* Fotoğraf: Arşiv / AA
İstanbul Havalimanı, Uluslararası Havalimanları Konseyi’nin (ACI) iklim krizine karşı havalimanlarını eyleme geçirme ve karbondan arındırma hedefi doğrultusunda başlatmış olduğu ve 238 havalimanının yer aldığı “2050 yılına kadar net sıfır karbondioksit emisyonu” taahhüdüne katıldı.
İstanbul Havalimanı bu doğrultuda Güneş Santrali Kurulumları, Elektrik Şebekesinden Yenilenebilir Enerji Satın Alınması, Elektrikli Araç Dönüşümleri ve Araç Şarj İstasyonu Kurulumları, Ağır Taşıtlarda Bio Dizel Kullanımı, Enerji Verimlilik Faaliyetleri, Ağaçlandırma Çalışmaları ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda Hidrojen Yakıtının Isınma ve Ulaşım Amaçlı Kullanımı, Baca Gazından Karbon Yakalama Teknolojilerinin yapılmasını taahhüt edeceğini bildirdi.
Ancak iklim değişikliğine yol açan sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 2 ile 4’ünden sorumlu olan taşımacılık faaliyetlerinin yarattığı emisyon hakkında herhangi bir taahhüt bulunmuyor.
“Yol haritamızı oluşturduk”
İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu yaptığı değerlendirmede, “İGA olarak gelecek nesillere karşı önemli bir sorumluluğumuz olduğu bilincindeyiz. Bu sorumluluk bilinciyle hareket ederek, daha temiz bir dünya için harekete geçtik” dedi ve şöyle devam etti:
“Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı İstanbul Havalimanı’nda 2050 yılına kadar ‘Net Sıfır CO2 Emisyonu’ yol haritamızı hazırladık ve bu doğrultuda agresif bir planlama yaparak karbon salım azaltım stratejimizi oluşturduk.
“Böylelikle hem teknolojik hem operasyonel gerekliliklerin sürekli olarak takip edildiği ve değerlendirildiği bir sürece dahil olduk. Birçok projemizi halihazırda hayata geçirerek 2050 yılından çok daha önce sıfır emisyon hedeflerimizi gerçekleştirmiş olacağız.”
İstanbul Havalimanı doğada nelere mal oldu?
Kuş göç yollarının üzerinde bulunan İstanbul Havalimanı, kuşları yüzlerce uçağın ve araç trafiğinin baskısı altında bıraktı. Projeyi hayata geçiren İstanbul Grand Airport'un (İGA) hazırladığı değerlendirme raporlarında da 2014 yılından bu yana uzun dönemli izleme çalışmalarının yapıldığı ve buna göre "göç dönemlerinde ve yıl boyu uçuş güvenliğini tehdit edebilecek göçmen ve yerli kuş türlerinin" tespit edildiği belirtildi.
İstanbul’un kuzeyinde kalan son doğal alanlar tahrip edildi. 7 bin 650 metrekarelik bir alana kurulan bu havalimanı için milyonlarca ağaç kesildi. Deniz hafriyatla dolduruldu. Bölgenin ekolojik yapısı yok edildi. Ormanın içine yapılan inşaattan kaçan hayvanlar yuvaları yok olunca civardaki otoyollara inmek zorunda kaldı.
Terkos Gölü başta olmak üzere bölgedeki sulak alanlar ciddi zarar gördü. Havalimanına entegre köprü ve otoyol projeleriyle birlikte yeşil alanlar bir hayli azalırken elektromanyetik kirlilik ve hava kirliliği daha da görünür boyuta geldi.
(TP)