Fotoğraf: Dilara Açıkgöz/csgorselarsiv.org
"Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" ya da bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi 7 yıl önce bugün yürürlüğe girmişti.
TIKLAYIN - İstanbul Sözleşmesi'nin tüm maddeleri
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 20 Mart 2021 Cumartesi İstanbul Sözleşmesi'nin tek taraflı olarak feshedildiğini duyurmuştu. Sözleşme, geçen ay da yürürlükten kaldırılmıştı.
Kadınlar İstanbul Sözleşmesi'ni savunmaya devam ediyor.
Bugün de kadınlar ve kadın örgütleri Sözleşmenin yürürlüğe girdiği 7 yılında "İstanbul Sözleşmesi'nden Vazgeçmiyoruz" diyor.
#İstanbulSözleşmesi 7 yıl önce bugün yürürlüğe girmişti. Kadınları, LGBTİ+ları, göçmenleri, çocukları erkek şiddetinden koruyan sözleşme tek bir adamın kararıyla yürürlükten kaldırıldı.Eşit yaşamaktan da birbirimizden de vazgeçmiyoruz. O sözleşmeyi uygulatacağız #BizimİçinBitmedi pic.twitter.com/kr5soNqPIo
— İstanbul Sözleşmesini Uygula (@istsozuygula) August 1, 2021
#İstanbulSözleşmesi 7 yıl önce bugün yürürlüğe girdi.
— Eşitlik İçin Kadın Platformu (@esik_platform) August 1, 2021
EŞİK bir yıl önce bugün kuruldu.
Bu bir tesadüf değil; ne yaptığımızı biliyoruz! #EŞİK1Yaşında pic.twitter.com/Wz3WZDnvVg
“İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamak demek; her türlü şiddet olayında arabuluculuk ve uzlaştırma da dahil alternatif uyuşmazlık çözüm süreçlerini yasaklamak demektir.”#istanbulsözleşmesi#istanbulsözleşmesiyaşatır#istanbulsözleşmesiyaşayacak pic.twitter.com/oeFczaquCA
— Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (@tkdfederasyon) July 24, 2021
“İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamak demek kadınlara yönelik ayrımcılığı gerekirse yaptırım uygulayarak yasaklamak demektir.”#istanbulsözleşmesi#istanbulsözleşmesiyaşatır#istanbulsözleşmesiyaşayacak pic.twitter.com/Is8fHyoBlI
— Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (@tkdfederasyon) July 30, 2021
Kadınların mücadelesi 7 yıl önce bugün #İstanbulSözleşmesi'ni hayatımıza sokmuştu
— Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği (@oncecocukkadin) August 1, 2021
Uykuları kaçanları, kadın düşmanlıklarını yaşam hakkımızın üzerine salarken gördük!
Mücadelemizin yaş günü kutlu olsun
"Bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!"
Ne olmuştu?
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 20 Mart 2021 Cumartesi İstanbul Sözleşmesi'nin tek taraflı olarak feshedildiğini duyurdu. Fesih kararı 23 Mart 2021 Pazartesi günü Avrupa Konseyi'ne de bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada "Fesih kararının" nedeni olarak "Sözleşme'nin eşcinselliği meşrulaştırıyor olması" iddia edildi.
Kadınlar ve LGBTİ+ hareketi, 20 Mart'tan beri Türkiye'nin birçok ilinde İstanbul Sözleşmesi'ni savunmaya devam ediyor.
İstanbul Sözleşmesi hakkında
11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldı ve ilk imzalayan ülke Türkiye oldu. Sözleşme 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi.
Sözleşme, ''kadına yönelik şiddet'', ''aile içi şiddet'', ''kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet'', ''kadın'' kavramlarını tanımlıyor.
Uluslararası alanda kadına yönelik ve aile içi şiddetle ilgili ilk bağlayıcı belge olma özelliğini taşıyan sözleşme şunları içeriyor:
- İstanbul Sözleşmesi psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz dahil cinsel şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türlerini kapsıyor.
- Sözleşme çerçevesinde ev içi şiddet, aynı evde yaşıyor olsun ya da olmasın mevcut ya da eski eş ya da partnerler arasında yaşanan her türlü şiddet edimini içerecek şekilde kadının korunmasını esas alıyor.
- Kadınları konumlandırırken "aile" olmayı, evlilik birliği içinde bulunmayı ya da aynı evi paylaşıyor ya da paylaşmış bulunmayı gerektirmiyor.
- Sözleşmenin getirdiği yükümlülükler öncelikle devlet görevlilerine yönelik. Devlet kendi adına hareket eden görevlilerinin İstanbul Sözleşmesi'nin gereklerini yerine getirmesini sağlamak zorunda.
- Devletlerin sorumluluğu bununla sınırlı değil. Şiddeti gerçekleştiren ister kadının sevgilisi, ister kocası, ister babası, ister patronu olsun, yani kim olursa olsun şiddetin önlenmesi, soruşturulması, cezalandırılması, zararın tazmin edilmesi yükümlülüğü de devlete ait.
(AÖ)