İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) işten attığı Barış Akademisyenleri ile çalışanlar, belediyenin Saraçhane binası önünde başlattığı süresiz oturma eylemi yedinci gününe girdi.
Saat 15.00’de Belediye önünde başlayan eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ve Küçükçekmece Belediyesi Meclis Üyesi Şahap Ünal da katıldı.
Açıklamayı İBB’nin KOD-42 gerekçesiyle işten attığı Faruk Gören yaptı.
İşten atılan İBB işçilerinin açıklaması.
"Razı olmayacağız"
İşten atılma gerekçelerini sıralayan Gören, “Çalışma koşullarına, ücreti ödenmeyen ek mesailere ve mobbinge itiraz ettiği için, barış akademisyeni olduğu için, KHK’lı olduğu için, Ali İsmail Korkmaz anması ve başkaca meşru eylemlere katıldığı, barış talebini dile getirdiği için işinden edilen işçiler olarak bu güvensizleştirme politikalarına razı olmayacağımızı ifade ettik” dedi.
TIKLAYIN - İBB, Ali İsmail Korkmaz anmasına katılan çalışanı işten attı
"Açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyoruz"
“Güvenlik soruşturmaları ve KHK ile işten atılmaların yakın tarihte yaşandığına” işaret eden Gören şöyle devam etti:
“Emekçilerin temelsiz suçlamalarla işlerinden atılmaları tazeliğini koruyor, her gün pek çoğumuz bu krizde açlıkla terbiye edilme tedirginliğini bizzat yaşıyoruz.
“CHP’li yetkililerin, ‘Valilikten işten çıkarın talimatı geliyor’ demesinin doğru olmadığını daha önce de ifade etmiştik. Bu beyan, karar alma mekanizmalarında bulunan temsilcilerin sorumluluğu kendi üzerinden atma beyanıdır.
TIKLAYIN - İşten atılan İBB işçileri: Özür bekliyoruz, hakkımızı istiyoruz
"Valilerin talimat verme yetkisi yok"
“Atanmış valilerin ve/veya temsilcilerinin seçilmiş temsilcilere talimat verme yetkisi olmadığı gibi hakkı ve haddi de yoktur. Ayrıca bu çekişmeleri işçinin sırtına yüklemek ana muhalefet partisinin temsilcileri açısından kabul edilebilir bir tavır değildir.
“Arşiv kaydının ‘suç’ unsuru olarak insanların önüne çıkarıldığını biliyoruz. Bu artık mücadele etme yükünü işçinin sırtına yüklemekten öte bu türden bir soruşturmayı meşru görme, olası suç kategorilerini onaylama ve emekçilerin fişlenmesi yolunu açma sonuçlarına varacak düzeyde riskler taşıyan bir tavırdır.”
"Beğenmediklerini cezalandırıyorlar"
“Güvenlik soruşturmaları iktidarın beğenmediklerini cezalandırma aracı olarak kamuda çalışanların veya çalışmak isteyenlerin başına musallat edilmiştir” diyen Gören, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ana muhalefetin tavrı bu uygulamaya temelden, ilkesel bir itiraz dile getirmek olmalıdır.
“Geri adım atmanın ve taviz vermenin hep daha fazla kayba yol açacak biçimlerde geri dönüşü olduğuna defalarca şahit olduk. Büyükşehir belediyesi üzerinden yürütülen bu işçi düşmanı girişime karşı sağlam, tavizsiz, geri adım atmayan ve emekçileri liste restlerine kurban etmeyen bir hat çizilmediği takdirde bu tehdidin başka muhalif belediyelere yayılacağını öngörmek güç değil.
"Dolayısıyla, ana muhalefet partisi başta olmak üzere emekten, barıştan yana herkesi emekçilerin hayatının bu türden siyasi polemiklerin malzemesi olamayacağının bilincinde sağlam bir tavır almaya davet ediyoruz."
HDP Milletvekili Musa Piroğlu: "Kabul edilemez"
İşçilerin açıklamasından sonra konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu: "Kod ile işten çıkarılmayı pandemi sürecinde Kod-29 ile duymuştuk, şimdi de benzer bir uygulama İBB'de karşımıza çıkıyor. KOD-42 gibi uydurma gerekçeyle AKP iktidarı ile aynı tutum içine girerek çalışanları güvenlik gerekçesiyle işten atıyor. Bu kabul edilemez.
"İBB Başkanı, topu valiye ve İçişleri Bakanı'na atıyor ve kendini oldukça masum gösteriyor. Ülke yönetimine aday olduğunu iddia eden bir partinin belediyesinde böyle bir durumun yaşanması çok büyük bir çelişki. Ülkeyi kurtaracağını ifade eden bir partinin iktidar ve sermaye ile aynı tutum içinde olmasını kabul etmiyoruz. Bu gelecek açısından da kaygı verici bir durum. İBB yönetimi bu durumu çözmeli gerekirse Bakanlık ile kavga içine gitmeli ve mücadele etmelidir. Ayrıca demokrasi güçlerinin de konu CHP belediyesi olunca sessiz kalması ve tutum almaması, direnen işçilere destek vermemesi büyük bir sorun."
Gülüm: "Neden kendinize muhalefet diyorsunuz?"
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ise "AKP güvenlik soruşturmaları adı altında tamamen emniyetin keyfine göre hazırladığı bir takım belgelerle fişlemeler yaparken, buna dayanarak insanlar işten atılırken, şimdi benzer bir uygulamayı İBB yapıyor," diyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Bu ne ile izah edilebilir? Basın açıklamasına katıldığı için ceza veriliyor diye bunu hukuki mi sayacağız? Canan Kaftancıoğlu'na verilen cezayı hukuki mi saydık? Hayır kabul etmedik, CHP de kabul etmedi. Öyleyse bugün hukuki olamayan yargı kararları nasıl işten atmalara gerekçe olabiliyor? AKP ile aynı tutumu sergileyeceksiniz farkınız nedir? Neden kendinize muhalefet diyorsunuz?"
İşçilerle dayanışma için İBB Saraçhane önünde olanlardan biri de EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz'di. Akdeniz, "Barış yanlısı arkadaşlarımız fişlenme listelerine alınıyorlar ve işten atılıyorlar. Fakat bugün Türkiye'nin dört bir yanında işçiler direniyor, hakları için mücadele ediyorlar biz bütün mücadeleleri bir bütün görüyoruz ve mutlaka kazanacağız diyoruz," dedi.
(RT/TY)