“Kırk yıllık havacıyım. Ortaokuldan sonra okuduğum okulların, gördüğüm eğitimlerin, çalıştığım kurumların hepsinin başında “hava” sözcüğü vardı. Hava Lisesi, Hava Harp Okulu ve Hava Kuvvetleri, öğretmen olduğum Sivil Havacılık Yüksek Okulu, devamla Türk Hava Yolları ve halen Pegasus Hava Yolları… Havacılık, mesleğin ötesinde, bir yandan hobim, öte yandan da bir mücadele alanı benim için.”
Bu sözler, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 179 kişinin yaralandığı 3 kişinin de hayatını kaybettiği uçak kazasını CNN Türk'e yorumladıktan sonra Pegasus'taki iş akdi fesh edilen eski savaş pilotu Bahadır Altan’a ait.
“Bu bölge her açıdan yanlış”
Altan, 19 Ocak 2020’de 1+1’den Bekir Avcı’yla yaptığı “Başkasını yakan ateşte aş pişirmek” başlıklı söyleşide, İstanbul Havalimanının hangi riskleri taşıdığını anlatmıştı:
“Büyük kazalar yaşanmadan önlemler almak artık akla gelir umarım. Bu sene daha kış gelmedi diyebiliriz. Yılbaşında biraz rüzgâr oldu, onun dışında sıcak gidiyor mevsim; kar düşmedi, sis hadiseleri bile çok az oldu. Ama rüzgâr şiddeti biraz artınca doğa karşısında acizliğimiz ortaya çıktı. Meteorolojik hadiseler karşısında, doğa karşısında insan aciz; havaalanında körük de parçalanır, uçaklar da devrilir, her şey olur. Burada önemli olan sizin mümkün oldukça bu hadiselerin şiddetli yaşanacağı yerlerden uzak noktalara meydan yapmanız, bu uyarı şeklindeki küçük kazalardan dersler çıkarmanız ve personelinize bu koşullara göre eğitim vermenizdir.
“Aslında yer konusunda temel yanlış meteoroloji açısından yanlış bölge seçilmesi değil. Deveye boynun neden eğri denmesi gibi, seçilen bu bölge her açıdan yanlış. Ekonomi, ekoloji, jeoloji, havacılık uzmanlarının uyarılarına kulak tıkandığı, sadece rant amaçlı bütünsel bir kötülük bu. Üçüncü Havalimanı’nda pistlerin yönü konusundaki tartışma, çok sonralarda yer alacak bir sorunu belki de bilinçli olarak başat hale getiriyor.
“Asıl mesele pistlerin yönü değil, meydanın yeri ve o yerin Atatürk Havalimanı’nı da kapatacak şekilde seçilmesidir. Havacılık açısından en büyük yanlışlık ve israf budur. Bundan öte, İstanbul’a ve bu ülkeye, ekolojik olarak, seçilen bölgenin su havzası olması, kuşların göç yolu olması, milyonlarca ağacın katledilmesi gibi bir kötülük yapıldı. Hizmet veren, hatta kapandığı yıl dünyanın ilk beş havalimanı arasına giren Atatürk Havalimanı’nı kapatmak suretiyle bu yeni meydanı yaptılar. Buradaki temel yanlış budur.”
“Kulaklar tıkandı tüm uyarılara”
Bahadır Altan, Sabiha Gökçen’deki kazanın meydana gelmesinin ardından da yine 1+1’de yaptığı açıklamada, “kulakların uyarılara tıkandığını” söyledi:
“Kazanın ana tetikleyicisi, neredeyse tropikal bölgelerdeki boyutlarda meteorolojik hadiselerin artık yurdumuzda görülmeye başlanması. Bunun nedeninin ise küresel ısınma, iklim değişikliği olduğu biliniyor. Ama biz böyle hadiselere karşı alternatifleri yaratmak yerine var olanı kapattık. “Üçüncü Havalimanı” diyerek üçüncü bir havalimanı yaptık, fakat birinciyi (Atatürk Havalimanı) kapatarak bu olanağı kullanılmaz hale getirdik. Yani üç tane havalimanı yok. Çünkü öbürü diğerinin kapatılmasını zorunlu kılacak bir yere yapıldı. Yer böyle seçildi. Kulaklar tıkandı tüm uyarılara.”
Altan, kazaların da bir tür uyarıcı olarak görülüp önlem alınması gerektiğini ifade etti:
“Kazada suçlu aramayıp bütünü görmeyi öneriyorum ve bir de unutmamayı. Başka bir gündem gelecek ve biz bunları unutacağız yine. İktidar Kanal İstanbul’a kazma vurmaya gelecek, bayram gibi kutlayacak. Bu kazaların her biri birer deprem gibi, uyarıcı gibi değerlendirilmeli. Depreme hazırlanmak gibi daha büyük kazalardan kaçınmak için gerçekçi olmalı, kendimize ayna tutabilmeli ve altyapıdan başlayarak eksikliklerimizi gidermeliyiz.” (AS)