İdeal güzellik algısı neden var? Nasıl yıkılır? Neden özellikle kadınlar açısından bir gündem? Başka bir deyişle neden özellikle kadınlara bir “ideal güzellik” gündemi olarak dayatılıyor?
Gazeteci yazar Seda Yılmaz, bu ve benzer soruların peşinden gidiyor “İşte Bu Benim Bedenim” diye seslendiği kitabı ortaya çıkıyor.
Kitap, her yaştan kız çocuğun ve kadının bedenine ve haliyle kendi hallerine bakışını değiştirebilecek güçte.
Yılmaz, “Kadınların bedenleri üzerinden tanımlandıkları, dış görünüşlerine göre değerlendirildikleri ve yargılandıkları bir toplumda kendimize ve birbirimize sahip çıkmak konusunda yüreklendirici olmasını ümit ediyorum” diyor.
“Beden algısında yazısız kurallar işliyor”
Kadınların beden algısı neye göre değişiyor?
Bedenimize dair zihnimize yerleşen düşünceler kendiliğinden ortaya çıkmıyor. Beden algımız büyük oranda kültürel ve toplumsal olarak şekilleniyor.
Kadınlar küçük yaşlarından itibaren bedenleriyle ilgili çeşitli kısıtlamalara maruz kalıyorlar. Bedenleri yüzünden utandırılıyor, değersiz hissettiriliyorlar.
Bunları aşmaya çalışmak başlı başına zor zaten. Bir yandan da kusursuz görünme baskısı kol geziyor. Yani kadın bedeni söz konusu olduğunda bir kurallar silsilesiyle karşılaşıyoruz.
Bedenin nasıl görünmesi gerektiğinden tut da ne kadar yer kaplayacağına kadar pek çok konuda yazısız kurallar işliyor.
Kitabım, bu kurallara karşı mücadele etmek, bedenimizle çatışmayı bırakmak ve egemen kültürün bedene karşı cinsiyetçi yaklaşımını görünür kılmak için yol gösterici olsun istiyorum.
“Amacım yalnız olmadıklarını hissettirmek”
Kitabı kurgularken nasıl bir di kullanmayı hedeflediniz?
Kitabı kurgularken yazdıklarımın didaktikliğe kaçmadan bilgilendirici olması konusunda özen gösterdim. Engellilikten güzellik ideallerine çeşitli bağlamlarda beden politikalarını ele alırken okurla ortak bir zeminde buluştuğumuzu hayal ettim.
Bu ortaklığı göstermek için de olabildiğince farklı deneyimlere yer verdim. Amacım, genç kızlara ve kadınlara yalnız olmadıklarını hissettirmek.
Kitabınız yol gösteren bir rehber gibi de aynı zamanda...
Niyetim bu önerilerle okura biraz da rehberlik etmek aslında.
Her anlamda yoğun bir bilgi sağanağı altında olduğumuz bu çağda bazen yönümüzü bulmak zor olabiliyor. Kitaptaki öneriler bedenimize karşı olumlu bir bakış açısı geliştirmek için birer durak gibi.
Kadınların bedenleri üzerinden tanımlandıkları, dış görünüşlerine göre değerlendirildikleri ve yargılandıkları bir toplumda kendimize ve birbirimize sahip çıkmak konusunda yüreklendirici olmasını ümit ediyorum.
“Feminist hareketle bilinçlendim”
Beden algısı zamanla ve toplumdan topluma değişiyor mu?
Beden algısı durağan değil. Hayatımızın farklı evrelerinde değişiyor.
Ben lise yıllarımdan itibaren çok uzunca bir süre kilo konusunda takıntılı oldum. Gönülsüz olsam da pek çok diyet listesine uymak ve spor aktivitesini yapmak zorunda hissettim. Bir kıyafet giydiğimde gözüm sadece bedenimde kusur kabul ettiğim yerlere takılırdı.
Bunları örtmek için çabalardım. Kafamdaki ideale yaklaşmak istiyordum elbette. Her ne kadar bu idealin toplumsal ve kültürel olarak yaratıldığını bilsem de bundan kaçamıyordum.
Mesleğim icabı zaman zaman yazdığım yazılarda kadınların belirli güzellik ideallerine sıkıştırılmasını sorguladım. Fakat bu sorgulamayı içselleştiremediğimi zamanla anladım.
Beni bilinçlendiren feminist hareket oldu. Hareketle ilk tanıştığımda bütün güzellik unsurlarını baskı aracı olarak gördüğüm bir dönem yaşadım. Makyaj yapmayı, oje sürmeyi bıraktım.
Sonra sonra bu durum değişti. Farklı kadınlarla karşılaşmalarım ve feminist kadınların bu meseleler üzerine yazdıkları sayesinde bakış açımı genişletebildim; bedenimi olduğu gibi kabul edebilme fikrine yaklaştım. Güzellik sektörünü mutlak baskıcı addetmekten vazgeçtim.
Beden olumlama hareketiFarklı beden tiplerini, çeşitli öznelerin bedeniyle ilgili deneyimlerini görünür hale getirdiği ve onlara temsiliyet alanı açtığı için beden olumlama hareketinin önemli olduğunu düşünüyorum. Sadece popüler kültür alanında temsiliyetin artması bile bir kazanım. Ama yeterli mi? Değil bence. Çünkü halen 55 yaşındaki bir kadın oyuncunun fotoğrafının "Bilmem kimin son hali görenleri şaşırttı," başlığıyla servis edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Erkek oyuncuyu olgunlaştıran yıllar, kadın oyuncuyu yaşlandırıyor. | |
Seda Yılmaz hakkında
2005'te Koç Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden mezun oldu. London College of Fashion'da Moda Gazeteciliği eğitimi aldı. 2010-2013 yılları arasında Elle dergisinin moda haberleri editörü olarak görev yaptı.
Yazıları, Vogue'dan Guardian'a, 5Harfliler'den Cumhuriyet PAZAR'a çeşitli mecralarda yer aldı. İlk kitabı "Giysiler Ne Anlatır?" 2020'de yayımlandı.
(EMK/AÖ)