Önce oy, sonra kahvaltı
Beşiktaş sokaklarında yollara ilk dökülenler, apartman hizmetlileri. Aynı köyden gelip İstanbul'da yakın apartmanlara yerleşen hizmetliler, oylarını kullanmaya da hep birlikte gidiyorlar. Sabahın erken saatleri, kucaklarda çocuklar, çantalarda bir gün önceden hazırlanmış börekler, çörekler. Önce oy kullanılacak, sonra akrabalardan birinin evine doluşup kahvaltı edilecek. Konuşmalarından birkaç kelime takılıyor kulaklara: "Belimize kadar suyun içinde evimizi temizlerken buraya gelmeyen Derviş, geçen hafta uğradı köyümüze. Biz Erdoğan'ın vicdanını biliyoruz. Ölenlerin değil, yaşayanların sözü geçer buralarda..."
Demokrasicilik oyunu
Sokaklar henüz bomboş. Vapur iskelesinde bekleyen birkaç genç dışında göze çarpan kimse yok...Taksim'de başladıkları geceyi Beşiktaş'ta bir arkadaş evinde noktalayan üç üniversiteli, Kadıköy'e evlerine dönüyor. Heyecanlı konuşuyorlar. Gündemde yine "seçim" var. Onlar, oy kullanmayacak. "Kime verelim, bizi temsil eden parti mi var?" diyorlar. Oy kullanmak "demokrasicilik oynamak"mış onlara göre. "Kemalistlere kızıyordum. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iyi bir oy alırsa sevineceğim" diyor bir tanesi. Arkadaşları karşı çıkıyor...
AKP hizmet partisi
Kadıköy de AKP'li birkaç genç meydanda toplanmış. Arkadaşlarını bekliyorlar. "Birlikte ilçe merkezine gidip seçim sonuçlarını orada izleyeceğiz" diyorlar, "İstanbul'un sahipleri olduğunu iddia edenler Tayyip Erdoğan'dan korktu ama, AKP'nin hizmet partisi olduğunu onlar da görecek." Kolları birbirlerinin omuzlarında uzaklaşıyorlar. Yüzlerinde coşku var.
Eski ve yeni İstanbullular
Göztepe Pansiyonlu İlkokul'da sandıkların ilk konukları, emekliler. Emekli öğretmen Melek Gürcan eşi emekli albay Vehbi Bey'le gelmiş oy kullanmaya. 1925 doğumlu, "Atatürk Türkiyesi'nin çocuklarıydık" diyor. Bayramlıklarını giyip geldikleri ilköğretim okulunun sıralarında dinlenirken komşularıyla söyleşiyor, yüzünde Türkiye'nin geleceğine dair söz söylemiş (!) olmanın ciddiyeti var: "AKP geliyor diyorlar. Dikkatli olmak lazım. Bizim çocuklar gelmedi. Onlar kullanmayacakmış. 'Hepsi birbirinin aynı' diyorlar. Atatürk'ün Cumhuriyet Halk Partisi'yle Tayyip'in AKP'si aynı olurmuş gibi..."
Fenerbahçe Lisesi'nde öğle saatlerinde gençler alıyor emeklilerin yerini... Onların yüzündeyse bıkkınlık.... "Sıra bekleme endişesi" boş sandık başlarını görünce yerini rahatlamaya bırakıyor. "Eski İstanbullular" aralarında CHP ve Yeni Türkiye Partisi (YTP) tartışması yaparken, başka bir köşede toplanan "yeni İstanbulluların" tercihi AKP...(BB/NK)