” dedi. |
Mahkeme Heyeti (MH): Haber raporu ve yazı arasındaki bir fark var mıydı?
Tamer Bülent Demirel (TBD): Bir fark yoktu.
MH: Bu ifade dikkatini çekmedi mi?
TBD: Dikkatimi çekmedi. Savcı sorduğunda fark ettim.
MH: “Ses getirecek eylem” ifadesini nasıl değerlendiriyorsun?
TBD: “Öldürecek” ifadesi dar bir tanım. Hayal, Agos'a bomba da atabilirdi. Bu şekilde daha kapsayıcı bir tanım kullanmışlar.
Uzun'a haber notunun bildirilmemesi
MH: Uzun ifadesinde o gün Yılmazer ile İran'a gittiğini ama istihbaratın 7/24 iş olduğunu, uçağa binmeden telefonla kendisine Dink'in öldürüleceğine ilişkin haber notunun bildirilmesi gerektiğini söylemişti. Siz de ifadenizde “Bizim için önemli konuydu” diyorsunuz. Uzun'a bildirilmedi mi?
TBD: Ben vekaletin bende olduğunu bile hatırlamıyorum. Bendeyse bildirmişimdir.
MH: Ali Fuat Yılmazer kendisine, yurtdışından döndükten sonra bile bildirilmediğini söylüyor. Bu kadar önemli bir konuysa Şube Müdürüne dönünce haber vermeniz gerekmiyor mu?
TBD: Evrakta ne varsa yapmışım. Talimat yazmışım. Başkan yardımcılarından kim vekalet ediyorsa göndermişim.
MH: Yılmazer yurtdışından geldikten sonra bu konunun kendisine iletilmesi gerekir mi gerekmez mi?
TBD: Ben onun bürosuna göndermişim. Ben evrağa bakış açışımı yazmışım göndermişim.
MH (Tekrar sorarak): Bu bilginin C Şube Müdürüne bildirilmesi gerekmiyor mu?
TBD: Bildirilmesi uygun olacağı yönünde görüşümü yazmışım. Ama orda çalışan amir arkadaş bakar.
Dink'in korunmaması
MH: Trabzon'un konuyu İstanbul ve Ankara'ya yazdığından haberdarsınız. “Merkez Koruma Kurulu'na bir yazı yazalım, koruma işlemi başlatılsın” diye düşündünüz mü? İstanbul'la görüşmeniz konuşmanız oldu mu?
TBD: Daire Başkanlığının korumayla alakalı bir şey yapabileceğini düşünmüyordum.
Bakırcıoğlu: Dink'i gündeminize aldığınız toplantı oldu mu?
Duruşmada Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu (HB) da Demirel'e şu soruları yöneltti:
HB: Orhan Pamuk'a tehdit konusunda, tehdit edenlerle ilgili olarak istihbarat birimleri arasında bilgi aktarılmış. Eylem tasarısı MİT Müsteşarlığına, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığına iletilmesine engel var mıydı?
TBD: İstihbari çalışma olduğundan sadece yorum yapabilirim.
HB: Daire Başkanlığı olarak “Trabzon'la İstanbul'la görüşelim, tedbir alındı mı diye soralım” gibi bir değerlendirmeniz oldu mu?
TBD: İl zaten çalışıyor.
HB: Rahip Santoro cinayeti ve Ermeni Soykırımı Yasası'nın Fransa'da geçmesinin ardından başka siyasal cinayet işlenebileceği, birinin Dink olabileceği gibi değerlendirme yaptınız mı? Dink'i gündeminize aldığınız toplantı oldu mu?
TBD: Doğrudan doğruya olmadı.
Davaya Ali Poyraz'ın savunmasıyla devam edilecek.
Tamer Bülent Demirel hakkındaAli Fuat Yılmazer’in müdür olduğu İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube’nin müdür yardımcılarından. 1999'da Diyarbakır'dan Daire Başkanlığına tayin edildi. 15 Şubat 2006 tarihinde İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderilen “Yasin Hayal’in ne pahasına olursa olsun Dink’i öldüreceği” bilgisini içeren yazı geldiğinde Ali Fuat Yılmazer yurt dışında olduğunu ifadesinde söylemişti. Gelen yazı, diğer şube müdür yardımcılarından Osman Gülbel tarafından paraflanmıştı. İstanbul’a 15 Şubat 2006 tarihinde gelen yazıdan önce 13 Ekim 2005'te de Yasin Hayal’in Ermenilere yönelik kin beslediği ve İstanbul’da eylem yapacağı bilgisi de gelmişti. 8 Nisan 2006 tarihli gelen F4 raporu da Yasin Hayal’in Dink’e yönelik eylem yapmayı tasarladığı bilgisini içeriyordu. Gelen bütün yazılar, kendisinden önce gelen yazıya referans verilerek gönderilmiş. Bu üç evrakın geldiği tarihlerde Demirel, şube müdür yardımcısıydı. |