Birliğin İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Avukat Burak Görgülü, "12 milyonluk kentte, yoğun bakım hastaları için 3,672 yatağın faaliyette olması düşündürücüdür. Yatak sayısının az olması nedeniyle sosyal güvence kapsamındaki hastalar için yatak bulunamamakta, İstanbul geneli için özel kuruluşlardaki yoğun bakım süreci için astronomik paralar talep edilmektedir. İstanbul, bu haliyle Anadolu'daki bir çok kentimizden daha kötü durumda bulunmaktadır" dedi.
Son günlerde derneklerine yoğun bakım yatakları konusunda şikayetler geldiğini söyleyen Görgülü, bunun üzerine yaptıkları araştırmada, şu verilerin saptandığını açıkladı:
* İstanbul'da, İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı olarak faaliyet gösteren 52 adet devlet, 136 adet özel olmak üzere toplam 188 adet hastane var.
* 188 adet hastanenin 26 adedi devlet, 114 adedi de özel hastane olmak üzere 140 adet hastanede yoğun bakım ünitesi bulunuyor. 140 adet yoğun bakım ünitesinde bulunan yatak sayısı ise, sadece 3672.
Sütlaş: Özel sektörde gelir, kamu sektöründe torpil
Hasta hakları aktivisti Dr. Mustafa Sütlaş, bianet'e, sağlık sisteminin altyapısının sayı olarak da, dağılımda eşitlik anlamında da sorunlu olduğunu söyledi.
"Yoğun bakım yatakları, özel sektörde yüksek para kazanma amaçlı kulllanılabiliyor; kamu sektöründe de etkisi, torpili olanlar için ayrılıyor. Bugün bir taramaya çıkılsa, bütün yatakların dolu olduğu, tek tük boş yatak olduğu görülür.
Yoğun bakım yatağı terimini, belirli bir hizmeti kısa sürede yoğunlaştırılmış şekilde almak, yaşamı kurtarmayı hedeflemek için kullanıyoruz.
Bu yatakların bir bölümü de, hakkında yapacak çok şey kalmamış, fiziksel ölümü gerçekleşene kadar yatan hastalar için kullanılıyor.
Özel sektörde yoğun bakım hasta getirisi çok yüksek. Bu hastayı bir gün bile daha fazla tutmak, işletme için ticari getiri anlamına gelir."
Sütlaş, sağlık hizmetinin kavuşulduğu zaman varolan bir hizmet olduğunu, sağlık hakkının, sağlık hizmetine erişimi kapsadığına dikkat çekti:
"'Olanaksızlık nedeniyle bu işi yeterince yapmadın' diye muhatap alınacak taraf Sağlık Bakanlığı'dır. Hasta derneklerinin, siyasi partilerin, uzmanlık kuruluşlarının idari yönde talepte bulunması gerek." (TK)